Libya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Muhammed el-Kablavi, Türkiye ile Libya arasında son dönemde artan ikili ilişkiyi SavunmaTR’ye değerlendirdi.

"27 Kasım 2019 tarihinde yapılan anlaşma nitelik getirdi"

Askeri ve güvenlik alanlarında Türkiye’nin verdiği desteğin önemine vurgu yapan Muhammed el-Kablavi, Türkiye-Libya ilişkisinin temelinde iki ülke insanlarının birbirine bağlılığının olduğunu söyledi.

"Özellikle 4 Nisan 2020 tarihi itibariyle Türkiye ile Libya arasındaki ikili ilişkilerinin gelişmesiyle birkaç alanda bir mutabakat yapıldı. 27 Kasım 2019 tarihinde yapılan anlaşma nitelik getirdi. Bu nitelik askeri ve güvenlik alanlarına yansıdı. Libya ordusunun eğitimini ve bilgisini içeren konu Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin, Libya askeri kurumunun geliştirilmesine bağlı. Birçok önemli yeri olan sınırların çizilmesinde denizcilik anlaşmasının da önemli bir yeri var. Tarih, Türkiye ile Libya ilişkisine iki ülke arasındaki insanların karşılıklı bağlılığını ve iş birliğinin kapsamını anlatıyor. Şu anda gördüğümüz şey sahada gerçeklere göre bir evrimdir. Bölgesel arenada neler yaşandığını, Türkiye ile Libya arasındaki ilişki, yaşamın tüm yönlerini içeren tarihi ve ekonomik bir ilişkidir."

"Türkiye’nin tepkisi hızlı bir şekilde gelişti"

Hafter milislerinin Libya’nın başkenti Trablus’a yaklaşmasının ardından Türkiye’nin sahadaki stratejik adımlarından bahseden Libya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Kablavi, Türkiye’nin hızlı bir şekilde sahaya entegre olduğunu ifade etti.

"Son dönemde özellikle askeri ve güvenlik sorunuyla ilgili deniz sınırlarının çizilmesinde temsil edilen ekonomik iş birliğiyle ilgili olarak bazı ayrıntılara geçtik. Bir sonraki aşamada iki ülke arasındaki ilişkileri olumlu yönde etkileyecek ve bu alanda birçok gelişmeyi yakalayacağız. Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin talebi üzerine Türkiye’nin müdahalesi şüphesiz ki UMH’nin Hafter milisleri tarafından başkent Trablus’a yönelik saldırıya karşı müdahale talebinde bulunduğu tarihi iyi biliyoruz. Ulusal Mutabakat Hükümeti ile Türkiye, ABD, İngiltere, Cezayir, İtalya olmak üzere 5 ülke müdahale talep etti. Bu nedenle Ulusal Mutabakat Hükümeti güvenlik konseyi tarafından tanınan Türkiye, uluslararası bir ülke olduğu da düşünüldüğünde Türk iş birliği ve Türkiye’nin tepkisi hızlı bir şekilde gelişti. Fas Krallığı'nda imzalanan anlaşmanın sonuçlarına ve dolayısıyla başkent Trablus’a yapılan saldırının ardından bu dönemdeki Türk askeri iş birliğine dayanarak hükümet güçlerinin saldırıyı bastırması için askeri ve taktik değişiklik yapıldığına şüphe yok. ABD Dışişleri Bakanlığı'nın yaptığı açıklamalar, Türkiye’nin rolünü sahada başarılı bir denge kurduğunu doğruladı. Hafter milisleri BAE, Mısır, Fransa, Suudi Arabistan başta olmak üzere bazı ülkeler tarafından desteklendiğini çok iyi biliyoruz."

"Birçok Libya askeri MSB’nin verdiği eğitimlerden faydalanıyor"

Kablavi, Türkiye’nin Libya askerlerine verdiği eğitimin Libya ordusuna çok faydalı olduğunu dile getirdi.

"Türkiye ile Libya arasındaki askeri iş birliği fark ortaya koydu. Farkı özellikle Ocak 2020’den itibaren fark ettik. Türkiye ve Libya mutabakatı, Türkiye’nin bu alandaki iş birliğinin açıklanmasından sonraki tüm askeri gelişmeler, Hafter milisleri üzerinde ve başkent Trablus’ta açık bir etki yarattı. Türkiye ve Libya arasında devam eden iş birliğinden Hafter milislerini mağlup ettikten sonra bilimsel temellere dayalı ve askeri temellere dayalı bir iş birliği devam edecek gibi duruyor. Türkiye Milli Savunma Bakanlığı’nın verdiği eğitimler doğrultusunda birçok eğitim gören askerimiz var. Başkent Trablus’ta da askeri eğitim merkezlerimiz mevcut. Bu iş birlik, kendilerine Doğu Libya’da askeri kurum diyenlere karşı fark yaratacak."

