ABD’nin kolonyal dönem mirası: Bireysel silahlanma

Ülkelerin çoğunda sivil silahlanma kuralları katı ve tartışmasızken ABD’de durum farklıdır. Silah bulundurmanın anayasal olarak korunduğu ülkenin buna paralel olarak, “ateşli silahlarla işlenen cinayet suçunun en çok işlendiği ülke” olma özelliği mevcuttur. ABD’de silah bulundurmaya yönelik iki zıt görüş kendisini gösterir: Bir kesim silahlanmada kontrolü artırmanın hayat kurtaracağını ve suçları azaltacağını savunurken bu görüşe muhalif olan kesimin savunması, yasalara uyan vatandaşların kendilerini koruyabilmesinin engellenmesinin daha fazla can kaybına sebep olacağı yönündedir.

ABD Yüksek Mahkemesi ilk olarak 2008’deki bir dava sonucunda, “geleneksel” yasal amaçlar ve nefsi müdafaa doğrultusunda silah kullanma hakkını açıkça tanıdı. İki yıl sonra bu yasa, federal yasalar düzeyinde genişletildi. Buradaki geleneksel amaçlara tarihsel bir pencereden bakmak gerekirse koloni döneminden kalan miraslara değinmek yerinde olacaktır. Öncelikle oluşturulan yasaların temelindeki “özgürlük” kaygısı, kolonyal dönemde temelleri atılan bir ulusal reflekstir denilebilir. Keşfedilmesinin ardından kıtayı akın eden göçmenlerin “her şeyden önce bir İngiliz tebaası olma” düşünceleri 1750’lere kadar sürdü. Zamanla aidiyet ve tâbilik düşüncesinden sıyrılan Amerikalılar, ulus olma sürecinde önceliklerini değiştirdiler. Belki de ulus olabilmelerinin anahtarı, bu önceliklerin değişmesiydi…

Bilindiği üzere Amerika kıtasına yapılan göçler yalnızca İngiliz tebaasıyla sınırlı değildi. Alman, Fransız, İspanyol ve Hollandalı göçmenler de vardı ancak bunlar kendileri ayrı bir koloni kuramadı. Daha sonra İngiltere’nin başına bela olacak olan “özgürlük” fikrinin tohumları, bizzat İngiliz yönetimi tarafından ekildi. Kraliçe Anne ve halefleri, İngiliz bayrağı altında özgürlük vaat ediyordu ve göçmenlerin beklentileri de Avrupa’da görmedikleri bağımsızlık duygusu etrafında şekilleniyordu. Kolonilerde yönetime yönelik memnuniyetsizlik arttıkça muhtelif tepkiler de beraberinde gelmeye başladı. İlk etapta vergi yasasına karşı başlayan tepkiler zamanla büyüdükçe, halk arasında oturmaya başlayan kültürün de bir yansıması olarak daha da keskinleşti. Neticede 1770’te Amerikan halkı ilk kez yönetime karşı silahlanmaya başladı.

Dün olduğu gibi bugün de ABD’de halkın kendisini tehlikede gördüğü anda öz savunma adına silahlanmaya başvurduğu görülmektedir. Bunun göstergesi olarak Donald Trump döneminde, yönetim tarafından ortaya konan ayrıştırıcı tutumun ve koronavirüs salgını dolayısıyla oluşan panik ortamının bir getirisi olarak halkın yine silahlanma yoluna gittiği tespit edilmiştir.

Salgının getirileri ABD vatandaşlarını aynı reflekse yönlendirdi

ABD’de Kovid-19 pandemisiyle birlikte işsizlik oranının artması, refah seviyesinde yaşanan düşüş ve insanlarda oluşan yaşama kaygısının tekrar ABD vatandaşlarını silahlanmaya ittiği görülmektedir. Eylül ayında FBI tarafından açıklanan Ateşli Silahlar Raporu’na göre, 2020 yılında ABD’lilerin ateşli silah alma oranları 1993 yılından beri en yüksek seviyeye çıktı. FBI’ın verilerine göre mart-temmuz dönemi içinde yapılan kontrollerde, geçen yılın aynı dönemine göre silah satışlarında yüzde 54 artış oldu.

ABD’li vatandaşlar endişeli

Kaydedilen bu artışa cevap veremeyen FBI’ın, daha yoğun mesailerde çalışması için memurları zorladığı iddia edildi. Kanunen FBI’ın, silah satıcılarına alıcılar hakkındaki bilgileri 3 iş günü içerisinde göndermesi gerekli ve eğer göndermezse satıcılar, mevcut düzenlemeler uyarınca ateşli silahı bir alıcıya satabilir. FBI’ın artan silah taleplerine yetişememesi ve silah satışlarında yaşanan yoğunluk sebebiyle yeterince kontol sağlayamaması sebebiyle çoğu hükümlü ve suçlunun, silah satın alabilmesi ABD’li vatandaşlarda endişe yarattı. Eleştiriler karşısında FBI tarafından yapılan açıklamada, sistemlerinin “çalışır durumda olduğu ve silah satış taleplerini işleme almaya devam edileceği” bildirildi.

Amerikan polisinin, Kovid-19 pandemisinin getirdiği sorunlar ve yakın geçmişte yaşanan George Floyd’un öldürülmesinden sonra arttığı düşünülen bireysel silahlanma sebebiyle teyakkuzda olduğu biliniyor. ABD vatandaşlarının silahlama kültürü, yaşanan her toplumsal problem sonrası tekrar gün yüzüne çıkıyor. George Floyd’un bir polis tarafından öldürülmesi, Kovid-19 salgını ve Amerikan seçimleri sonrası bireysel silahlanmada görülen bu artış Amerikan silahlanma kültürünü yine gözler önüne seren bir sonuç oldu.

Editör : SavunmaTR Haber Merkezi

Buy JNews Buy JNews Buy JNews
REKLAM

Benzer Haberler

Hoşgeldiniz

Aşağıdaki hesabınıza giriş yapın

Şifrenizi Sıfırlayın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi giriniz.