İnsansız Hava Araçları teknolojisinin ortaya çıkışı ve etkin kullanımının artması, bu teknolojinin savunma sanayiinde önemli bir kuvvet çarpanı olması sonucunu doğurmuştur. Uzay ve havacılık endüstrisinde teknolojilerini geliştirmek isteyen ülkelerin, otonom teknolojiler üzerine çalışmalar yapması kaçınılmazdır.
İnsansız Hava Araçları teknolojisine yapılan yatırımın bir diğer önemli nedeni ise ortaya konulan teknolojinin kompleks bir yapıya sahip olmasından dolayı ülkenin geniş bir yelpazede teknolojik kazanım sağlamasına yol açmasıdır.
İnsansız Hava Araçlarının kritik teknolojiler konusunda ülkelere sağlamış olduğu kazanç ortadayken Türkiye’nin bu teknolojiden uzak kalması düşünülemez. Türkiye, İnsansız Hava Araçları teknolojisini ilk olarak 1994-1995 yıllarında Almanya ve ABD’den ihraç ettiği sistemlerle kullanmaya başlamıştır. Akabinde 2007-2010 yıllarında İsrail’den alınan veya kiralanan sistemlerle, İHA kullanımı devam etmiştir.
Ancak Türkiye’nin bulunduğu coğrafya ve ülke içi şartları düşünüldüğünde, bu teknolojiyi ithal eden bir ülke olması beklenemez. Kuzeyinde Rusya, güneyinde Suriye ve Irak, doğusunda İran ve Ermenistan olan Türkiye, aynı zamanda bir deniz ülkesidir. Karadeniz, Akdeniz ve Adalar Denizi’ne kıyısı olan Türkiye’nin, burada bulunan haklarını korumak için güçlü bir savunma sanayii altyapısına ihtiyacı vardır.
Güçlü savunma sanayii altyapısı ise geleceğin teknolojilerini görmekten ve bu alanlara yatırım yapmaktan geçer. Yukarıda önemine değinmiş olduğumuz İnsansız Hava Araçları teknolojisi, “geleceğin teknolojisi” kavramının en önemli unsurlarından biridir.
Türkiye bu alandaki çalışmalarını yerli imkanlarla yapmak ve otonom teknolojilerde özgün çözümler geliştirmek zorundadır. Bu çalışmaların en kritik örneği ise BAYKAR tarafından yüksek yerlilik oranıyla hayata geçirilen Bayraktar TB2’dir. Son dönemde dünya kamuoyunda adından sıkça söz ettiren Bayraktar TB2, hem Türk Silahlı Kuvvetleri’nin elinde hem de dost ve müttefik ülkelerin elinde büyük başarılara imza atmıştır.
“Sarsıtıcı, dağıtıcı, darbeler vuran”
Muharebe sahasında kuralları değiştiren, Azerbaycanlıların dediği gibi “Sarsıtıcı, dağıtıcı, darbeler vuran” ve otonom teknolojilerin önemini ve gücünü bütün dünyaya gösteren Bayraktar TB2, Türk mühendislerinin başarısını ve azmin zaferini gözler önüne sermiştir.
İlk olarak elden atılan ve 3.5 kilogram ağırlığında olan Bayraktar Mini İHA ile başlayan serüven yıllar içerisinde muharebe sahasında oyun değiştirici unsur olarak görev yapan Bayraktar TB2’ye evrilmiştir.
Çok düşük bir maliyetle, yetişmiş insan kaynağını sahaya sürmeden etkin operasyon yapma kabiliyetine sahip Bayraktar TB2; Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde 2014 yılından bu yana aktif görev yapmaktadır.
Keşif, sürekli havadan gözetleme ve istihbarat gibi görevleri başarıyla yerine getiren sistem; yerli üretim mini akıllı mühimmatlar MAM-L ve MAM-C’nin entegrasyonuyla birlikte muharebe sahasının vazgeçilmez unsurlarından biri olmuştur.
