BMGK üyeleri İsrail’in Filistin’ini işgalini tartışıyor

BMGK üyelerinden İsrail’e tepkiler!

29 Aralık Cuma günü BM Genel Sekreterliği, Güvenlik Konseyi’nin işgal altındaki Batı Şeria’da İsrailli yerleşimciler ile Filistinliler arasında artan şiddet ortamının ve Gazze Şeridi’ndeki çatışmanın Orta Doğu’da daha fazla yayılması konusunda ciddi endişelerini dile getirdi.

BM Siyasi ve Barış İnşası İşleri Dairesi’nin Orta Doğu’dan sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Khaled Khiari, Güvenlik Konseyi’ne bilgi vererek işgal altındaki Batı Şeria’daki İsrailli “yerleşimcilerin” şiddetine ilişkin endişelerini dile getirdi.

Khaled Khiari-1

Güvenlik Konseyi üyeleri çatışmaların Filistinli siviller üzerindeki etkisinin yanı sıra Batı Şeria’daki gerginliklere ilişkin endişelerini de dile getirdi. Büyükelçiler, İsrail’i yerleşimci şiddetini durdurmaya ve failleri sorumlu tutmaya çağırdı.

Birçok üye, insani yardım erişimini sağlamak için derhal ateşkesin hayati önem taşıdığını belirtirken ayrıca iki devletli çözümün önemini vurguladı.

İngiltere: Çok fazla sivil öldürüldü!

Birleşik Krallık’ın BM Büyükelçisi ve Daimi Temsilcisi Barbara Woodward, ülkesinin İsrail’in güvenliğine olan bağlılığının altını çizerken İsrail’in uluslararası insani hukuka uyması ve savaş alanında sivillere yönelik net bir ayrım yapması gerektiğini belirterek, “Fakat çok fazla sivil öldürüldü” diye ifadelerine ekledi.

Barbara Woodward

Ayrıca Büyükelçi Woodward, işgal altındaki Batı Şeria’daki durumun barışa doğru acil ilerleme gerekliliğini vurguladığını belirterek, İsrail’in yerleşimci şiddetine derhal son vermesi ve failleri adalet önüne çıkarması gerektiğini ekledi.

İki devletli çözüme gerçekten bağlı olduklarını göstermek için İsrail ve Filistin Yönetimi’nin politikaları aracılığıyla bunu kanıtlamaları gerektiğini vurgulayan Büyükelçi, ayrıca, çatışmanın bölgeye sıçrama potansiyeli konusunda uyarıda bulundu ve İsrail ile Hizbullah arasında tam ölçekli bir çatışmanın Lübnan ve daha geniş bölge için bir “felaket” olacağını belirtti.

Çin: Gazze’de güvenli bir yer yok!

Çin’in BM Büyükelçisi ve Daimi Temsilci Yardımcısı Geng Shuang, savaşın uzayan doğasının her iki tarafta da daha fazla can kaybına yol açacağını söyledi.

“Gazze’de güvenli bir yer yok.” şeklinde konuşan Geng Shuang, Gazze’deki durumun insani yardımcıların çalışmalarını gerçekleştirmelerine ve ihtiyacı olan insanlara yardım etmesine izin vermediğini vurguladı.

Geng Shuang

Shuang, İsrail’in Batı Şeria’daki yerleşim faaliyetleri ve baskınların sürekli artışının iki devletli çözümün temelini erozyona uğrattığını ekledi ve İsrail’in tüm yerleşim faaliyetlerine son vermesi ve failleri adalet önüne çıkarması gerektiğini vurguladı.

Ayrıca, iki devletli çözümün uygulanmasının ve Filistin halkının temel haklarının garanti altına alınmasının önemini vurgulayan Büyükelçi, “Filistin’in BM’de tam üyeliğini destekliyoruz ve Filistin ile İsrail arasında doğrudan müzakerelerin en kısa sürede yeniden başlamasını umuyoruz” ifadeleriyle sözlerini noktaladı.

Fransa: Uluslararası hukuk herkes tarafından uygulanmalı

Fransa Büyükelçisi ve Daimi Temsilci Nicolas de Rivière, ülkesinin Gazze’deki insani krizle ilgili endişesini dile getirdi.

