Pakistan’ın Fatah II adlı güdümlü çok namlulu roketatar (ÇNRA) sistemini aktif hizmete alması, Güney Asya’daki stratejik dengeleri yeniden şekillendiriyor. Söz konusu sistemin 400 kilometrelik menzili ve 10 metreden düşük dairesel sapma olasılığı (CEP) ile yüksek hassasiyet kabiliyeti, Hindistan’ın kritik altyapılarını tehdit eder duruma geldi. Bu gelişmeye karşılık olarak Hindistan, uzun menzilli Pinaka Mk5 ve Mk6 varyantlarını hızla geliştirerek, balistik füze kullanımına başvurmadan caydırıcılığını artırmayı amaçlıyor.
Hindistan’ın mevcut Pinaka sistemleri, yaklaşık 75 km menzile sahip güdümlü roketlerle donatılmış durumda. Ancak Pakistan’ın Fatah II sistemi, derin bölgelerden fırlatılabilen, hareketli platformları, lojistik merkezleri ve komuta üslerini hedef alabilecek kapasiteye sahip. İki tüplü kompakt lançer üzerinden ateşlenen bu 300 mm sınıfı roketler, ataletsel ve uydu navigasyonu ile yönlendirilerek hassas vuruş gerçekleştirebiliyor. Bu durum, Hindistan’ın hava savunma sistemlerinin menzil dışı bırakılması ve tepki süresinin kısıtlanması anlamına geliyor.
Bu tehdit karşısında öne çıkan çözüm, 400 ila 500 km menzilli Pinaka Mk5 ve Mk6 roketleri. Bu yeni nesil güdümlü roket ailesi, modüler harp başlıkları, INS/GPS ara safha güncellemeleri ve terminal aşamada hedef arayıcı sistemlerle donatılacak. Böylece, balistik füzelere kıyasla daha düşük maliyetli ama yüksek isabet oranına sahip vuruşlar mümkün olacak. Bu kapasite, tespit edilen hedeflerin dakikalar içinde imha edilmesine olanak tanıyarak, Pakistan’ın Fatah II ekiplerinin sürekli baskı altında kalmasını sağlayacak.
Söz konusu projede, sadece roketin menzilini artırmak yeterli değil; aynı zamanda termal yüklere dayanıklı yönlendirme sistemleri, özgün elektronik bileşenler ve yeni motor teknolojileri de geliştirilmeli. Ayrıca, Hindistan Savunma Bakanlığı’nın onay süreçlerinin tamamlanması, yerli üretim altyapısının güçlendirilmesi ve ihracat kontrollerinden etkilenmeyecek sistemlerin geliştirilmesi gerekiyor.
Uzmanlara göre, Pinaka Mk5 ve Mk6 sistemleri, Hindistan Ordusu’nun roket topçusu ile kısa menzilli balistik füze sistemleri arasındaki boşluğu doldurarak, hedef tespitinden imhaya kadar olan süreci hızlandıracak. 2019 Balakot operasyonundan sonra değişen askeri doktrin, nükleer eşiği aşmadan stratejik etki yaratma kapasitesinin önemini ortaya koymuştu. Bu kapsamda, uzun menzilli Pinaka sistemlerinin sahaya sürülmesi, Hindistan’ın “derin caydırıcılık” stratejisini daha düşük maliyetli ve sürdürülebilir bir zemine oturtabilir.
İlk testlerin önümüzdeki iki yıl içinde başlaması hedeflenirken, bu sistemlerin on yılın sonuna kadar sahada konuşlandırılması planlanıyor. Halihazırda Pinaka sistemini kullanan ülkelerden de potansiyel ihracat talebi oluşabileceği değerlendiriliyor. Böylece Hindistan, Fatah II tehdidine yalnızca savunma değil, etkili bir karşı taarruz seçeneğiyle de yanıt vermeye hazırlanıyor.