"İslam ülkeleri olarak teknoloji dünyasına güçlü girmek için çok çalışmalıyız"

Libya Dışişleri Sözcüsü El-Kablavi, İslam ülkelerinin teknoloji alanında çok geri kaldığını; lakin Türkiye’nin teknoloji alanında İslam ülkelerine ilham verdiğini söyledi.

''Amacımız Rusya'yı Orta Doğu'dan ve BAE'den uzak tutmak'' ''Amacımız Rusya'yı Orta Doğu'dan ve BAE'den uzak tutmak''

"İslam ülkelerinin teknoloji ve insani gelişim konusunda öncü olması gerekiyor. Arap İslam ülkeleri bu alanda ciddi bir eksiklik yaşıyor. Bu nedenle bu boşluğun kapatılması gerekiyor. Bu durum Türkiye ya da başka bir İslam ülkesinin anlatmak istediğidir. Dolayısıyla insanın gelişimini ilerletmek ve teknoloji dünyasına güçlü bir şekilde girmek için çalışmalıyız ki her geçen gün İslam ülkeleri bu çalışmalarda dünya ülkelerinde kendilerine yer bulabilsin."

"Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu hoş iş birliği ile doğru bir çıkış yakalandı"

Libya'daki savaşın başlamasından bugüne kadar Türkiye'nin Libya hükümetinin yanında olduğunu vurgulayan Libya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın rolü sayesinde Libya'da dengelerin değiştiğini sözlerine ekledi.

"Aslında uzlaşma hükümetinin başlangıcından bu yana Libya ile tüm ülkeler arasında ortak çıkarlara dayalı güçlü ilişkiler var. Libya Başbakanı Feyyaz Serrac bunu baştan beri aramaktaydı. Savaş başlayınca ekonomik, sosyal, askeri ve güvenlik alanında temel iş birliğinin alfabesine ve Libya Başbakanı Feyyaz Serrac’ın rolüne Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu hoş iş birliği ile doğru bir çıkış yakalandı. Başbakan Feyyaz Serrac ve Sayın Erdoğan, şüphesiz Libya’da olumlu yönde gerçek bir denge kurdular. Bu çalışmaların sivil ülkelere yönelme ve seçimlerin yapılmasına yönelik çalışmalarının ilk adımı olduğunu söyleyebiliriz. Tunus’ta gerçekleşen Baas liderliğindeki son toplantılarda ve diyalog komitesi arasındaki ilk anlaşma 24 Aralık 2020'de seçimlerin yapılması ile oldu. Dolayısıyla bu olumlu bir adım oldu. Bu adıma Türk desteği de gelince uzlaşma hükümetine güçlü bir alt yapı oluştu. Bu nedenle seçimlere ulaşmak için bu adımların atılmasında tutarlılık var. Başbakan Serrac ve Erdoğan arasında İstanbul’daki son görüşmeler, ülkenin son durumundan kurtarılması açısından, ülkeyi yeni seçimlere ulaştırmak için atılması gereken adımlar olduğunu doğruladılar. Ulusal Mutabakat Hükümeti olarak sivil bir devlet arıyoruz. Diğer ülkelerle çalışma ve iş birliğine katılabilecek bir devlet olmak istiyoruz. Dışişleri Bakanı Muhammet Tahir’in Antalya’da yaptığı açıklamaları gayet iyi biliyoruz. Bu dönemde şu anda uzlaşma hükümeti için düşündüğümüz şey devlet olarak bir katkıda bulunmak ve çalışmak. Devletler uluslararası barışın tesis edilmesi için hiç şüphe yok ki müttefikler ile anlaşmada ekonomik, güvenlik ve askeri açıdan önceliği olacak. Libya’nın birçok kaynağı var ama aynı zamanda da birçok kaynağa ihtiyacı var. İnsani kalkınmaya ihtiyacı var, savaşta yıkılan yerlerin yeniden yapılmasına ve yatırıma ihtiyacı var. Sonuç olarak fırsatlar var ama önce istikrar ve güvenlik olmalıdır. Uluslararası toplumun barışı tesis etmek için gerçek bir iradeye ihtiyacı var. Başbakan Serrac ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan görüşmelerinde vurgulandı. Barış sağlamak ve bu zenginliklerden yararlanabilmemiz birinci hedeftir. Dolayısıyla fayda ve çıkarlar iş birliğinin temelidir. Bu nedenle Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin görüşünde savaş hayaletinin ortadan kaldırılması ve ardından da istikrar ve seçimlere çalışmak vardır."