Nicolas de Rivière

“Öncelik, tüm bölgesel ve uluslararası ortakların yardımıyla kalıcı bir ateşkesin derhal uygulanmasına verilmelidir.” sözleriyle insani yardımların “kısıtlama olmaksızın” erişim garantileriyle birlikte bölgedeki sivillere acilen ulaştırılması gerektiğini vurgulayan Büyükelçi, “Bu bağlamda, Fransa, uluslararası insani hukukun her durumda ve herkes tarafından uygulanması gerektiğini hatırlatıyor.” ifadelerini kullandı. Ülkesinin Gazze Şeridi’ndeki sivil nüfusa yönelik insani çabalarla tamamen ilgilenmeye devam edeceğini belirten Fransa temsilcisi ayrıca, BMGK’yi, 7 Ekim’de Hamas tarafından yapılan saldırıları kınamaya çağırarak “Bu Konseyin bunu hala yapamamış olması anlaşılmaz.” ifadelerini kullandı.

Rusya: 2023, Batı Şeria’nın kanlı yılı!

Rusya’nın BM Büyükelçisi ve Daimi Temsilcisi Vassily Nebenzia, ülkesinin Batı Şeria’daki gergin durumu takip ettiğini söyledi.

“İsrail güvenlik güçlerinin ve şiddet yanlısı yerleşimcilerin sürekli operasyonları, sadece büyük ölçekli bir insani felaketi tehdit etmekle kalmıyor, aynı zamanda krizin bölgenin geri kalanına yayılmasına da neden oluyor.” şeklinde konuşan Nebenzia ek olarak Lübnan, Suriye, Irak ve Yemen’deki gerilimlerin arttığını belirterek, Mısır ve Ürdün’ün Gazze ve Batı Şeria’dan Filistinlilerin kitlesel göçü konusunda benzeri görülmemiş risklerle karşı karşıya olduğuna dikkat çekti.

Vassily Nebenzia

Büyükelçi Nebenzia ayrıca 7 Ekim’den bu yana Batı Şeria’da “sadece İsrailli yerleşimciler tarafından” 79’u çocuk 504 Filistinlinin öldürüldüğünü söyledi.

“2023, Batı Şeria sakinleri için en kanlı yıldı ” ifadelerini kullanan Nebenzia, 7 Ekim’deki baskınların İsrail tarafından 21 binden fazla kişinin hayatına mal olan Gazze’yi temizlemeye yönelik benzeri görülmemiş bir operasyonu yürütmek için bir gerekçe görüldüğünü söyledi.

ABD: Herhangi bir sivilin ölümü trajedidir

Amerika Birleşik Devletleri’nin BM Daimi Temsilciliği Bakan Danışmanı ve Siyasi Koordinatörü John Kelley, ülkesinin Batı Şeria’daki aşırılık yanlısı yerleşimciler tarafından uygulanan şiddetin keskin bir şekilde artması ve eşi benzeri görülmemiş şiddet olaylarına ilişkin kaygıyı paylaştığını söyledi.

John Kelley

“2023’ün Batı Şeria’daki Filistinliler için en kanlı yıl olduğunu biliyoruz” şeklinde Rus temsilciye cevap veren Kelley, “İster 7 Ekim’de Hamas tarafından öldürülen bireylerden biri olsun, isterse de öldürülen Filistinlilerden biri olsun, herhangi bir sivilin ölümü bir trajedidir.” ifadelerini kullandı.

ABD’nin, İsrail Hükümeti’ne aşırılıkçı yerleşimci şiddetini önlemenin yanı sıra şiddet eylemleri gerçekleştirenleri soruşturmanın ve sorumlu tutmanın önemini vurgulamaya devam ettiğini vurgulayan ABD’li temsilci, “Açık olalım, İsraillilerin ve Filistinlilerin barış içinde yan yana yaşadığı iki devletli çözüm barışa giden yoldur” şeklinde konuşarak sözlerini sonlandırdı.

