Birleşik Arap Emirlikleri'nin Dubai şehrinde gerçekleştirilen Dubai Airshow 2023, 95 ülkeden 1400'den fazla katılımcıyı ağırlıyor. Fuarda, farklı ülkelerden şirketlerin geliştirdiği çok sayıda hava aracı ve havacılık sektörüyle ilgi çözümler tanıtılıyor.
Fuarda açtıkları stantlarda ürünlerini sergileyen Türk şirketleri arasında, Pavelsis, Roketsan, Turkish Cargo, Turkish Technic, Garanti Kompozit, Keyvan Havacılık, Redstar Havacılık ve Transvaro yer alıyor.
Pavo Group bünyesinde aviyonik sistemler ve havacılık teknolojisi üzerine çalışan Pavelsis firması da fuarın gözdeleri arasında yer aldı.
Dubai Airshow kapsamında BAE’de bulunan Pavo Group Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Alper Özbilen de Türkiye’nin Körfez ülkeleri ile olan teknolojik iş birliği hususunda SavunmaTR’ye özel açıklamalarda bulundu.
SavunmaTR Genel Yayın Yönetmeni Taha Yasin Akar ile bir söyleşi gerçekleştiren Dr. Alper Özbilen, Pavo Group’un Körfez pazarındaki faaliyetlerini anlattı.
Pavelsis firması ile fuarda boy gösteren Pavo Group’un faaliyetlerinden bahseden Alper Özbilen Dubai Airshow hakkında şu ifadeleri kullandı:
“Şimdi, malumunuz olduğu üzere şu anda aşağı yukarı 90’ın üstünde 95 kadar ülkeden 1400’ü aşkın katılımcının olduğu bir fuardan bahsediyoruz. Bölgenin en önemli fuarlarından biri. Bizde burada Pavo Group’un aviyonik noktasında ihtisaslaşmış olan ve birçok insanlı, insansız projesini yürüten Pavelsis şirketini temsilen katılmış bulunuyoruz. Uluslararası katılın yoğun olduğu, sadece bölge olarak değil olduğu fuarı müşade ediyoruz ve bize gösterilen ilgiden de son derece memnunuz o anlamda.”
“Türkiye önemli bir marka”
Türkiye’nin Körfez pazarındaki ve dünyadaki konumuna değinen Özbilen;
“Yani şunu büyük bir özgüvenle söyleyebilirim ki Türkiye’nin kendisi öncelikle önemli bir marka, bölgede de önemli bir marka, dünya da önemli bir marka. Özellikle bu sahada, yani bizim insansız hava araçları konusundaki namımız ve başarımız herkes tarafından kabul edilmiş durumda. Dolayısıyla, Türkiye markasıyla bile burada olmanın bölgede getirdiği önemli bir avantajı görüyoruz, bunu yaşıyoruz ve açıkçası bunun içini doldurmak adına buradaki bütün Türkiye’den gelen diğer firmalarla beraber. Kendi teknolojimizi, bunun fark yaratan taraflarını müşterilerimize, potansiyel müşterilerimize ve partnerlerimize aktarıyoruz. Onlardan aldığımız geri beslemelerde bize, yani ülkemiz ve ülkemiz şirketlerine, ürünlerine gerek sistem gerek platform bazında duyulan güvenin son derece yüksek olduğu yönünde.” dedi.
Türk İHA'larının başarısı yerli aviyonik sistemlere uluslararası talebi artırdı
Dünyanda önemli bir konuma gelen “Türk İHA’larının” yerli aviyonik sistemlere olan ilgiyi artırdığını söyleyen Pavo Group Yönetim Kurulu Başkanı;
“Şimdi biz Pavelsis, havacılık elektroniği konusunda tasarım ve üretim yapan şirketimiz. Burada, ilk başlangıç noktamız, insansız hava araçlarının, işte görev bilgisayarlarından çeşitli elektronik denetleyicileri… Biz bunun daha çok elektronik tasarım ve gömülü yazılım boyutuyla iştigal ediyoruz ve şunu gururla söylemek isterim ki, şu an Türkiye’de de Türkiye’nin iftiharı olduğu birçok sistemin, platformun sistem çözüm sağlayıcısıyız. Ve burada, artık son dönemde Türkiye’deki proje sayısının artmasıyla beraber dünyada da özellikle insansız hava araçlarına olan yoğun ilgiyle beraber bizim de portföyümüz genişledi. Ama sadece insansız hava araçlarında değil, insanlı hava araçları için de hem uçuş kritik hem de görev kritik sistem ve sistem alt bileşenleri tasarlayıp üretiyoruz.” ifadelerini kullandı.
