Yüz tanıma teknolojisi tehlikeleri beraberinde getirebilir

[wpcc-iframe allow=”encrypted-media” allowtransparency=”true” frameborder=”no” height=”152″ scrolling=”no” src=”https://open.spotify.com/embed-podcast/episode/1EQlJjdnEDbGT6nzHNlBLI” width=”100%”]

Yeni yapılan bir araştırma ile yüz tanıma teknolojisinin dikkat çekici ve kusurlu yanları ortaya serildi. 

Mashable tarafından yapılan habere göre bilim insanları belli noktalar ve açıklar üzerine yoğunlaştı. Bu kusurlardan biri olarak yüz tanıma sistemlerinin yapılan testlerde yüzde 100 başarı oranı gösterirken uygulamada derinden kusurlu olmalarından kaynaklanan çelişkiye dikkat çekildi. 

Her ne kadar yüz tanıma sistemine yönelik çalışmalar akademik ortamda başlamış olsa da ABD hükümetinin de erken dönemlerde bu teknolojiyle ilgilendiği bildirildi. Habere göre hükümet, parmak izinin aksine kişilerin bizzat katılmasını gerektirmeyen gözetim teknolojileri talebiyle bu alana yöneldi. 

İzinsiz veri toplamaya başladılar

Yüz tanıma verilerini oluşturmak için kullanılan ilk fotoğrafların portre seanslardan geldiği ve bunların ciddi kusurlara neden olduğu belirtildi. Portre seansları yeterli olmayınca içinde çocuk fotoğraflarının da bulunduğu bir veri tabanına ulaşmak istediler. Wild, Google, Flickr, Youtube gibi platformların çevrimiçi fotoğraf depolarında “Etiketli Yüzler” adlı bir veri tabanı vardı. Bu veritabanı araştırmacılara daha çeşitli bir fotoğraf deposu sağladı ve bu aynı zamanda deneklerin gizlilik haklarının ihlali manasına geliyordu.

Facebook dönüm noktası oldu

Araştırmacılara göre 2014 yılında Facebook’un DeepFace veri tabanını oluşturması, yüz tanıma teknolojisinde bir dönüm noktası oldu. Facebook milyonlarca fotoğraf koleksiyonunun önceki sistemlere göre çok daha iyi olduğunu ve kuvvetli ağlar ile “derin öğrenme”yi nasıl kolaylaştırdığını gösterdi. Bu aynı zamanda modern yüz tanımanın temel taşı olarak nitelendirildi. Aynı zamanda DeepFace veri tabanının gizlilik haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle şirket, kullanıcıların onayını almadığı gerekçesiyle para cezasına çarptırıldı.

Yüz tanıma sisteminin 17,7 milyon insan yüzleri üzerinde geliştirildiği söylense de farkında olmadan bu çalışmaya katılan insan sayısı bilinmiyor.

Yüz tanıma teknolojisi ile insanlar “saldırgan” etiketlerle sınıflandırılmaya başlandı

Yüz tanıma teknolojisinin artık bir yüzü ya da kişiyi tanımlamanın çok ötesine geçerek insanları, saldırgan etiketlerle sınıflandırdığı görülüyor. Öne sürülene göre yüz tanıma teknolojilerinde “soluk yüz”, “sivri burun”gibi ifadelerin yanı sıra; bölgesel olarak tanımlama yapacak şekilde, Asyalılar için “dar gözler” gibi  etiketler de bulunuyor. Bütün bunların yanında “göz altı torbaları”, “saat 5 bölgesi” gibi tuhaf ayrıntıların da bulunduğu tanımlamaların yapıldığı öne sürülüyor. 

Araştırmacılar yüz tanıma algoritmalarının insanların etnik kökenlerini 3’e ayırdığını ve bu durumun, gerçek dünyadaki ayrımcılığın ve ırkçılığın artmasına sebep olabileceğini söylemektedir. 

Editör : SavunmaTR Haber Merkezi

Buy JNews Buy JNews Buy JNews
REKLAM

Benzer Haberler

Hoşgeldiniz

Aşağıdaki hesabınıza giriş yapın

Şifrenizi Sıfırlayın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi giriniz.