Filistinli sivillerin öldürülmesi ‘ikincil bir etki değil’

Filistin Gözlemci Devleti’nin BM Daimi Temsilci Yardımcısı Majed Bamya, Güvenlik Konseyi’ne yaptığı açıklamada, Filistinli sivillerin öldürülmesinin “savaşın yan etkisi olmadığını” belirtti.

Majed Bamya

“Bu İsrail saldırısı, tasarım gereği, sivillerin kitlesel ve keyfi öldürülmesine dayanıyor. İnsani felaket, savaşın bir sonucu değil, İsrail’in insanları baskı altına almak ve onları yerlerinden etmek için kullandığı bir araçtır.” şeklinde konuşan Majed Bamya, Konseyin sivillerin korunması, Gazze Şeridi’nde yardımın güvenli, engelsiz ve genişletilmiş bir şekilde sunulabilmesi için acil insani erişim, hukuk kurallarına saygı ve zorla yerinden edilmeye karşı çıkılması çağrısında bulunduğunu belirtti.

“Bu ölçekteki cinayetlerden nasıl sıyrılıyorlar?” diyen Majed Bamya, “çünkü hiçbir zaman hesap vermediler. İşte bu yüzden suçlarını itiraf ediyorlar, işte bu yüzden gündüz vakti hayatlarımızı, topraklarımızı, kaynaklarımızı, paramızı, geçmişimizi, bugünümüzü ve geleceğimizi çalıyorlar.” diyerek sözlerine devam etti.

BM yetkilisi: Çatışmaların yayılma riski yüksek olmaya devam ediyor

BM Genel Sekreter Yardımcısı Khaled Khiari, Konsey üyelerine Orta Doğu’daki durumun endişe verici olduğunu ve “birbiriyle bağlantılı birçok çatışma alanı” da dahil olmak üzere kötüleşmeye devam ettiğini bildirdi.

Güney Afrika Cumhuriyeti’nden, İsrail’e dava

BMGK dışında Güney Afrika Cumhuriyeti de bu konuya el atıp, İsrail’in Gazze’de “soykırım eylemlerine” giriştiği iddiasıyla Uluslararası Adalet Divanı’na (UAD) dava açtı.

BM mahkemesi, İsrail’in Soykırım Sözleşmesi kapsamındaki yükümlülüklerinin ihlal edildiği iddiasıyla ilgili başvuruyu onayladı.

Güney afrika israil

Açıklamada, “Güney Afrika, İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik mevcut saldırılarında ayrım gözetmeyen güç kullanımı ve bölge sakinlerinin zorla uzaklaştırılması nedeniyle yakalanan sivillerin durumundan ciddi şekilde endişe duymaktadır.” ifadelerine yer verildi.

84 sayfalık belgede, “İsrail’in eylem ve ihmallerinin” soykırım niteliğinde olduğu, çünkü bunların Filistin ulusal, ırk ve etnik grubunun önemli bir kısmının yok edilmesini amaçladığı belirtiliyor.

Başvuruda, UAD’den gelecek hafta bir duruşma yapılması talep ediliyor ve İsrail’in Gazze’deki tüm askeri faaliyetlerini durdurması da dahil olmak üzere mahkeme tarafından bir dizi “geçici önlem” belirtilmesi talep ediliyor.

Gazze’deki insani durum

Bu arada bölgedeki insani durum vahim olmaya devam ediyor. BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi, Gazze sağlık kurumarının barınaklarında sığınan hamile kadınların yarısının susuzluk, yetersiz beslenme ve sağlık hizmeti eksikliğinden muzdarip olduğuna dair raporlarını sundu. Yeni doğan bebeklere yönelik aşı eksikliği mevcut ve yerinden edilmiş her iki çocuktan birinin dehidrasyon, yetersiz beslenme ve hastalıklarla karşı karşıya olduğu bildirildi.

Gazze kadınlar ve çocuklar

Yaklaşık 2 milyon Gazzeli, yani bölge nüfusunun %85’i, 7 Ekim’den bu yana yaşadıkları evlerinden sürülmüş ve yerinden edilmiş durumda.

Buy JNews Buy JNews Buy JNews
REKLAM

BMGK üyelerinden İsrail’e tepkiler!

