Teknopark İstanbul Genel Müdürü Bilal Topçu, Teknopark İstanbul'un kuruluşunu, firmaların ve kurumların işlevini, kuluçka merkezlerinin önemini SavunmaTR'ye yaptığı özel açıklamalarda anlattı. Teknopark İstanbul'un kuruluş sürecini aktaran Topçu, Teknopark İstanbul'da şu anda 6 bin çalışanın olduğunu ifade etti. Tüm etaplar tamamlandığında hedef 1000 Ar-Ge firması, 500 Kuluçka girişimcisi ve 43.000 Arge mühendisi olacak.
"Teknopark İstanbul 3.etap yapılar tamamlandığında 9 bin Ar-Ge çalışanına ev sahipliği yapacak"
"Teknopark İstanbul, rahmetli Turgut Özal dönemi zamanında düşünülmüş ve projelendirilmiş bir projenin son ayağıdır. İleri Teknoloji Endüstri Parkı ve Havaalanı Projesi olarak adlandırılan İTEP projesi diye geçen bir alandayız. Bu alanı herkes şöyle kolaylıkla anlayabilir; bu alanın en büyük kısmını Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı teşkil ediyor. Yaklaşık 13 milyon metrekare olan alanın, 10 milyon metrekaresini bu havalimanı oluşturuyor. T.C. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanlığımız tarafından arsanın sahibi olarak geriye kalan 3 milyon metrekarede İstanbul Ticaret Odası ile ortaklık yaparak 2010 yılında Teknopark A.Ş kuruluyor. 2014 yılında da halihazırda içinde bulunduğumuz bu kampüste faaliyetlere başlanıyor. 1. Etap yapılarına açılışıyla birlikte, hakikaten o zamanki vizyonun güçlü olması buralara gelmesi sevindirici ve güzel. Neden? çünkü havalimanında bile açılışında ve planlanmasında çok zorluklar çekildiğini biliyoruz. Yani herkes burada havalimanına ne gerek var demiş zaten Teknoparkı kimsenin genel olarak anladığını düşünmüyoruz. Kurulmuş Teknoparklar var ama daha Teknoparkın tam olarak ne olduğu Türkiye’de o yıllarda yeni yeni anlaşılıyormuş güzel bir vizyonla havalimanının yanında burası hakikaten kurulmuş. Bugün geldiğimiz noktada 328 firma ve 6 bin çalışanımız var. Tamamlanmak üzere olan inşaatlarımız, firmaların ve üniversitelerimizin yaptığı binalar da faaliyete girdiğinde çok yakın bir zamanda yaklaşık 9 binlere ulaşacağız. Burası 9 bin tane Ar-Ge çalışanına ev sahipliği yapan bir kampüs ve tüm dünyaya baktığımızda aslında Ar-Ge anlamında güçlü rakamları içinde barındıran bir kampüs diyebiliriz."
"Teknopark İstanbul'un kapasitesi yüzde 100 dolu"
Teknopark İstanbul'un İstanbul ve çevresinde oluşan teknoloji alanlarında konum olarak iyi bir yerde olduğunu vurgulayan Topçu, havalimanının ve ulaşım imkanlarının olması Teknopark İstanbul'a olan ilginin de giderek arttığını söyledi.
