Teknopark İstanbul’un Kuluçka Merkezi Cube Incubation’da Ar-Ge çalışmalarını yürüten Nanosilver’ın kurucusu Tanra Gürçay, SavumaTR’ye özel açıklamalarda bulundu.

Nano teknolojinin önemini, Nanosilver’ın amaçlarını ve HYGO Nano Gümüş Hijyen Spreyleri’nin pandemiye olan katkısını SavunmaTR mikrofonlarına anlatan Tanra Gürçay, farklı problem ve ihtiyaçlara çözüm sağladıklarını söyledi.

CANİK dünyanın 69 ülkesine silah ihraç ediyor CANİK dünyanın 69 ülkesine silah ihraç ediyor

“Nanosilver insanlığa faydalı olmayı amaçlıyor”

Türkiye’nin gelişimine katkı sağlamak istediklerini söyleyen Tanra Gürçay, “İlk olarak okumaktan çok büyük keyif aldığımız yayınlarınızda bizlere yer verdiğiniz ve değerli okurlarınızla bir araya gelme şansına eriştiğimiz için duyduğumuz eşsiz mutluluğu paylaşmak ister, nazik davetiniz ve değerli ilginiz için çok teşekkür ederiz. Aslında her girişimcinin/girişimin hayalidir fayda sağlamak… Nanosilver, başta ülkemiz ve tüm insanlığa fayda sağlayabilme amacıyla Türkiye’nin derin teknoloji merkezi ve savunma üssü olan Teknopark İstanbul Kuluçka Merkezi’nde kurulmuş bir girişim AR-GE şirketidir.” dedi.

“Ülke ekonomisine katkıda bulunmak bizi motive ediyor”

İleri teknolojileri üretmenin ve bu teknolojilerle büyümenin önemini anlatan Gürçay, “Projemiz ve kendimize özgü üretim tekniklerimizin Uluslararası başarıları ve bu vesile ile ülkemizi temsil etme fırsatını bize sağlaması bizleri çok mutlu ediyor.  İleri teknolojiler üretmek ve bu teknolojilerle büyümek motivasyonu ve hayali ile çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Teknopark İstanbul Kuluçka Merkezi bünyesinde geliştirdiğimiz yerli ve milli teknolojilerimizle, yerel firma ve kuruluşlarımızın tedarik ile ilgili yurtdışına bağlı kaldığı ileri malzemeleri kendileri için üretmek ve ülke ekonomisine katkıda bulunmak bizi çok motive ediyor.” diye konuştu.

“İleri teknoloji nano malzemeler geliştiriyoruz”

Nanosilver’dan bahseden Tanra Gürçay, “Nanosilver, Teknopark İstanbul’da İleri Malzemeler ve Sağlık Uygulamaları alanında faaliyet gösteren, ve çalışmalarına nano teknoloji üzerine devam eden bir şirkettir. Ekolojik teknolojiler ile sentezlenen, üretim sırasında ve sonrasında içerisinde hiçbir artık atık kimyasal barındırmayan; yüzde 99.99 saflıkta gerçek nano metal hammaddeler üretiyoruz. Bu hammaddelerle de ileri teknolojili nano malzemeler geliştiriyoruz. Nano malzemeler; medikal, robotik, uzay araştırmaları, gıda, turizm, tekstil, dayanıklı tüketim, arıtma sistemleri, tarım ve hayvancılık gibi birçok sektörde kullanılan, alternatifleri bulunmayan ileri malzemelerdir. Farklı sektörlerin farklı ihtiyaçlarına yönelik yeni nesil, ileri teknoloji ve uzun süre etki özelliği olan özel üretimler gerçekleştiriyor, farklı problem ve ihtiyaçlara çözüm sağlıyoruz.

Üretim yöntem ve tekniklerimizin tamamını yerli ve milli teknolojimizle kendi bünyemizde geliştirmekteyiz. Geliştirdiğimiz üretim tekniği, 11. Uluslararası Nano Teknoloji Konferansında “Yılın En İyi Araştırma Ödülü”nü almıştır. Sonrasında katıldığımız 6. Dünya Yeni Teknolojiler Konferansın’da “Yılın Araştırması” ödülünü de ülkemize kazandırmanın mutluğunu yaşıyoruz.” ifadelerini kullandı.

NASA’nın Mars Rover projesine katkı sağladık”

NASA ile olan ilişkilerine değinen Nanosilver Kurucusu Tanra Gürçay, “Ülkemiz her zaman her konuda öncü olmayı hak ediyor. Çalışmalarımızla, ülkemizi nano ligde dünyada bir numara yapmak istiyoruz. Daha yolun çok başında olduğumuzu biliyor çalışmalarımızı bu doğrultuda emin adımlarla ilerletiyoruz. Bu da çalışmalarımızı geliştirebilme adına bizler için eşsiz bir motivasyon oluyor.

Nano Gümüş uzay çalışmalarında da uzun yıllardır kullanılmaktadır. Dünya dışı yaşam formu bulmak üzere yapılan uzay araştırmalarında, dünyadan herhangi bir mikroorganizmayı taşıyıp çalışmaları yanıltmaması adına uzay mekiklerindeki yüzeyler ve ekipmanlar nano gümüşle kaplanır. Projemiz 36 farklı ülkeden katılım ve projenin yer aldığı NASA’nın Bilim Yarışmasında 100 üzerinden 95 puan alarak ülkemizi temsil etmek gururunu bizlere yaşatmıştır. NASA’nın Mars Rover projesine katkı sağlayarak ülkemizi temsil etmek bizleri çok gururlandırdı. Burada kazandığımız tecrübeler ve bilgiler ile Türkiye Uzay Ajansı’na fayda sağlayabilmeyi hayal ediyoruz.” dedi.