29 Aralık Cuma günü BM Genel Sekreterliği, Güvenlik Konseyi’nin işgal altındaki Batı Şeria’da İsrailli yerleşimciler ile Filistinliler arasında artan şiddet ortamının ve Gazze Şeridi’ndeki çatışmanın Orta Doğu’da daha fazla yayılması konusunda ciddi endişelerini dile getirdi.

BM Siyasi ve Barış İnşası İşleri Dairesi’nin Orta Doğu’dan sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Khaled Khiari, Güvenlik Konseyi’ne bilgi vererek işgal altındaki Batı Şeria’daki İsrailli “yerleşimcilerin” şiddetine ilişkin endişelerini dile getirdi.

Khaled Khiari-1

Güvenlik Konseyi üyeleri çatışmaların Filistinli siviller üzerindeki etkisinin yanı sıra Batı Şeria’daki gerginliklere ilişkin endişelerini de dile getirdi. Büyükelçiler, İsrail’i yerleşimci şiddetini durdurmaya ve failleri sorumlu tutmaya çağırdı.

Birçok üye, insani yardım erişimini sağlamak için derhal ateşkesin hayati önem taşıdığını belirtirken ayrıca iki devletli çözümün önemini vurguladı.

İngiltere: Çok fazla sivil öldürüldü!

Birleşik Krallık’ın BM Büyükelçisi ve Daimi Temsilcisi Barbara Woodward, ülkesinin İsrail’in güvenliğine olan bağlılığının altını çizerken İsrail’in uluslararası insani hukuka uyması ve savaş alanında sivillere yönelik net bir ayrım yapması gerektiğini belirterek, “Fakat çok fazla sivil öldürüldü” diye ifadelerine ekledi.

Barbara Woodward

Ayrıca Büyükelçi Woodward, işgal altındaki Batı Şeria’daki durumun barışa doğru acil ilerleme gerekliliğini vurguladığını belirterek, İsrail’in yerleşimci şiddetine derhal son vermesi ve failleri adalet önüne çıkarması gerektiğini ekledi.

İki devletli çözüme gerçekten bağlı olduklarını göstermek için İsrail ve Filistin Yönetimi’nin politikaları aracılığıyla bunu kanıtlamaları gerektiğini vurgulayan Büyükelçi, ayrıca, çatışmanın bölgeye sıçrama potansiyeli konusunda uyarıda bulundu ve İsrail ile Hizbullah arasında tam ölçekli bir çatışmanın Lübnan ve daha geniş bölge için bir “felaket” olacağını belirtti.

Çin: Gazze’de güvenli bir yer yok!

Çin’in BM Büyükelçisi ve Daimi Temsilci Yardımcısı Geng Shuang, savaşın uzayan doğasının her iki tarafta da daha fazla can kaybına yol açacağını söyledi.

“Gazze’de güvenli bir yer yok.” şeklinde konuşan Geng Shuang, Gazze’deki durumun insani yardımcıların çalışmalarını gerçekleştirmelerine ve ihtiyacı olan insanlara yardım etmesine izin vermediğini vurguladı.

Geng Shuang

Shuang, İsrail’in Batı Şeria’daki yerleşim faaliyetleri ve baskınların sürekli artışının iki devletli çözümün temelini erozyona uğrattığını ekledi ve İsrail’in tüm yerleşim faaliyetlerine son vermesi ve failleri adalet önüne çıkarması gerektiğini vurguladı.

Ayrıca, iki devletli çözümün uygulanmasının ve Filistin halkının temel haklarının garanti altına alınmasının önemini vurgulayan Büyükelçi, “Filistin’in BM’de tam üyeliğini destekliyoruz ve Filistin ile İsrail arasında doğrudan müzakerelerin en kısa sürede yeniden başlamasını umuyoruz” ifadeleriyle sözlerini noktaladı.

Fransa: Uluslararası hukuk herkes tarafından uygulanmalı

Fransa Büyükelçisi ve Daimi Temsilci Nicolas de Rivière, ülkesinin Gazze’deki insani krizle ilgili endişesini dile getirdi.