"İstanbul'a uzak kaldığı düşünülse de ve ilgi alaka noktasında Ar-Ge şirketlerimiz, İstanbul içerisindeki diğer Teknoparklara yoğun ilgi gösteriyor gibi olsa da bu durumu birkaç sene önce tamamen aştık diyebiliriz. Bunun çok farklı sebepleri var birincisi buradaki bölgesel yakınımızdaki kurum kuruluşlar ve bu bölgede oluşan, teknoloji vadisi diye adlandırabileceğimiz bilişim vadisinin, Tübitak'ın, yine organize sanayii bölgelerinin, Tuzla'daki tersanenin yine yanımızda kurulacak olan Türk-Japon Bilim ve Teknoloji Üniversitesi gibi alanlar ile havalimanı ve ulaşım imkanlarının olması bölgeyi çok değerli kılıyor. Bizim Teknopark'ta yapı stoğumuz da hakikaten çok kaliteli, bunu yurt dışında yurt içinde gezdiğimiz tüm Teknoparklar ile kıyaslama fırsatı bulduk. Hepsi çevreye duyarlı sertifikalarla, sıfır atık sertifakalarıyla donanmış kampüsler. İnsanların gerek yurtiçinden gerek yurtdışından gelip, çok beğendiği bir kampüs. Hem çalışacak insanlar ilgi duyuyor hem de firmalarımız İstanbul, Kocaeli ve Bursa gibi dev bir sanayii bölgesinin yeni köprülerimiz ve yollar ile birlikte tam ortasında yer alıyor. Kurumlar ile aramızda oluşturduğumuz güçlü ilişkilerle Ar-Ge sistemine Teknopark İstanbul olarak çok güçlü bir şekilde hizmet vermeye çalışıyoruz, bunu başardığımızı biliyoruz. Halihazırda kapasitemiz yüzde 100 dolu olduğu için Teknopark İstanbul'a başvuran firmalarımızı artık içeri alamıyoruz. Yeni binalar da yapıyoruz ve hızlıca talepleri karşılama noktasında gayretlerimiz var. Sadece dışarıdan başvuranlar değil, içerideki firmalarımız da mesela pandemi dönemine rağmen Ar-Ge şirketlerinde herhangi bir küçülme kapanma olmadı. Tam tersine bu biraz kimine göre beklenen bir şey zaten çünkü pandeminin getirdiği bazı zorunluluklar oldu. Bunu teknoloji ve Ar-Ge şirketleri net bir şekilde ve hakikaten bize gösteriyorlar. Çünkü içerdeki firmalarımız artık büyümek istiyorlar. Yeni projeler veriyorlar bunların hepsi hakikaten sevindirici. Rahmetli Özal döneminde başlayan, o hayal edilen projelerin bugün nasıl bir gerçekliğe dönüştüğünü görüyoruz."
"Yetişmiş mühendis ve sanayiciyle iş birliklerini artırmış durumdayız"
Teknopak İstanbul Genel Müdürü Bilal Topçu, Teknopark İstanbul'un içinde savunma sanayine hizmet edebilecek uluslararası iş yapan çok güçlü firmaların olduğunu dile getirdi.
"Savunma sanayii genel olarak Ankara'da, Ankara'nın sanayisi, üniversiteleri ve yetişmiş iş gücüyle hareket eden bir yapıya sahipmiş uzun yıllar boyunca. Biraz da bunun eski savunma sanayii müsteşarlarının daha sonradan başbakanlığa bağlanması, Cumhurbaşkanlığı sisteminde de Savunma Sanayii Başkanlığı olarak iyice özerkleşmesiyle birlikte bir adımda Ankara'daki ekosistemden daha da genişleyerek; özellikle İstanbul ve Marmaray'ı içine alan bir yapıya ulaşması hedeflenmiş. Teknopark İstanbul'un aslında kuruluş amaçlarından biri de tam olarak bu. Bizi diğer teknoparklardan biraz farklılaştıran yönümüz. Bizim en büyük hissadarımız ve buranın sahibi aslında Savunma Sanayi Başkanlığı, ortak olduğu için neredeyse biz bir savunma sanayii Teknoparkı halini almışız. Burada İstanbul'daki üniversitelerle, İstanbul'un yetişmiş akademisyenleriyle İstanbul'un organize sanayi bölgesinde olsun olmasın tüm sanayii kuruluşlarıyla savunma sanayine hizmet edebilecek uluslararası iş yapan İstanbul'da çok güçlü firmalarımız var ama biraz Ankara'daki ekosisteme uzak kalmışlar yıllarca. Burda hakikaken ve yetişmiş iş gücü yani bizim İstanbul Teknik Üniversitesi ya da işte Yıldız Teknik Üniversitesi gibi İstanbul'un teknik üniversitelerinden ya da diğer üniversitelerinden mezun Ar-Ge ekosistemine hizmet sunabilecek genç arkadaşlarımız maalesef dünyanın diğer ucuna gidiyorlar ama ankara ya gitmeyebiliyorlar o noktada bu savunma sanayinin Teknopark açılımı çok isabet olmuş. Burada da şu anda ASELSAN, ROKETSAN, TUSAŞ, TEİ, STM gibi daha onlarcası savunma sanayii firmalarımıza Teknopark İstanbul ev sahipliği yapıyor. Böylece İstanbul'un yetişmiş iş gücüyle mühendisleriyle yine sanayicisiyle üniversitesiyle iş birliklerini artırmış durumdayız."
