T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Türkiye’nin enerji politikaları ve enerji-savunma sanayii sektörü üzerine değerlendirmelerini SavunmaTR ile paylaştı.
T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Türkiye’nin enerji politikaları ve enerji-savunma sanayii sektörü ilişkisine dair SavunmaTR’ye önemli açıklamalarda bulundu.
“Yenilenebilir enerji savunma sanayii kadar önemli”
Yerli ve yenilenebilir enerjinin savunma sanayii kadar hayatî ve stratejik öneme sahip olduğunu belirten Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Türkiye’nin 96.710 MW’a ulaşan kurulu gücünün yüzde 63,8’inin yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarından oluştuğunu hatırlattı.
“Ülkemizin savunma sanayiiden tarıma, ekonomiden finans sektörüne kadar attığı tüm adımların, elde ettiği başarıların arka planında enerji sektörü bulunuyor. Sürekli büyüyen, her şart altında üretime devam eden bir ülke olarak Türkiye’nin enerjisini her zaman yüksek tutmak istiyoruz. Bu anlayışla 18 yılda elektrikteki kurulu gücümüzü üçe katlayarak 96 bin MW’ın üzerine çıkardık. Milli Enerji ve Maden Politikamız kapsamında attığımız adımlarla bu büyümenin temelini de yerli ve yenilenebilir enerji oluşturdu. Bizim için yerli ve yenilenebilir enerji savunma sanayii kadar hayatî ve stratejik bir öneme sahip. Bu önemi de arka arkaya kırdığımız yenilenebilir enerji rekorlarıyla açıkça gösteriyoruz.
96.710 MW’a ulaşan kurulu gücümüzün yüzde 63,8’i yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarında oluşuyor. Bu oranı daha da yükselteceğiz. Türkiye’nin enerjisini “daha fazla yerli, daha fazla yenilenebilir” kaynaklardan üretmek için kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz. Bu amaçla “Mini YEKA GES-3” yarışmamızı hayata geçireceğiz. Böylece gücümüze 1000 MW’lık bir yenilenebilir enerji desteği daha sağlayacağız. Mini YEKA ile güneşimiz daha fazla parlayacak.”
Savunma sanayiine bor karbür “kalkanı”
Türkiye’nin dünya bor madeni pazarındaki payına da değinen Dönmez, yerli bor karbür ile savunma sanayiine sağlanacak desteğin, Mehmetçiğe kalkan olacağını ifade etti.
“Türkiye’nin bor madenini işleyerek yüksek katma değerli uç ürün haline getirmek için de büyük bir çaba içerisindeyiz. Dünya bor rezervlerinin yüzde 73’üne sahip, dünya bor pazarının da yüzde 59’una hakim bir ülke olarak “borda uç ürün” diyoruz.
Bu amaçla Bor Karbür Tesisimizin temelini 2019’da attık. Çalışmalarımız aralıksız devam ediyor. Bor karbür, dünyada elmastan sonra en dayanıklı madde olarak biliniyor. Bu tesisimizde üretilecek bor karbür ile savunma sanayiine büyük bir destek sağlayacağız. Yerli bor karbür; çelik ve koruyucu yelek, helikopter ve tanklar başta olmak üzere askerî ekipmanlarda koruyuculuk görevi yapacak. Türkiye’nin bor madeni, Mehmetçiğe kalkan olacak.”
Yerli lityumda hedef yıllık 600 ton
Yerli otomobil girişimi ile ilgili (TOGG) SavunmaTR’nin sorusunu cevaplayan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, elektrikli otomobiller başta olmak üzere batarya teknolojisinde kullanılan lityum ile geleceğe yönelik çok önemli bir ara malı, Türkiye’nin kendi imkânlarıyla elde edebileceğini söyledi.
“Tüm dünyada hızla gelişen ve ülkemizin de stratejik TOGG projesiyle ortak olduğu elektrikli otomobil atılımı gün geçtikçe hızlanıyor. Bu hızlı yükseliş elektrik enerjisinde ve batarya teknolojisinde stratejik madenlere olan ihtiyacımızı da artırıyor. Biz de dünya revirlerinin yüzde 73’üne sahip olduğumuz “bor”dan lityum üretmeye başladık. Yıllık 10 ton ile başladığımız bu süreçte üretimi 600 tona çıkarmayı hedefliyoruz.
Elektrikli otomobiller başta olmak üzere batarya teknolojisinde kullanılan lityum ile geleceğe yönelik çok önemli bir ara malı kendi imkânlarımızla elde edeceğiz. Yerli otomobilimizin bataryasında da kullanılacak olan lityum sayesinde bu alanda oluşacak dışa bağımlılığı başlamadan bitireceğiz. Türkiye’nin otomobili, Türkiye’nin madeni “bor”dan elde edilen lityum ile yollara düşecek. Toplamda 3 yıla yakın süren bir Ar-Ge çalışmasıyla hayata geçen yerli lityum projemiz, üreten Türkiye hikâyemizde çok özel bir yere sahip olacak.
ASPİLSAN tarafından yapılan testleri geçen yerli lityumun, bataryalarda kullanılabilecek kalitede olduğunu gördük. Böylece Türkiye’nin yüksek teknoloji ürünlerine güç katacağına bir kez daha şahit olduk.”
Hidrokarbon arama çalışmalarımız kararlılıkla sürecek
Son olarak özellikle bölge ülkelerin de dikkatini çeken ve gündemden düşmeyen, Türkiye’nin petrol ve doğal gaz arama çalışmaları ile ilgili de SavunmaTR’ye açıklama yapan Bakan Fatih Dönmez, ülkemizin Akdeniz’de haklarından asla vazgeçmeyeceğine vurgu yaptı.
“Tüm Türkiye’nin çok yakından takip ettiği ve dualarıyla destek olduğu petrol ve doğal gaz arama çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz. Şu anda Fatih, Yavuz ve Kanuni sondaj gemilerimiz ve MTA Oruç Reis ve Barbaros Hayreddin Paşa sismik arama gemilerimizle devam eden çalışmalarımızı yeni bir sondaj gemisiyle daha güçlendirmeyi planlıyoruz.
Hem Akdeniz’de hem de Karadeniz’de devam eden çalışmalarımızdan asla geri adım atmayacağız. Uluslararası hukukun bize verdiği hakları sonuna kadar kullanacağız.
Özellikle Akdeniz’de her zaman söylediğimiz gibi ne kimsenin hakkını yiyeceğiz ne de kendi haklarımızdan vazgeçeceğiz. Bölgede barış, huzur ve adil bir kaynak dağılımı için KKTC ve Kıbrıs Türkü’nün de yanında olmayı sürdüreceğiz. Çalışmalara başladığımız ilk günden bu yana hep tekrarladığımız gibi: ‘Arayacağız ve varsa mutlaka bulacağız’. Daha önce Karadeniz’de yaptığımız 405 milyar metreküplük büyük keşfimiz de bu kabiliyetimizin en önemli göstergesi. Herkes bilsin ki kendi gemilerimizle ve kendi insan kaynağımızla gerçekleştirdiğimiz bu keşiflerimiz sürecek. Türkiye’nin enerjisi daha da yükselecek.”