Nicolas de Rivière

“Öncelik, tüm bölgesel ve uluslararası ortakların yardımıyla kalıcı bir ateşkesin derhal uygulanmasına verilmelidir.” sözleriyle insani yardımların “kısıtlama olmaksızın” erişim garantileriyle birlikte bölgedeki sivillere acilen ulaştırılması gerektiğini vurgulayan Büyükelçi, “Bu bağlamda, Fransa, uluslararası insani hukukun her durumda ve herkes tarafından uygulanması gerektiğini hatırlatıyor.” ifadelerini kullandı. Ülkesinin Gazze Şeridi’ndeki sivil nüfusa yönelik insani çabalarla tamamen ilgilenmeye devam edeceğini belirten Fransa temsilcisi ayrıca, BMGK’yi, 7 Ekim’de Hamas tarafından yapılan saldırıları kınamaya çağırarak “Bu Konseyin bunu hala yapamamış olması anlaşılmaz.” ifadelerini kullandı.

Rusya: 2023, Batı Şeria’nın kanlı yılı!

Rusya’nın BM Büyükelçisi ve Daimi Temsilcisi Vassily Nebenzia, ülkesinin Batı Şeria’daki gergin durumu takip ettiğini söyledi.

“İsrail güvenlik güçlerinin ve şiddet yanlısı yerleşimcilerin sürekli operasyonları, sadece büyük ölçekli bir insani felaketi tehdit etmekle kalmıyor, aynı zamanda krizin bölgenin geri kalanına yayılmasına da neden oluyor.” şeklinde konuşan Nebenzia ek olarak Lübnan, Suriye, Irak ve Yemen’deki gerilimlerin arttığını belirterek, Mısır ve Ürdün’ün Gazze ve Batı Şeria’dan Filistinlilerin kitlesel göçü konusunda benzeri görülmemiş risklerle karşı karşıya olduğuna dikkat çekti.

Vassily Nebenzia

Büyükelçi Nebenzia ayrıca 7 Ekim’den bu yana Batı Şeria’da “sadece İsrailli yerleşimciler tarafından” 79’u çocuk 504 Filistinlinin öldürüldüğünü söyledi.

“2023, Batı Şeria sakinleri için en kanlı yıldı ” ifadelerini kullanan Nebenzia, 7 Ekim’deki baskınların İsrail tarafından 21 binden fazla kişinin hayatına mal olan Gazze’yi temizlemeye yönelik benzeri görülmemiş bir operasyonu yürütmek için bir gerekçe görüldüğünü söyledi.

ABD: Herhangi bir sivilin ölümü trajedidir

Amerika Birleşik Devletleri’nin BM Daimi Temsilciliği Bakan Danışmanı ve Siyasi Koordinatörü John Kelley, ülkesinin Batı Şeria’daki aşırılık yanlısı yerleşimciler tarafından uygulanan şiddetin keskin bir şekilde artması ve eşi benzeri görülmemiş şiddet olaylarına ilişkin kaygıyı paylaştığını söyledi.

John Kelley

“2023’ün Batı Şeria’daki Filistinliler için en kanlı yıl olduğunu biliyoruz” şeklinde Rus temsilciye cevap veren Kelley, “İster 7 Ekim’de Hamas tarafından öldürülen bireylerden biri olsun, isterse de öldürülen Filistinlilerden biri olsun, herhangi bir sivilin ölümü bir trajedidir.” ifadelerini kullandı.

ABD’nin, İsrail Hükümeti’ne aşırılıkçı yerleşimci şiddetini önlemenin yanı sıra şiddet eylemleri gerçekleştirenleri soruşturmanın ve sorumlu tutmanın önemini vurgulamaya devam ettiğini vurgulayan ABD’li temsilci, “Açık olalım, İsraillilerin ve Filistinlilerin barış içinde yan yana yaşadığı iki devletli çözüm barışa giden yoldur” şeklinde konuşarak sözlerini sonlandırdı.

Filistinli sivillerin öldürülmesi ‘ikincil bir etki değil’

Filistin Gözlemci Devleti’nin BM Daimi Temsilci Yardımcısı Majed Bamya, Güvenlik Konseyi’ne yaptığı açıklamada, Filistinli sivillerin öldürülmesinin “savaşın yan etkisi olmadığını” belirtti.