"Yaklaşık bin metrekare alana sahip bir kuluçka merkezimiz olacak"
Siber güvenlik korumasının devlet sınırları nasıl korunuyorsa o ciddiyette olması gerektiğini ileten Topçu, ayrıca Teknopark İstanbul'da bulunan kuluçka merkezleri hakkında da müjde verdi.
"Bilgisayarın başında olun ya da dünyanın diğer ucunda, ama bu bilgisayara bir şekilde ulaşabiliyorsanız orayı kontrol ediyorsunuz demektir. Yıllar önce işte Amerikan donanmasında çok büyük bir gemiyi, gencecik bir hacker'ın motorlarını çalıştırıp neredeyse hareket ettireceğini bizler biliyoruz. Bunu çok eskiden hatırlıyoruz, çok hızlı bir müdahale ile bu durdurulmuştu ama günümüzde artık düşünün ki sadece savaş gemileri değil uzayda üzerimizde gezen binlerce uydudan tutun da bu tip savaşlarda kullanılan her türlü teçhizata kadar hepsi internet üzerinden ve biraz bu işi bilen işte siyah hacker beyaz hacker artık yani tüm dünyada bunun örneklerini görüyoruz. O ulaştığı sistemlerde işte kripto hacker'ları duyduk sadece. Bilgileri çalmıyorlar da kitliyorlar mesela, ondan sonra size bir mail yoluyla ulaşıp işte kripto paralar istiyorlar ya da farklı şeyler de istiyorlar.
Siber güvenlik artık tüm dünyanın konusu oldu. Devletinizin sınırlarını nasıl koruyorsanız aslında siz her türlü bilgiyi de aynı ciddiyetle hatta daha da ciddi bir şekilde incelemelisiniz. Çünkü sınırda durduğunuz zaman birinin gelmesini beklersiniz yani bi asker koyduğunuzda ama yani göremediğiniz, artık yüzlerce binlerce saldırıyla saniyelerde dakikalarda çarpışır bir hale geliyorsunuz. İşte bu noktada güvenlik duvarlarının yapılandırılmasından dolayı hem yazılım tarafından hemde bazı cihazların üzerindeki donanımlara kadar siber güvenlik çok önemli bir konu.Biz Teknopark İstanbul olarak hep savunma sanayii ve sanayiye temas eden projeleri öncelikle inceliyoruz. Yazılım tarafında da bizim öncelik konumuz Allah nasip ederse 3. Etap A blok inşaatımız bitti, çok yakında birkaç ay içerisinde kuluçka merkezimizi de taşıyacağız yaklaşık 5000 metrekare net alana sahip bir kuluçka merkezimiz olacak. Hakikaten çok iddialı bir alan ve burada da bir katı, tamamen siber güvenlik özelinde çalışacak bir kuluçka merkezi olarak planladık. Cumhurbaşkanlığı dijital dönüşüm ofisi başkanlığı, savunma sanayii başkanlığı, ve Türkiye siber güvenlik kümelenmesiyle birlikte çalışıyoruz."
"Teknopark İstanbul içinde kurulan Siber Güvenlik Lisesi Türkiye'de ilk oldu"
Teknopark İstanbul içerisinde açılan Siber Güvenlik Lisesi hakkında da bilgi veren Teknopark İstanbul Genel Müdürü Bilal Topçu, Teknopark İstanbul'da siber güvenlik alanında çok ciddi çalışmalar olduğunu vurguladı.
