Yunan Parlamentosu, 2025–2029 döneminde Rafale savaş uçaklarının bakım ve idamesi için Fransa ile yapılması planlanan 489,5 milyon euroluk anlaşmayı tartışıyor. Anlaşma, teknik destek modelinin Yunanistan’ı tamamen Fransa’ya bağımlı hale getirmesi ve pilot eğitim sürelerinin NATO standartlarının altında kalması nedeniyle eleştiriliyor.
Yeni lojistik model, Yunan Hava Kuvvetleri’nin yedek parça stoğu tutmasını engelleyerek bakım ve idameyi tamamen Fransa’ya ve Dassault Aviation’a bağımlı hale getiriyor. Anlaşma kapsamında öngörülen uçuş saatleri, NATO standartlarının neredeyse yarısında kalarak Yunan pilotlarının harbe hazırlık seviyesi ve eğitim yeterliliği konusunda ciddi soru işaretleri doğuruyor.
Yunanistan Parlamentosu, Yunan Hava Kuvvetleri (HAF) envanterindeki Rafale savaş uçaklarının idamesi ve teknik desteğini sağlamak amacıyla hazırlanan ve 2025-2029 yıllarını kapsayan “Takip Eden Destek” (FOS) anlaşmasını mercek altına aldı. Yaklaşık 489,5 milyon Euro bedelli taslak anlaşma, uçakların bakımını garanti altına almayı hedeflerken, getirdiği ağır şartlar, operasyonel kısıtlamalar ve maliyetler nedeniyle Atina’da hararetli tartışmalara neden oluyor.
Yeni FOS anlaşmasıyla 2025-2029 yılları arasında Rafale filosunun idamesi için Dassault Aviation ve Fransa’ya;
• 2025 yılında yaklaşık 52,9 milyon avro.
• 2026 yılında yaklaşık 117,2 milyon avro.
• 2027 yılında yaklaşık 122,6 milyon avro.
• 2028 yılında yaklaşık 125,9 milyon avro.
• 2029 yılında yaklaşık 70,9 milyon avro.
Ödeme yapılması planlanıyor.
Fransa’ya “bağımlılık” tartışmaları
Parlamentoda görüşülen taslak anlaşmaya göre, Rafale uçaklarının bakım, onarım ve yedek parça tedariki çoğunlukla Dassault Aviation ve Fransız makamları tarafından sağlanacak. Yunanistan’ın kendi yedek parça stoğu oluşturmayacağı, ihtiyaçların “gerçek zamanlı tedarik” yöntemiyle doğrudan Fransa tarafından karşılanacağı belirtiliyor.
Bu model, Yunanistan’ın kendi bakım-onarım kabiliyetini geliştirmesini engellemekle kalmıyor, aynı zamanda olası bir kriz veya çatışma anında Fransa’dan gelecek lojistik akışta yaşanabilecek herhangi bir aksaklığın, tüm filoyu yere çakması riskini doğuruyor. Yunan teknisyenlerin bu süreçte yetkinlik kazanmaması, uzun vadede lojistik ve harbe hazırlık sorunlarını derinleştirecek bir faktör olarak görülüyor. Atina’nın bu stratejik yeteneği dış kaynaklara devretmesi, ciddi bir güvenlik zafiyeti olarak değerlendiriliyor.
Filodaki mevcut durum
Hava Kuvvetleri Komutanı Demosthenes Grigoriadis, parlamentodaki sunumunda, Yunan Hava Kuvvetleri envanterindeki 24 Rafale’den 23’ünün faal olduğu, bir uçağın ise kuş çarpması nedeniyle hizmet dışı kaldığı bildirildi. Söz konusu uçağın tamir faaliyetleri, Tanagra Hava Üssü’nde görev yapan Fransız bakım ekibi tarafından sürdürülüyor.
Demosthenes Grigoriadi açıklamasında ayrıca, 24 uçaktan 12’sinin aktif olarak kullanıldığını söyledi. Rafale platformunun yoğun bakım gerektirdiğini belirten Grigoriadis, uçakların kullanım saatleri arttıkça bakım maliyetlerinin ve gereksinimlerinin hızla yükseldiğini vurguladı.
13.000 uçuş saati planı: NATO standartlarının çok altında
Taslak anlaşmada, 2026–2029 yıllarında toplam 13.000 uçuş saati planlanıyor. Bu, her bir uçağa yılda ortalama 135 saatlik uçuş süresi düşeceği anlamına geliyor. NATO yönergelerine göre bir kokpite ortalama 1,5 pilot düşmesi esas alındığında, her pilotun yılda 80–100 saat uçması öngörülüyor. Ancak bu rakam, NATO’nun operasyonel hazırlık için öngördüğü minimum 180 uçuş saatinin oldukça altında kalıyor. Bu nedenle, Yunan pilotların yeterli seviyede eğitim alamayacağı ve kuvvetin etkinliğinin düşeceği yönünde ciddi endişeler dile getiriliyor.
Parlamentodaki görüşmeler sırasında muhalefet partileri, Fransa’ya tam bağımlılık yaratan bir bakım-onarım modelinin uzun vadede Yunanistan’ın stratejik özerkliğini zedeleyeceğini savunuyor. Hükûmet ise, Rafale filosunun yüksek operasyonel hazırlığının ancak kapsamlı bir teknik destekle sağlanabileceğini ve anlaşmanın etkinliği artıracağını öne sürüyor.