Majed Bamya

“Bu İsrail saldırısı, tasarım gereği, sivillerin kitlesel ve keyfi öldürülmesine dayanıyor. İnsani felaket, savaşın bir sonucu değil, İsrail’in insanları baskı altına almak ve onları yerlerinden etmek için kullandığı bir araçtır.” şeklinde konuşan Majed Bamya, Konseyin sivillerin korunması, Gazze Şeridi’nde yardımın güvenli, engelsiz ve genişletilmiş bir şekilde sunulabilmesi için acil insani erişim, hukuk kurallarına saygı ve zorla yerinden edilmeye karşı çıkılması çağrısında bulunduğunu belirtti.

“Bu ölçekteki cinayetlerden nasıl sıyrılıyorlar?” diyen Majed Bamya, “çünkü hiçbir zaman hesap vermediler. İşte bu yüzden suçlarını itiraf ediyorlar, işte bu yüzden gündüz vakti hayatlarımızı, topraklarımızı, kaynaklarımızı, paramızı, geçmişimizi, bugünümüzü ve geleceğimizi çalıyorlar.” diyerek sözlerine devam etti.

BM yetkilisi: Çatışmaların yayılma riski yüksek olmaya devam ediyor

BM Genel Sekreter Yardımcısı Khaled Khiari, Konsey üyelerine Orta Doğu’daki durumun endişe verici olduğunu ve “birbiriyle bağlantılı birçok çatışma alanı” da dahil olmak üzere kötüleşmeye devam ettiğini bildirdi.

Güney Afrika Cumhuriyeti’nden, İsrail’e dava

BMGK dışında Güney Afrika Cumhuriyeti de bu konuya el atıp, İsrail’in Gazze’de “soykırım eylemlerine” giriştiği iddiasıyla Uluslararası Adalet Divanı’na (UAD) dava açtı.

BM mahkemesi, İsrail’in Soykırım Sözleşmesi kapsamındaki yükümlülüklerinin ihlal edildiği iddiasıyla ilgili başvuruyu onayladı.

Güney afrika israil

Açıklamada, “Güney Afrika, İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik mevcut saldırılarında ayrım gözetmeyen güç kullanımı ve bölge sakinlerinin zorla uzaklaştırılması nedeniyle yakalanan sivillerin durumundan ciddi şekilde endişe duymaktadır.” ifadelerine yer verildi.

84 sayfalık belgede, “İsrail’in eylem ve ihmallerinin” soykırım niteliğinde olduğu, çünkü bunların Filistin ulusal, ırk ve etnik grubunun önemli bir kısmının yok edilmesini amaçladığı belirtiliyor.

Başvuruda, UAD’den gelecek hafta bir duruşma yapılması talep ediliyor ve İsrail’in Gazze’deki tüm askeri faaliyetlerini durdurması da dahil olmak üzere mahkeme tarafından bir dizi “geçici önlem” belirtilmesi talep ediliyor.

Gazze’deki insani durum

Bu arada bölgedeki insani durum vahim olmaya devam ediyor. BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi, Gazze sağlık kurumarının barınaklarında sığınan hamile kadınların yarısının susuzluk, yetersiz beslenme ve sağlık hizmeti eksikliğinden muzdarip olduğuna dair raporlarını sundu. Yeni doğan bebeklere yönelik aşı eksikliği mevcut ve yerinden edilmiş her iki çocuktan birinin dehidrasyon, yetersiz beslenme ve hastalıklarla karşı karşıya olduğu bildirildi.

Gazze kadınlar ve çocuklar

Yaklaşık 2 milyon Gazzeli, yani bölge nüfusunun %85’i, 7 Ekim’den bu yana yaşadıkları evlerinden sürülmüş ve yerinden edilmiş durumda.

BMGK üyelerinden İsrail’e tepkiler!

