17-20 Ağustos 2021 tarihleri arasında İstanbul’da düzenlenen 15’inci Uluslararası Savunma Sanayi Fuarı IDEF’21’e dürt nitelikli araçla katılan Katmerciler, EREN ve HIZIR II zırhlı araçlarını ilk kez sergiledi. Şirketin İcra Kurulu Başkan Vekili Furkan Katmerci, araçlara ilişkin özellikleri ve gelişmeleri SavunmaTR ile paylaştı.  

"Tank önemini yitirse de insansız sistemler bu açığı kapatacaktır"

İnsansız sistemlere dönüş fikrinin başlangıç sürecini, bu sistemlerin özelliklerini ve önemini değerlendiren Furkan Katmerci aşağıdaki ifadeleri kullandı:

"İnsansız Kara Araçlarında bize en büyük kapıyı İnsansız Hava Araçları açtı. Oradaki başarıları gördükçe ve dünyada da kendinden söz ettirince bizler de çok gurur duyduk, 'bu neden İnsansız Kara Araçlarında (İKA) uygulanmasın' diye düşündük. Yaklaşık 3-4 yıl önce bu çalışmalarımıza başladık ve hız verdik. Şu anda da orta sınıf İKA'da UKAP dediğimiz Uzaktan Kumandalı Atış Platformunu ortaya çıkardık. Burada ASELSAN ile birlikte çalışıyoruz. Bu şu anda otonom bir sistem olarak tasarlanıyor. Daha ileriki dönemlerde yapay zeka ve artırılmış gerçeklik alanında çalışmalar yapılarak geliştirilebilecek bir platform.

Dünyadaki segmentlere, savaş konseptlerine baktığınızda; artık insansız sistemlere doğru kayılıyor. Bunun da en büyük örneğini İHA ve SİHA'larda gördük. Kara tarafında da bunlar artık bu şekilde dizayn ediliyor. Son zamanlarda tank, önceki dönemlere göre biraz daha fazla önemini yitirmiş olabilir. Ama bu insansız sistemler bu açığı kapatacaktır, üstüne koyacaktır diye planlıyor ve düşünüyoruz. Bizim aracımıza da sektör İnsansız Mini Tank ismini koydu. Burada 4 farklı versiyonu dizayn etmeyi hedefliyoruz. Bir tanesinin üzerinde silah platformu, bir tanesinin de askeri tesisatını bu aracın üzerine koyup; sıfır tesisatla araç askeri takip edecek şekilde programlayıp zorlu engebeli şartlarda faaliyet göstersin, operasyonlarda kullanılsın diye düşünüyoruz. Bu, askerin taşıdığı yükü azaltacaktır.

Üçüncü versiyonu meskun mahal tarafından yaralı olduğunda ya da mühimmat bittiğinde mühimmat intikal ettirmek üzere bu araçları hem seri hem de mühimmat intikal edecek şekilde tasarlıyoruz. Dördüncü versiyonu da sınır güvenliğinde kullanılabilir araçlar. Son günlerde biliyorsunuz ki bu sınır güvenliği ihlalleriyle ilgili çok fazla konu gündeme geliyor. Bu araçlar termal kameralarla ve çeşitli hareket sensörleriyle donatılıp bütün sınır güvenliğini 7/24, İHA'larla senkron bir şekilde haberleşme düzeneği kurulup kullanılabilir halde. O yüzden gelecekte buralarda da kullanılabileceğini ön görüyoruz. Şu anda Kara Kuvvetleri için kalifikasyon süreçlerini tamamladık sayılır. Sözleşmemiz de var. Belirli noktalarda bazı açıklar var. Onlardan sonra seri üretime girip Kara Kuvvetleri'nin ileriki dönemlerde kullanacağını düşünüyoruz."

"Özellikle Afrika pazarlarında çok ciddi talep görecektir diye planlıyoruz"

Roketsan BAE’de yeni iş birliklerine imza atıyor Roketsan BAE’de yeni iş birliklerine imza atıyor

EREN'in silüeti ilk kez IDEF'in ilk günü Cumhurbaşkanımızın ziyaretiyle birlikte sergilendi. İsmini daha önce telaffuz etmiştik. 2017 yılında teröristler tarafından 15 yaşında şehit edilen kardeşimiz Eren Bülbül'ün adına ithafen bu isim koyuldu. Araç, terörle mücadelede ciddi bir katalizör görevi görecek, meskun mahalde kullanılacak diye; hem EREN'imiz adını yaşatmak istedik hem de bu şekilde ona vefa borcumuzu ödemek istedik. Tabii ki bu vefa borçları bunlarla ödenecek gibi değil. Ama biz de en azından naçizane böyle bir karar aldık. Cumhurbaşkanımız da çok memnun oldu. Aracın lansmanını görünce de memnun oldu, isminden dolayı da memnun oldu. İnşallah yakın dönemde meskun mahallerde, görev yapacak bir araç olacaktır diye düşünüyoruz. Tabii ki daha sonra mevcut pazarlarımızda, özellikle Afrika pazarlarında çok ciddi talep görecektir diye planlıyoruz. Buna göre biz iyileştirmelerimizi ve üretim planlamamızı da yaptık. Gelecek dönemlerde de bu araçlarımızı sahada fazlasıyla göreceğiz. 