İlk olarak terörle mücadele operasyonlarında etkin bir biçimde kullanılmaya başlanan Bayraktar TB2, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin sınır ötesi operasyonlarında da büyük bir başarı göstermiştir. Türk Silahlı Kuvvetleri’ne önemli bir taktik üstünlük sağlayan sistem; Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı Harekatları’nda yakalanan başarının en önemli unsurlarından biri olarak kayıtlara geçmiştir. Sınır ötesi operasyonlarda ordumuzun kritik güç kaynaklarından biri olan Bayraktar TB2; F-16’lara, ATAK’lara ve Mehmetçiğe “göz” olmuş, karadan ilerleyen Mehmetçiğin güvenliğini sağlayarak zayiat vermesini önlemiş ve aynı zamanda topçu atışlarının tanziminde de kullanılmıştır. Ayrıca Bayraktar TB2, gerçekleştirmiş olduğu faaliyetler sayesinde, hassas angajmanla sivil kayıpların önlenmesinde önemli rol oynamıştır. Bütün bunların yanında Bayraktar TB2, elektronik harp yeteneği sayesinde hava savunma sistemlerine karşı etkili bir biçimde kullanılmaktadır. Elektronik harp yeteneğine sahip Bayraktar TB2; Suriye, Libya ve Azerbaycan’da Rus yapımı hava savunma sistemlerini etkisiz hale getirerek hava sahası üstünlüğünün el değiştirmesinde kritik bir rol oynamıştır.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin envanterinde bulunarak yakalamış olduğu başarının yanı sıra Bayraktar TB2; Libya’da ve Azerbaycan’da da etkin bir biçimde kullanılmıştır. Libya’da Birleşmiş Milletler tarafından tanınan meşru hükümet olan “Ulusal Mutabakat Hükümet”nin, darbeci general Hafter karşısında kazanmış olduğu başarıların en önemli unsuru Bayraktar TB2 olmuştur. Hafter milislerine ve Rus paralı asker grubu “Wagner”e ağır zayiatlar verdiren Bayraktar TB2’ler, UMH’ye büyük bir taktik üstünlük sağlamıştır. Bayraktar TB2 ayrıca birçok Rus yapımı orta irtifa hava savunma sistemi Pantsir’i de elektronik harp yeteneği sayesinde başarılı bir şekilde vurarak hava sahası üstünlüğünü UMH lehine değiştirmiştir. Sonuç olarak 2014 yılından bu yana süren Libya iç savaşındaki dengeler Bayraktar TB2’lerin sahada aktif kullanımı ile değişmiştir.
Bayraktar TB2’lerin muharebe sahasında oyun değiştirici unsur olarak kullanıldığı bir diğer bölge ise Karabağ’dır. 1992 yılından bu yana Ermenistan işgali altında bulunan Karabağ’ın, Azerbaycan tarafından işgalden kurtarılmasında en önemli etkenlerden biri Bayraktar TB2 olmuştur. Yıllarca hava savunma sistemlerine büyük harcamalar yapan Ermenistan, Bayraktar TB2’lerin karşısında çaresiz kalmış ve hava sahası üstünlüğünü kaybetmiştir. Bayraktar TB2’ler, tıpkı Libya’da olduğu gibi İkinci Dağlık Karabağ Savaşı’nda da Rus yapımı hava savunma sistemlerini avlamaya devam etmiş ve çok sayıda Pantsir hava savunma sistemini kullanılmaz hale getirmiştir. Hava sahası üstünlüğünü Azerbaycan lehine çeviren Bayraktar TB2, iki ay süren muharebenin sonunda Azerbaycan’ın kazandığı zaferde büyük pay sahibi olmuştur.
Bayraktar TB2’lerin Libya ve Azerbaycan’da kazanmış olduğu başarılar, bütün dünyanın gözünün Türkiye’ye çevrilmesini sağlamıştır. Libya ve Azerbaycan’da kendisinden çok daha yüksek maliyetlerle üretilmiş hava savunma sistemlerini imha eden Bayraktar TB2’ler, İnsansız Hava Araçları teknolojisinin etkin kullanımı konusunda da ezberleri bozmuştur.
İnsansız Hava Araçları dünya genelinde hedefleme, gözetleme ve istihbarat faaliyetlerinde bulunurken; operasyonel manada ise nokta atışı suikast operasyonlarında etkin bir biçimde kullanılmaktadır. Muadillerinden farklı olarak muharebe sahasında etkin güç unsuru olarak kullanılan Bayraktar TB2 ise elektronik harp kabiliyeti sayesinde hava savunma sistemlerini imha etmiş, hava sahası üstünlüğünü değiştirmiştir. Bayraktar TB2’lerin bu denli etkin kullanımı kendisine muharebe sahasında oyun değiştirici unsur olma özelliğini kazandırmıştır.
Bayraktar TB2’ler, muharebe sahasında göstermiş olduğu başarılar sayesinde birçok ülkenin dikkatini çekmiştir. Halihazırda Türkiye, Azerbaycan, Libya, Katar ve Ukrayna ordularının envanterinde bulunan Bayraktar TB2’lere Batılı ülkelerin ilgisi artmaktadır. Açık bir şekilde Bayraktar TB2 almak istediklerini söyleyen Sırbistan hükümeti, bunun en önemli örneklerinden biridir. Sırbistan’ın yanı sıra Birleşik Krallık da Bayraktar TB2’lere olan ilgisini kamuoyuyla paylaşmıştır. Birleşik Krallık Savunma Bakanı Ben Wallace; Bayraktar TB2’lerin başarısını her fırsatta dile getirerek otonom teknolojiler konusunda Türkiye’nin çalışmalarının örnek alınması gerektiğini söylemektedir.
Muharebe sahasında kuralları değiştiren Bayraktar TB2’nin, Türk mühendislerinin ve Türk savunma sanayiinin başarısını bütün dünyaya kanıtlamış olması, ülkemiz için büyük bir iftihar kaynağı olmuştur.