Meseleyi detaylarıyla SavunmaTR'ye verdiği röportajda değerlendiren Dr. İzet Bayrambasiç, bu faaliyetin hukuksuzluğuna dair çarpıcı açıklamalarda bulundu.

"Köprünün inşaatının bulunduğu yer iki ülkenin arasındaki tarihî deniz sınırına oldukça yakın. Hırvatistan bu sınırı tanımıyor ve 2004 yılında deniz sınırı kanunları vasıtasıyla bunu reddediyor. Bosna-Hersek sularını doğrudan ilgilendiren bu köprü, Avrupa Komisyonu-Uyum Politikası Fonu’nun kasasından çıkan 357 milyon € hibe ile yapılıyor. Üstelik sadece köprünün yol birleşimleri için Avrupa Yatırım Bankası ve Avrupa Komisyonu’nun iş birliği ile 63 milyon € hibe verilerek köprü inşaatının projesini yoğun bir şekilde destekleniyor.

Bugün Bosna-Hersek bir kıyı ülkesi değilmiş ve Adriyatik Denizi’nde Hırvatistan ile tarihî bir sınıra sahip değilmiş gibi Bosna’nın denizlerini hesaba katmadan Hırvatistan’ın karasuları ve iç denizleri belirlenerek yorumlanıyor. Bu akıl alır gibi değil.

Hırvatistan’ın karasuları ve iç deniz sularının sınırı 2004 Deniz Kanunları tarafından belirlenirken Hırvatistan tarafından tek taraflı bir tutumla, Bosna-Hersek’in deniz suları ve deniz yetki alanları yok sayılarak hareket edildi. Hırvatistan eş zamanlı olarak 1994 ve 2004 Deniz Kanunları'nı benimseyerek Bosna ve Hersek’in deniz sınırlarında kendi devlet egemenliğini ilan etti. 2004 Deniz Kanunları ve Pelješac köprüsünün inşaatı, Bosna-Hersek’in egemenliğine ve toprak bütünlüğünü hiçe saymakla beraber Uluslararası Kamu Hukuku'nu, 1982 Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi'ni ve 1958 Karasuları ve Bitişik Bölge Sözleşmesi'ni, Avrupa Birliği tarafından ilan edilen demokratik ilkeler ve güvenlik ilkelerini, Uluslararası İnsan Hakları normlarını, 1995 Dayton Barış Antlaşması'nı ve Hırvatistan Cumhuriyeti ile Bosna ve Hersek arasındaki devlet sınırı antlaşmalarını da yok saymak anlamına geliyor."

[Bosna-Hersek Denizcilik Birliği Başkanı Dr. İzet Bayrambasiç]

"Bu köprü bütün uluslararası hukuk normlarına aykırıdır!"

21 km'lik bir sahil şeridi ve bağlı olduğu stratejik önemi haiz Neum şehri, Kurucu Cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç'in masada direnmesi ile Bosna'nın elinde kalan ve suya çıkışı olan tek toprak parçası olarak kalmıştı. Dr. İzetbasiç, şimdi bu hakkın da Bosna'nın elinden hukuksuzca alınmaya çalışıldığını söylüyor ve destek bekliyor.

"Pelješac Köprüsü’nün inşa edilme sebebi deniz bölgesi statüsü elde edilecek olması ki bu durum tamamıyla Hırvatistan’ın menfaatinedir. Deniz bölgesinde Hırvatistan özel korumaya sahip ve bu deniz bölgeleri yasalar ile yönetilmekte, kullanılmakta ve korunmakta. Bu deniz bölgesinde, Hırvatistan Cumhuriyeti  diğer bölgelerde olduğu gibi devlet egemenliği elde etti. Bu şartlar altında Pelješac Köprüsü, Bosna-Hersek’in açık denizlere serbest erişiminin uluslararası hukuk ile gerçekleştirmesinin önünde yasal ve fiziksel bir engel oluşturmaktadır. Yani bu sayede Hırvatistan’ın Bosna-Hersek’e yönelik stratejik saldırı politikaları için yeni bir yasal statü haline geliyor.

Kısacası yineleyerek söylüyorum;  Hırvatistan’ın girişimleri ve faaliyetleri tamamıyla Bosna’ya ait deniz bölgelerini kendi sınırlarına katmak ve Bosna’nın açık denizlere serbest erişimini engellemek üzerine odaklanmıştır. Köprünün inşaatı uluslararası hukuka, 1982 Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesine, 1958 Cenevre Karasuları ve Bitişik Bölge Sözleşmesi'ne, Espoo Anlaşması'na, Avrupa Birliği tarafından ilan edilen demokratik ilkeler ve güvenlik ilkelerine, Uluslararası İnsan Haklarına, 1995 Dayton Barış Antlaşması'na ve Hırvatistan Cumhuriyeti ile Bosna ve Hersek arasındaki devlet sınırı antlaşmasına hiçbir şekilde uymayan, illegal bir durumdur. Şu anda Avrupa Yatırım Bankası ve Avrupa Komisyonu bu hukuksuzluğu 357 milyon € destek verdi. Ayrıca yine -genel işbirliği içerisinde- köprünün yol birleşimleri için ana sermaye sağlayıcısı olarak 63 milyon € malî destek ile köprü inşaatının projesi yoğun bir şekilde desteklendi.

İsmail Demir: ANKA-3 yakında uçacak, CENK ve TAYFUN'da yeni sürprizler yolda... İsmail Demir: ANKA-3 yakında uçacak, CENK ve TAYFUN'da yeni sürprizler yolda...

Bosna-Hersek Denizcilik Birliği olarak devlete ait olan bir kurum olmamakla beraber egemenliğimizi, toprak bütünlüğümüzü ve açık denizlere serbest geçiş haklarımız da dâhil olmak üzere edindiğimiz uluslararası haklarımız konusunda başta Hırvatistan, Bosna- Hersek, Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler olmak üzere tüm uluslararası kuruluşları bilgilendirmek istiyoruz. Bunu sağlamak ve herkese ulaşmak için her yolu deniyoruz. Öncelik ise Saraybosna Barışı Uygulama Konseyi (PIC) (1995 Aralık’ta Londra’da kuruldu) dahil olmak üzere Bosna-Hersek kuruluşları ve OHR’dir. (OHR - Bosna ve Hersek adına Dayton Barış Anlaşmasını uygulamakla yükümlü uluslararası bir kuruluş)

Türk halkından ve devletinden her zaman olduğu gibi bu konuda ciddi bir kamuoyu desteği gördük. Hem sizlere hem de herkese çok teşekkür etmek istiyorum. Eğer PIC üyesi olan bir ülke, -örneğin Saraybosna’daki Büyükelçiliği vasıtasıyla Türkiye- bu konuyu toplantı gündemi yaparsa PIC üyesi olan 50’den fazla ülkenin ve çeşitli uluslararası kuruluşların konuyu ele alması son derece yararlı olacaktır."