CTECH Genel Müdürü Dr. Cüneyd Fırat, CTECH'in TÜRKSAT 6A'da üstlendiği görevi ve uydu haberleşme sistemleri üzerine yaptığı çalışmaları SavunmaTR mikrofonlarına anlattı.

Ürünlerinin ihracat potansiyellerinden bahseden Fırat, 5G teknolojisi üzerine yaptıkları çalışmalarından söz etti.

IDEF'in CTECH adına nasıl geçtiğini anlatan Cüneyd Fırat, “Fuara tabii elimizden geldiğince iyi bir şekilde hazırlanmaya çalıştık. Arkadaşlarımız, bu kapsamda güzel de bir stant hazırlığı yaptılar. Fuar genel olarak güzel geçiyor. Fuara umduğumuzun ötesinde bir katılım var. Pek çok firma ile birlikte pandemi koşullarından dolayı fuara katılımın kısıtlı olabileceğini öngörüyorduk ama herhalde bu pandemi sürecinde herkes birbirini özledi ve bu kapsamda birçok firma bu fuarı değerlendirdi. O açıdan bence fuar oldukça iyi, güzel bir şekilde devam ediyor. Fuar, CTECH olarak, bizim açımızdan da güzel geçiyor. Birçok ziyaretçimiz oldu. Planlı olanlar oldu, plansız olanlar oldu. Özellikle biz tabii fuarda ürünlerimizi ön plana çıkarmaya çalıştık. Stant hazırlığımızda da zaten ürünlerimizi olabildiğince vurguladık ve onlara hareket kattık. İlgi de çekiyor." dedi.

"Ufuk Hattı Haberleşme Sistemi İHA'larda kullanılıyor"

Ufuk Hattı Haberleşme Sistemi'nin kullanım alanlarından bahseden Fırat, “CTECH’in çalışmalarının önemli bir kısmı haberleşme alanında bulunuyor. Savunma, havacılık, uzay ve telekomünikasyon taraflarında da çalışıyoruz. Ufuk Hattı Haberleşme Sistemi özellikle hava araçları için ve hava araçları içerisinde bilhassa İnsansız Hava Araçlarında daha çok kullanılan bir ürün. Bu ürün, çeşitli bantlarda olabiliyor. C-Bant, KEY-U Bant gibi farklı bantlarda olabiliyor. Bunlar 200 km menzilde geniş bant, 20 megabit veya daha yukarıdaki hızlarda kullanıcıya trafik imkanı sağlıyor. Biz de Ufuk Hattı Haberleşme Sistemi'ni bu amaçla geliştirdik. Ürünümüz bütün savunma havacılığının gereksinimlerine, kalite sistemine uygun olarak ortaya çıkmıştır. Çeşitli platformlarda kullanımı söz konusu. Tabii ki çalışmalarımız durmuyor, devam edecek. Burada görmüş olduğunuz yer modemi, bu diğer ünite de hava terminali, yani uçakta yer alacak terminal. Tamamen ona uygun olarak ve optimum büyüklükte yapıldı. Bu tür cihazların tabii ki ölçeği, ağırlığı, güç tüketimi oldukça önemlidir. Dolayısıyla bu ürünler, ülkemizde ve dünyada rahatlıkla söz konusu uygulamalarda kullanılacak.” ifadelerini kullandı.

"BMC’nin VURAN Zırhlı Aracı'na uydu terminalimizi entegre ettik"

Uydu Haberleşme Terminali'nin entegre edildiği cihazlardan bahseden CTECH Genel Müdürü Cüneyd Fırat, “Daha önce de bahsettiğim gibi, CTECH’in en yoğun çalıştığı alan, haberleşme alanıdır. Onun dışında, modelleme, simülasyon ve siber güvenlik sektörlerinde de çalışıyoruz. Haberleşmede de böldüğümüzde hem ufuk hattı, yani görerek haberleşme diyelim, hem de ufuk ötesi haberleşme. Ufuk ötesi haberleşme dediğimizde ağırlıklı olarak uydu haberleşmesi akla geliyor, bunların hepsinde çalışıyoruz. Az önce söylediğim çerçevede, sivil tarafta, CTECH, 5G sisteminin altyapısı olan radyolinkleri ülkemizin önemli operatörlerine sağlıyor. Böyle bir portföyümüz, yelpazemiz var. Bilhassa uydu haberleşmesi, bizim için oldukça geniş kapsamlı bir alan. Mobil Uydu Terminali; bizim mobil yani hareketli uydu terminallerimizdir. Bunlar, farklı platformlarda yer alabiliyor. Örneğin, hava araçlarında, kara araçlarında ve deniz araçlarında yer alabiliyor. Yine az önce belirttiğim gibi, bunlar hem savunma sanayiinin ya da savunma kullanıcılarının hem de havacılık sektörü kullanıcılarının ürünleri olup aynı zamanda uzay sektörü platformlarında da yer alan ürünlerdir. Mobil Uydu Terminali, bizim Türkiye’de üretimini yaptığımız özellikle ANKA ve AKSUNGUR İnsansız Hava Araçlarında kullanılan hareketli uydu terminali. Bu ürün hava araçlarına uygun olacak şekilde geliştirildi. Kara araçları için de yapıyoruz. Bu konuda BMC ile bir çalışmamız var. BMC’nin VURAN Zırhlı Aracı'na uydu terminalimizi entegre ettik. Onlarla güzel bir çalışma temposu yakaladık ve burada görmüş olduğunuz videoda da İzmir’den İstanbul’a araç içinden hem canlı görüntülü görüşme hem de yazılı iletişim veya aracın tüm bilgileri, uydu üzerinden aktarılıyor. Uydu deyince malumunuz zaten menzil sınırı yok gibi yani binlerce km öteye bu verileri aktarabilirsiniz.” diye konuştu.