29 Aralık Cuma günü BM Genel Sekreterliği, Güvenlik Konseyi’nin işgal altındaki Batı Şeria’da İsrailli yerleşimciler ile Filistinliler arasında artan şiddet ortamının ve Gazze Şeridi’ndeki çatışmanın Orta Doğu’da daha fazla yayılması konusunda ciddi endişelerini dile getirdi.

BM Siyasi ve Barış İnşası İşleri Dairesi’nin Orta Doğu’dan sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Khaled Khiari, Güvenlik Konseyi’ne bilgi vererek işgal altındaki Batı Şeria’daki İsrailli “yerleşimcilerin” şiddetine ilişkin endişelerini dile getirdi.

Khaled Khiari-1

Güvenlik Konseyi üyeleri çatışmaların Filistinli siviller üzerindeki etkisinin yanı sıra Batı Şeria’daki gerginliklere ilişkin endişelerini de dile getirdi. Büyükelçiler, İsrail’i yerleşimci şiddetini durdurmaya ve failleri sorumlu tutmaya çağırdı.

Birçok üye, insani yardım erişimini sağlamak için derhal ateşkesin hayati önem taşıdığını belirtirken ayrıca iki devletli çözümün önemini vurguladı.

İngiltere: Çok fazla sivil öldürüldü!

Birleşik Krallık’ın BM Büyükelçisi ve Daimi Temsilcisi Barbara Woodward, ülkesinin İsrail’in güvenliğine olan bağlılığının altını çizerken İsrail’in uluslararası insani hukuka uyması ve savaş alanında sivillere yönelik net bir ayrım yapması gerektiğini belirterek, “Fakat çok fazla sivil öldürüldü” diye ifadelerine ekledi.

Barbara Woodward

Ayrıca Büyükelçi Woodward, işgal altındaki Batı Şeria’daki durumun barışa doğru acil ilerleme gerekliliğini vurguladığını belirterek, İsrail’in yerleşimci şiddetine derhal son vermesi ve failleri adalet önüne çıkarması gerektiğini ekledi.

İki devletli çözüme gerçekten bağlı olduklarını göstermek için İsrail ve Filistin Yönetimi’nin politikaları aracılığıyla bunu kanıtlamaları gerektiğini vurgulayan Büyükelçi, ayrıca, çatışmanın bölgeye sıçrama potansiyeli konusunda uyarıda bulundu ve İsrail ile Hizbullah arasında tam ölçekli bir çatışmanın Lübnan ve daha geniş bölge için bir “felaket” olacağını belirtti.

Çin: Gazze’de güvenli bir yer yok!

Çin’in BM Büyükelçisi ve Daimi Temsilci Yardımcısı Geng Shuang, savaşın uzayan doğasının her iki tarafta da daha fazla can kaybına yol açacağını söyledi.

“Gazze’de güvenli bir yer yok.” şeklinde konuşan Geng Shuang, Gazze’deki durumun insani yardımcıların çalışmalarını gerçekleştirmelerine ve ihtiyacı olan insanlara yardım etmesine izin vermediğini vurguladı.

Geng Shuang

Shuang, İsrail’in Batı Şeria’daki yerleşim faaliyetleri ve baskınların sürekli artışının iki devletli çözümün temelini erozyona uğrattığını ekledi ve İsrail’in tüm yerleşim faaliyetlerine son vermesi ve failleri adalet önüne çıkarması gerektiğini vurguladı.

Ayrıca, iki devletli çözümün uygulanmasının ve Filistin halkının temel haklarının garanti altına alınmasının önemini vurgulayan Büyükelçi, “Filistin’in BM’de tam üyeliğini destekliyoruz ve Filistin ile İsrail arasında doğrudan müzakerelerin en kısa sürede yeniden başlamasını umuyoruz” ifadeleriyle sözlerini noktaladı.

Fransa: Uluslararası hukuk herkes tarafından uygulanmalı

Fransa Büyükelçisi ve Daimi Temsilci Nicolas de Rivière, ülkesinin Gazze’deki insani krizle ilgili endişesini dile getirdi.