"Kümelenmenin içindeki firmalarla birlikte çalışıyoruz. Çok yeni milli eğitim bakanlığımızla yaptığımız protokolle, Teknopark İstanbul Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'ni (Aslında siber güvenlik lisesi olarak adlandırıyoruz ve siber güvenlik özelinde hizmet verecek) Teknopark'ta açtık. Bu kampüs içerisinde hizmet verecek ve Türkiye'de tek örnek oldu. Hakikaten siber güvenlik özelinde çalışan firmalarla bir arada yetişecek genç kardeşlerimize inşallah burada çok güzel bir eğitim verme noktasında biz de Teknopark İstanbul olarak ve buradaki paydaş firmalarla destek olacağız. Yani siber güvenlik özelinde hakikaten çok ciddi çalışmalarımız var. Gençler burada şu an online derslerine başladılar, inşallah pandemi bitince gelip gitmeye de başlayacaklar. Biz onları buradaki firmalarımızla birçok uygulamada bir araya getireceğiz. Bunlar geleceğe dair çok güzel planlamalar. Bu sene belki 30 öğrenci aldık, bundan sonra zamanla onlar da artacaktır. Ama burası Türkiye'nin 0.47’lik diliminden öğrencileri aldı. Siber güvenlik anlamında yetişecek çok güzel gençler olacaktır. Şu anda da güçlüyüz, dünyada en tepede sayılacak ülkeler arasına girecek konumdayız. Belki biraz daha gayret etmemiz lazım, ekip arkadaşlarım bu konuyu araştırdılar. Dünyadaki başarılı ülkeleri incelediler, bizim onlardan hiçbir eksiğimiz yok. Gerek internet yapısı gerek teknik altyapı... Türkiye'de bu konuya hakim bir sürü yetişmiş insan var. Özel olarak bu tip altyapı ve imkanları da bizler sunduğumuzda, siber güvenlik üzerinde çok iyi sonuçlar olacağını düşünüyorum. İnşallah biz de Teknopark İstanbul olarak elimizden geldiğince bu konuya destek veremeye devam edeceğiz.
Yine Savunma Sanayii Başkanlığımızla birlikte yaptığımız siber güvenlik fikir yarışması var. Geçen sene 36 saatlik bir hekaton gibi yapmıştık ama bu sene çevrimiçi yapabildik tabi ama çok güzel projeler çıktı. İlk 7 projeyi bizim kuluçka merkezimizde 18 ay boyunca ücretsiz olarak aldık, ağırladık ve devam da ediyorlar. Burada şirketlerini kuranlar oldu. Hakikaten o yarışmalar da Teknofest gibi, tüm alanlarda yapılan gençlerin arasındaki bu yarışma ve faaliyetler gerçekten Türkiye'de böyle bir akım haline geldiOnları böyle faydalı ve güzel işlerde görmek o kadar heyecan ve hevesle dolduyorlar ki o projelere kendilerini kaptırıyorlar. O yarışmalar vesilesiyle artık binlerce takım yarışıyor yani hep görüyoruz, Teknofest olsun diğer organizasyonlar olsun bunlar çok güzel şeyler inşallah daha da güzel olur."
"Gençlerimize Teknopark İstanbul'un kapıları sonuna kadar açık"
Teknoloji alanına ilgi duyan gençlere tavsiyelerde bulunan Topçu, Teknopark İstanbul'un teknoloji alanına meraklı gençler için fırsat kapılarıyla dolu olduğunu iletti.