DSA Titanyum Elektrot’ları ülkemizde üretmeyi başardık”

DSA Titanyum Elektrot’ları ile ilgili konuşan Gürçay, “Türkiye’nin derin teknoloji ve savunma üssü olan Teknopark İstanbul’da ülkemiz için stratejik öneme sahip üretimler gerçekleştiriyoruz. Dünya’da çok az ülke tarafından üretilebilen ve ülkemiz için savunma sanayi dahil olmak üzere birçok sektörde stratejik öneme sahip olan DSA Titanyum Elektrot’ları ülkemizde üretmeyi başardık. Ürettiğimiz elektrotlar agresif kondisyonlarda yapılan dayanıklılık testlerinde yurtdışından ithal edilen alternatiflerine göre çok daha başarılı sonuçlar aldı. Ayrıca tamamen yerli ve milli teknolojimizle geliştirdiğimiz bu ürünler, ithal muadillerine göre çok yüksek oranında fiyat avantajı da sağlamaktadır.” ifadelerini kullandı.

“Türkiye Uzay Ajansı’na fayda sağlamak istiyoruz”

Uzay çalışmalarına fayda sağlamak istediklerini söyleyen Tanra Gürçay, “Nano Teknoloji kaplama ürünlerimizi ve nano teknoloji malzemelerimizi uzay araştırmalarında kullanılmak üzere geliştirmeye devam ediyoruz. Nano Gümüş uzay çalışmalarında da uzun yıllardır kullanılmaktadır. Dünya dışı yaşam formu bulmak üzere yapılan uzay araştırmalarında, dünyadan herhangi bir mikroorganizmayı taşıyıp çalışmaları yanıltmaması adına uzay mekiklerindeki yüzeyler ve ekipmanlar nano gümüşle kaplanır. NASA’nın Mars Araştırmaları ile ilgili yapmış olduğu Bilim Yarışması’nda proje ve önerilerimizin ödüle layık görülmesi bu başarıyı ülkemize getirebilmek bizleri çok gururlandırdı. Çalışmalarımıza her gün ara vermeden devam ediyoruz. Bu kazanmış olduğumuz bilgi ve tecrübe ile ülkemize ve Türkiye Uzay Ajansı’na fayda sağlayabilmeyi istiyoruz.” diye konuştu.

“Şirketimizin kapıları gençlere açıktır”

Nanosilver’ın gençlere kapılarını sonuna kadar açtığını söyleyen Tanra Gürçay, “Şirketimiz Nanosilver çok genç ve dinamik bir ekibe sahiptir. Türk gencinin neleri başarabildiğini tüm dünyaya göstermeyi istiyoruz. Türkiye’nin dört bir yanından projelerimize katkı sağlayan üniversite öğrencisi ve yeni mezun arkadaşlarımız var. Şirketimiz ve projelerimize çok büyük ilgi gösteriyorlar. Biz birlikte çok daha güçlü ve kocaman bir aile olduğumuza inanıyorum. Bu vesile ile üniversitede okuyan veya yeni mezun arkadaşlarıma Teknopark İstanbul’da sahibi oldukları bir şirket olduğunu hatırlatmak isterim. Şirketimizin kapıları ve imkanları kendilerine her zaman açıktır.” ifadelerini kullandı.

“Bu teknikle Dünya’da üretim yapan ilk ve tek şirket olduk”

HYGO Nano Gümüş Hijyen Spreyleri’nden bahseden Nanosilver Kurucusu Tanra Gürçay son olarak, “Gümüş, insanoğlu tarafından Antik çağlardan itibaren antibakteriyel, antiviral ve antifungal özelliği sebebiyle kullanılan kıymetli bir madendir. Antik Mısır’da içme sularının sterilizasyonu için kullanılmıştır. Yemek saklama kapları, çatal-bıçak takımlarının gümüş kullanılarak üretilmesinin sebebi de yine bu özelliği sebeplidir. Gümüş, nano boyutlara indirgendiğinde yüzey alanı arttığı için etki gücünü ve süresini büyük ölçüde arttırmaktadır. Biz de geliştirdiğimiz özgün üretim tekniğimizle, ileri teknolojiyi bu kadim bilgiyle birleştirdik. Bu teknikle Dünya’da üretim yapan ilk ve tek şirket olduk. Bu üretim tekniğimizi endüstriyel üretime uyarladık. Pandemi dönemine katkı sağlaması umuduyla geliştirdiğimiz HYGO Nano Gümüş Hijyen Spreyleri’mizin Uluslararası Akredite Laboratuvarlar tarafından Covid-19 virüsü üzerinde %99.9 etkili olduğu bilimsel olarak kanıtlandı.

Uzun süreli maksimum koruma özelliği ile nano gümüş, Dünya’nın geldiği noktada kullanılabilecek en ileri teknoloji hijyen ürünüdür. Ülkemiz ve tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi sürecinde de insanları zararlı mikro organizmalardan korumak için büyük öneme sahip bir maddedir.

Nano Gümüşün kullanım alanları her geçen gün artıyor. Gücünü doğadan alması, pratik kullanımı ve uzun süre etkili olması sebebiyle son dönemde Dünya’da nano gümüş kullanılarak birçok farklı ürün geliştirilmektedir. Biz de insanların ve diğer canlı dostlarımızın hayatına değer katabilecek yeni ürün grupları üzerinde çalışmalarımıza devam ediyoruz.” dedi.