"EREN bu segmentteki en teknolojik araç"

Araçların kişi ve silah kapasitelerine ilişkin bilgiler veren Furkan Katmerci, sözlerine şöyle devam etti:

"EREN 5 kişilik bir araç, istenirse pikap versiyonu da yapılabiliyor ve arkada yük taşımak için haznesi oluyor. 250 beygir, 4.5 lt motora sahip, 200 gr mayına dayanıklı bir araç. Emsallerine göre daha teknolojik. Çünkü bu tür araçlar yıllar önce envantere katılmış ve artık yaş haddine yaklaşmış araçlar. Bunların yeni dönemde yenilenmesi gerekiyor diye düşündüğümüz için ve sahadan da dönüşler bu segmentte olduğu için bu aracı tasarladık. EREN bu segmentteki en teknolojik araç." 

"Kenya ile yapılan ihracat anlaşması, son yıllarda yapılan en büyük sözleşmelerden biri"

"2016 yılında HIZIR'ın ilk versiyonu olan aracımızı da yine Cumhurbaşkanımızın lansmana katılımıyla gerçekleştirmiştik. 9 kişilik bir araçtı, HIZIR II ise 13 kişilik bir araç. Şu anda yurt dışına yönelik bunların bazı satış sözleşmeleri yapıldı. Son dönemde Kenya ordusuna 118 adet teslim edilmek üzere bir satış sözleşmesi imzalandı. Yani yaklaşık 92 milyon dolar. Bu tek kalemdeki, kara taşıtlarındaki son yıllarda yapılan en büyük sözleşmelerden biri. Tabii ki bu bize motivasyon sağlıyor. Başka ülkelerde bilinirlik arttıkça farklı ülkelerden talep de artıyor. Ülkemizin savunma sanayii ihracatına büyük bir katkı sağlıyor. Bununla birlikte tabii ki biz de üretimde kapasite artışı, yatırımlar ve istihdam artışına gittiğimiz için ülkemizin ekonomisine büyük bir katkı sağlıyoruz. Bizim görevimiz buradaki araçları en iyi şekilde tasarlayıp mevcut olan en iyi şartlarda yurt dışına satabilmek, ihracatını gerçekleştirebilmek. Çünkü dediğim gibi bizim burada yaptığımız her katkı, ülke ekonomisine büyük bir katkı. Biz de bu bilinçle çalışmalarımıza devam ediyoruz."

"KIRAÇ türünde bir araç ne Türkiye'de ne de dünyada yok"

Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Daire tarafından talebi üzerine üretilen ve yurt dışı da dahil olmak üzere ilgi odağı olan KIRAÇ'a ilişkin açıklamalar yapan Katmerci, KIRAÇ'ın şu anda türünün tek örneği olduğunu vurguladı ve "KIRAÇ, Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Daire tarafından talep edilmesi üzerine tasarladığımız bir araç. Şu anda KIRAÇ (Kriminal Araç) türünde bir araç ne Türkiye'de ne de dünyada yok. Bu 4x4 bağımsız süspansiyonlu bir midibüs aslında ve Zırhlı/Zırhsız versiyonları var. Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Daire'nin yüzde 100 ihtiyaçlarına göre tasarlandı. O yüzden 'terzi usulü' bir araç. Araç için yurt dışından da talepler oldu. Geçen yıllarda Paris polisi de bu araçlar ilgilendi. Şu anda onlarla ilgili bir gelişme yok ama çok dikkat çeken bir araç.

Bakanımız Sayın Süleyman Soylu'nun da katılımlarıyla geçmiş dönemde teslimatlarının bir kısmı yapıldı. Kendisinin de o zamandan sosyal medya paylaşımları, açıklamaları var. Yurt dışındaki teknolojiye hayran kalanların, bizim burada geri kalmış bir tarafımızın  olmadığını hatta onların çok daha ilerisindeki araçlara sahip olduğumuzu görmeleri yönünde ifadeler kullanmıştı. Bunlar bizi memnun ediyor tabii.

Bu aracın amacı; Türkiye'nin herhangi bir bölgesinde bir patlama ya da kriminal bir olay olduğunda, anlık olarak aracın oraya intikal etmesi oradaki problemin delillerinin Ankara'ya ya da başka bir yere gönderilmeden olayın aracın içinde çözülmesini sağlayarak çözme hızını artırmasıdır. Bu ciddi anlamda kriminal daireye bir esneklik kazandırıyor. 4x4 bir midibüs olmasından dolayı da zorlu şartlardaki engebeli yerlerde çok iyi faaliyet gösteriyor. Bizim en son Kriminal Daire Başkanlığımız ile yaptığımız görüşmelerden ve sahadan aldığımız bilgilere göre araçtan çok memnunlar. Biz de bu tür bir aracın tasarımını yapmamıza fırsat verdikleri için onlara çok teşekkür ettik. Bu tür araçlar da şu anda sahada faaliyet gösteriyor." ifadelerini kullandı.