"Öncelikle herkes ve gençlerimiz de şunu anlamıştır; istediğimiz zaman, gayret ettiğimiz zaman yapabiliyoruz. Teknofestler olsun savunma sanayinin durumu olsun artık gençlerimiz görüyorlar. Eskiden İsrail’den aldığımız Heronlar'la bırakın operasyonlar yapmayı, görüntüleme bile yapamıyorduk. Hava şartları uygun değilmiş gibi çok basit bir bahanelerle bile dünyanın parasını harcadığımız o Heronlar'ı maalesef uçuramıyorduk. Bizim insanımızın gayreti ile ortaya çıkan insansız hava araçları sistemleri sadece görüntülenmeyle değil görüntüyü çok iyi bir şekilde yapıyoruz. Üzerinde termal kameralar, çok ciddi sinyal alıcılar ve bir sürü sistemle her türlü izlemeyi yapabildiğimiz gibi üstüne üstlük artık bunları silahlandırıp Türk Silahlı Kuvvetlerimize çok ciddi bir destek verebilir hale gelmiş durumdayız. Gençlerimize işte bu noktada zaten görüyorlar ve tekrar hatırlatıyoruz, bu ülkenin güçlü olması aklımıza silahtı dış politikaydı getirmesin. Gençler geziyorlar dünyayı da geziyorlar pandemi buna belki biraz ara verdi ama Türkiye'deki yaşam standartlarının çok iyi olduğunu artık görüyoruz. Şimdi herkes akşam yemeğine bile Avrupa’ya gidip gelebiliyor ve bu insanlarda artık bir etki bırakmıyor. Neden? çok basit artık buradaki standartlar oradaki standartlara ulaşmış durumda. Sayın Cumhurbaşkanımız uzun süredir ülkeye hizmet ediyor ve hep şunu anlattı; sadece Ankara’ya İstanbul’a yatırım yapmadık biz Türkiye’nin dört bir yanına yatırım yapan devletimiz var. Bu gücümüzü koruyarak artırmak derdindeysek günümüzde artık teknolojide ses getirecek projeleri çalışmaları yapmamız lazım, bunu da gençlerimiz yapacak. Bu çok açık ve aşikar gençlere mesajımız bu, her türlü alt yapı imkan var, gelsinler bizim Teknopark İstanbul’un kapıları sonuna kadar açık burada. Hiçbir şey olmayan sadece bir fikrim var diyen genç arkadaşlarımız bile burada projelerini hayata geçirebiliyorlar. Biz onlara kuluçkamızı ilk 6 ayda onları şirketleştirmeye takip eden 12 ay içerisinde ilk faturalarını kesmeleri için her türlü imkanları seferber ediyoruz. Hem ekonomik olarak çok ciddi destekliyoruz hem mentörlük yapıyoruz ve bunun çıktılarını Allah'a hamdolsun görüyoruz. Burada bu kadar geliştirilmiş imkanlar var. Gençlerimize, özellikle üniversite çağındaki gençlerimize ben şöyle söylüyorum; çağ çok esnek bir çağ yani içine her şeyi sığdırabiliyorsunuz, okul okuyabiliyorsunuz, çalışabiliyorsunuz, gezebiliyorsunuz, araştırabiliyorsunuz birçok şeye girebiliyorsunuz, yabancı dilinizi geliştirebiliyorsunuz, kolunuza bir sürü altın bilezik takabiliyorsunuz. Biz işte böyle donanımlı, istekli, hevesli gençleri teknoloji ve Ar-Ge dünyasına bekliyoruz."
"Şu an Anadolu’da 80'in üzerinde Teknopark var"
Teknoparkların Türkiye'nin dört bir yanında olduğunu söyleyen Bilal Topçu, projesi olan herkesin yakınlarındaki Teknoparklara giderek kuluçka merkezlerine projelerini sunabileceğini aktardı.
"Türkiye’de yapılan Teknoparklar 80'nin üzerine çıkarak çok ciddi sayılara ulaştı. Sadece İstanbul’da değil Anadolu’nun her yerinde Teknopark var. Şu an Anadolu’da da toplamda 80 üzerinde Teknoparkımız var ve 70’i faal durumda. Anadolu Teknoparklarından çok güzel haberler, hikayeler de duyuyoruz. Yani bir vesileyle sizin kanalınızla bizi duyan, dinleyen okuyan kişiler olacaksa onlar da bilsin, Teknopark sadece İstanbul’da yok. Teknoparklar Türkiye’nin her tarafında var. Siz yeter ki fikrinizi, projenizi ete kemiğe büründürmek isteyin ve kuluçka merkezlerine koşun. Siz artık şirketleştiyseniz, teknolojiye yöneldiyseniz, Ar-Ge projesi yapmak istiyorsanız yine Teknoparklara koşun. Bu ekosistem ile birlikte devletimizin yeni yasa tasarısı, teşvikler, destekler var. Bize de bu desteklerin hakkını vermek bize düşüyor. Bu ekosisteme ilgi duyan emek vermek isteyen herkesi Teknoparklara bekliyoruz."