CANİK dünyanın 69 ülkesine silah ihraç ediyor CANİK dünyanın 69 ülkesine silah ihraç ediyor

"Ürünlerimize her geçen gün yeni özellikler katıyoruz"

Ufuk Hattı Haberleşme Sitemi'nin ihracat potansiyeline değinen Cüneyd Fırat, “Ufuk Hattı Haberleşme Sitemi yani 200 km’lik menzilde çalışan sistemin yer istasyonu hâli. Bu ürün yer istasyonu olarak kullanılıyor. Ufuk Hattı Haberleşme Sitemi; habeleşmenin yapılacağı platform. Bu İHA olur, insanlı bir araç olur, helikopter olur... İrtibat kuracağı, haberleşme sağlayacağı platformu haberleşmenin kesilmemesi için takip etmesi gerekiyor. CTECH olarak, yine uydu haberleşmesinde ülkemiz ve dünya açısından çok kritik olan bir teknolojimiz var. Karıştırmaya Dayanıklı Uydu Terminali çok önemli bir teknoloji. Dünyada kısıtlı sayıda bulunan bir teknoloji. NATO’nun 4606 standardına uygun olarak geliştirildi. Bu niteliğe haiz dünyada bizim dışımızda sadece bir firmanın daha ürünü var. Başka da ürün yok. Bu nedenle de bu ürünün yakın zamanda belki NATO’ya da satışı söz konusu olabilir. Bunu kesin olarak bilmiyoruz ama şu anda NATO, bu konuda bizden teklif alma niyetine girdi. Bu ürünü uydu haberleşmesinde kullandığınız zaman, biliyorsunuz Elektronik Harp tedbirleri alınıyor. Elektronik Harp Sistemleri çalıştığında amacı, yapılan haberleşmeyi engellemek. Bu sistem, Elektronik Harp uygulandığı durumda da haberleşmenizin sürmesini sağlıyor. Hem ülkemizde hem dünyada önemli bir pazara sahip olan ürün. Biz ürünlerimiz ile ilgili çalışmalarımızı her zaman sürdürüyoruz. Ürünlerimize her geçen gün yeni özellikler katıyoruz. Bunlarla ilgili çalışmalarımız sürüyor.” diye konuştu.

"TÜRKSAT 6A; TÜBİTAK’ın Uzay Enstitüsü, TUSAŞ, ASELSAN ve CTECH  konsorsiyumu tarafından yapılıyor"

TÜRKSAT 6A'nın önemli bir hedef olduğunu vurgulayan Dr. Cüneyd Fırat, “Ülkemiz tarihinde aslında kilometre taşı olacak, ülkemizin ilk yerli haberleşme uydusu TÜRKSAT 6A uydusunda bizim firmamız tarafından tasarlanmış ve üretilmiş olan parçalar kullanılıyor. TÜRKSAT 6A, malumunuz CTECH’in de dahil olduğu dört kuruluşun konsorsiyumu olarak, TÜBİTAK’ın Uzay Enstitüsü, TUSAŞ, ASELSAN ve CTECH  konsorsiyumu tarafından yapılıyor. CTECH’in bu projedeki sorumluluğu, uydunun kontrol ve komut haberleşmesi, telemetri-telekomut haberleşmesi dediğimiz bölümüdür. Roketten ayrıldıktan sonra yörüngeye çıkarken, yörüngesinde seyahat ederken ve yörüngesine tam olarak oturduktan sonra, bütün hayatı boyunca uydunun tüm verileri yer kontrol istasyonuna sürekli olarak iletiliyor. Aynı zamanda, uydu ile ilgili tüm sistemlerin kullanım komutları ve uyduya manevra yaptırılması gereken durumlarda da bu yer kontrol istasyonu tarafından sunulan haberleşme sistemi üzerinden sağlanıyor. Burada gördüğünüz tüm ürünler CTECH’in tasarımı ve üretimidir. Telemetri-Telekomut sistemi, belki 4 tonluk uydu sisteminin hepsini göz önüne aldığımızda yük olarak hafif ama meziyetleri bakımından kritik bir sistemdir. CTECH olarak da böyle bir sistemin sorumluluğunu aldığımız için mutluyuz. Aynı zamanda, sorumluluğumuzu da hissediyoruz. İnşallah önümüzdeki zamanda hep birlikte ülke olarak, millet olarak, TÜRKSAT 6A uydusunun fırlatıldığını göreceğiz.” ifadelerini kullandı.