Pavo Group Körfez ülkelerinde önemli adımlar atıyor
Körfez ülkelerinde Pavo Group’a yönelik artan bir ilgi olduğunu kaydeden Dr. Alper Özbilen;
“Şu an Körfez’de, burada yani Birleşik Arap Emirlikleri’nde olsun yine Katar taraflarında ve Suudi Arabistan taraflarında olsun, ortak hem ürün geliştirme hem ürün tedariği sağlamak kendi ürünlerimizi sağlamak konusunda farklı iş birliği anlaşmalarımız ve partnerliklerimiz var. Ve son dönemde bilhassa bize gelen teknoloji transferine ilişkin büyük bir ilgi ve bilgi var. Burada, bölgede bir uyanışı görüyoruz, bu uyanış da bizim lehimize olan bir uyanış. Yani tamamen pasif bir alıcı konumundan çıkmak istiyorlar. Bunun kendileri için sadece bağımlılıktan başka bir şey oluşturmadığını görmüş bir durum var. Dolayısıyla aslında, şu anki ilişki, sadece ürün tedariği değil, aynı zamanda bilgi alışverişi, bilgi aktarımı şeklinde de ilerleyen farklı iş birliklerimiz var.” diye konuştu.
“Gördüğümüz ilgiden son derece mutluyuz”
Dubai Airshow’da oldukça yoğun bir ilgiyle karşılaştıklarını söyleyen Alper Özbilen;
“Yani, bu gördüğümüz ilgiden son derece mutluyuz. Bu ilgiye cevap verme noktasında da burada ilgili bütün arkadaşlarımızla beraber yetişmeye gayret ettik. Tam not aldık mı? Bunu tabi kendimizi notlamak bu anlamda doğru olmaz. Ama şunu söyleyebilirim, yani gelen geri beslemelerden sorulan soruların içeriğinden kalitesinden bize ilişkin düşüncelerin son derece pozitif olduğunu söyleyebilirim. Şu an iki türlü değişimden bahsediyoruz aslında bu sahada da. Bir; teknolojide olan genel bir değişim ve bununla beraber pazarda olan markette olan bir değişim. Biz, hem teknolojideki bir yandan kararlı ve kendini doğrulamış ürünlerimiz ve öbür taraftan inovatif ve maliyet etkin çözümlerimizle pazardaki değişimi doğru okuduğumuzu, bu gördüğümüz ilgiyi de bunun doğru okumanın neticesi olduğunu değerlendiriyorum.” dedi.
“Bizleri yukarıya taşıyan bir sevgi gördük”
Körfez bölgesinin Türk teknolojisini ve Türk savunma sanayiini daha çok platform bazında tanıdığını aktaran Pavo Group Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Alper Özbilen, alt sistemlerin ve kritik teknolojilerin de artık bölgede önemli bir markaya dönüşmeye başladığını vurguladı.
Türkiye’nin Körfez bölgesindeki faaliyetlerini ve Körfez ülkelerinin Türkiye’ye bakışını değerlendiren Pavo Group Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Alper Özbilen son olarak şu ifadeleri kullandı:
“Bizi öncelikle tabii ki platform düzeyinde tanıyan bölge ve aktörler. Şu an bütün alt sistemler bazında yine arka plan sistemler bazında da bu ilgiyi artarak devam ettiriyorlar. Burada anladığımız farkına vardığımız şey bu. Aslında sadece bir değer algısı sadece şirketlerle sınırlı değil. Yani ülkedeki şirketlerin değeri aslında sizi birleşik kaplar gibi hep beraber yukarı taşıyor ya da aşağıya çekiyor. Şu an bizi genel olarak yukarıya taşıyan bir sevgi gördüğümüzü memnuniyetle söyleyebilirim.”