"Radyolinkler, 5G teknolojisi yaklaştıkça daha fazla kullanılır hale gelecek"

5G teknolojisinin önemine değinen Fırat, “Teknolojilerimizin bir çoğu çift kullanımlı yani hem sivil hem askeri teknolojidir. Milimetre Dalga Radyolink bir tarafı daha ön plana çıkıyor. Radyolink deyince aslında anlamamız gereken, çok yüksek veriyi kablosuz olarak ötede bir noktaya taşıyan cihazlar olarak tanımlıyoruz. Bunlar daha çok cep telefonu, GSM ağları ve baz istasyonları arasında bütün iletişim trafiğindeki verileri toplar. Verilerin bir baz istasyonundan diğer bir baz istasyonuna ya da merkeze aktarılması çok geniş bant yapan radyolinkler üzerinden gerçekleşiyor. Böyle tepsi tarzı antenler görürüz, onların hepsi radyolink antenleridir. Burada tabii önemli olan husus şu: bu cihazlar çok yüksek frekansta çalışıyor. Biz buna kablosuz fiber diyoruz; çünkü bu görmüş olduğunuz cihazlar, 10 GB (cigabit) veriyi onlarca km öteye aktarabiliyor. Yani bu cihazı önemli kılan özelliği budur. Bu cihazlar, an itibariyle CTECH tarafından ülkemizin çeşitli telekom operatörlerine sağlanmaya başlandı ve bu yatırımın da hedefi, telekom operatörleri tarafından 5G’nin de gelmesiyle artacak olan yüksek data ihtiyacını karşılamak. Dolayısıyla radyolinkler, 5G teknolojisi yaklaştıkça daha fazla kullanılır hale gelecek. Zaten bu teknolojiler, hayatımıza girmeye başlıyor. Belki biz bunu şahsen hissetmeyeceğiz, farkına varamayacağız ama 5G’yi kullanınca bu radyolinkler üzerinden ya da bunların sağladığı imkanlar üzerinden o trafikler, o yüksek videolar, yüksek datalar aktarılıyor olacak. Türkiye’de de CTECH ilk defa bunu yerli olarak gerçekleştiriyor. Biliyorsunuz dünyada telekom alanında faaliyet gösteren önde gelen firmalar bulunuyor. Biz bu firmalar ile rekabet ederek bu işleri bu noktaya getirdik. Bundan sonra daha da geliştireceğiz inşallah.” diye konuştu.

"Mobil Canlı Yayın ürünü veri, aynı anda 6’ya kadar bölünebiliyor"

Mobil Canlı Yayın ürünlerinin kullanım alanlarından bahseden CTECH Genel Müdürü Cüneyd Fırat son olarak, “Mobil Canlı Yayın ürünün farklı özellikleri bulunsa da en çok ön plana çıkan özelliği; ana uygulaması, ‘Broadcast’ yani yayıncılıktır. Bu ürün sayesinde veri aynı anda 6’ya kadar bölünebiliyor. Alıcı tarafta da tekrardan bunları topluyor ve size tek bir görüntü olarak sunuyor. Yani şöyle dar yolları bir araya getirip geniş yol sağlıyorsunuz ve böylelikle yayınınız kesilmiyor. Bununla birlikte, yayınınız yüksek kalitede sürdürülüyor. Özellikle de bunun kullanımında birden fazla operatör varsa... Mesela ülkemizde 3 operatör var. İki farklı operatörden, iki operatör de başka operatör ağından kart koyulduğu zaman, bir görüntü için hepsini kullanabiliyorsunuz demektir. Bunların tabii farklı uygulamaları var. Yayıncılık bu kapsamda en ön plana çıkan özelliği. Mesela bizim en büyük müşterilerimizden biri güvenlik sektöründe yer alır. Polis, Jandarma gibi güvenlik birimleri... Onun dışında kurumsal uygulamalar var. Bununla birlikte 'drone' teknolojisi gelişiyor. Bunun daha ufak versiyonları mevcut. O da mesela 'drone’larda hafif olması gereken platformlarda kullanılabilecek düzeyde. Türkiye’de yüzde 98 GSM kapsaması vardır. Bu da dağ, tepe gibi mevkilerde iletişim kurabilirsiniz demektir. Bu açıdan da biliyorsunuz her şey bağlantılı hale geliyor. Haberleşme bu bakımdan çok ön plana çıktı hayatımızın pek çok safhasına dahil oldu. Haberleşmenin sağlıklı, sıhhatli ve istenen düzeyde olması hayatımızın sürdürülebilirliği açısından çok önemlidir." açıklamasında bulundu.