Nicolas de Rivière

“Öncelik, tüm bölgesel ve uluslararası ortakların yardımıyla kalıcı bir ateşkesin derhal uygulanmasına verilmelidir.” sözleriyle insani yardımların “kısıtlama olmaksızın” erişim garantileriyle birlikte bölgedeki sivillere acilen ulaştırılması gerektiğini vurgulayan Büyükelçi, “Bu bağlamda, Fransa, uluslararası insani hukukun her durumda ve herkes tarafından uygulanması gerektiğini hatırlatıyor.” ifadelerini kullandı. Ülkesinin Gazze Şeridi’ndeki sivil nüfusa yönelik insani çabalarla tamamen ilgilenmeye devam edeceğini belirten Fransa temsilcisi ayrıca, BMGK’yi, 7 Ekim’de Hamas tarafından yapılan saldırıları kınamaya çağırarak “Bu Konseyin bunu hala yapamamış olması anlaşılmaz.” ifadelerini kullandı.

Rusya: 2023, Batı Şeria’nın kanlı yılı!

Rusya’nın BM Büyükelçisi ve Daimi Temsilcisi Vassily Nebenzia, ülkesinin Batı Şeria’daki gergin durumu takip ettiğini söyledi.

“İsrail güvenlik güçlerinin ve şiddet yanlısı yerleşimcilerin sürekli operasyonları, sadece büyük ölçekli bir insani felaketi tehdit etmekle kalmıyor, aynı zamanda krizin bölgenin geri kalanına yayılmasına da neden oluyor.” şeklinde konuşan Nebenzia ek olarak Lübnan, Suriye, Irak ve Yemen’deki gerilimlerin arttığını belirterek, Mısır ve Ürdün’ün Gazze ve Batı Şeria’dan Filistinlilerin kitlesel göçü konusunda benzeri görülmemiş risklerle karşı karşıya olduğuna dikkat çekti.

Vassily Nebenzia

Büyükelçi Nebenzia ayrıca 7 Ekim’den bu yana Batı Şeria’da “sadece İsrailli yerleşimciler tarafından” 79’u çocuk 504 Filistinlinin öldürüldüğünü söyledi.

“2023, Batı Şeria sakinleri için en kanlı yıldı ” ifadelerini kullanan Nebenzia, 7 Ekim’deki baskınların İsrail tarafından 21 binden fazla kişinin hayatına mal olan Gazze’yi temizlemeye yönelik benzeri görülmemiş bir operasyonu yürütmek için bir gerekçe görüldüğünü söyledi.

ABD: Herhangi bir sivilin ölümü trajedidir

Amerika Birleşik Devletleri’nin BM Daimi Temsilciliği Bakan Danışmanı ve Siyasi Koordinatörü John Kelley, ülkesinin Batı Şeria’daki aşırılık yanlısı yerleşimciler tarafından uygulanan şiddetin keskin bir şekilde artması ve eşi benzeri görülmemiş şiddet olaylarına ilişkin kaygıyı paylaştığını söyledi.

John Kelley

“2023’ün Batı Şeria’daki Filistinliler için en kanlı yıl olduğunu biliyoruz” şeklinde Rus temsilciye cevap veren Kelley, “İster 7 Ekim’de Hamas tarafından öldürülen bireylerden biri olsun, isterse de öldürülen Filistinlilerden biri olsun, herhangi bir sivilin ölümü bir trajedidir.” ifadelerini kullandı.

ABD’nin, İsrail Hükümeti’ne aşırılıkçı yerleşimci şiddetini önlemenin yanı sıra şiddet eylemleri gerçekleştirenleri soruşturmanın ve sorumlu tutmanın önemini vurgulamaya devam ettiğini vurgulayan ABD’li temsilci, “Açık olalım, İsraillilerin ve Filistinlilerin barış içinde yan yana yaşadığı iki devletli çözüm barışa giden yoldur” şeklinde konuşarak sözlerini sonlandırdı.

Filistinli sivillerin öldürülmesi ‘ikincil bir etki değil’

Filistin Gözlemci Devleti’nin BM Daimi Temsilci Yardımcısı Majed Bamya, Güvenlik Konseyi’ne yaptığı açıklamada, Filistinli sivillerin öldürülmesinin “savaşın yan etkisi olmadığını” belirtti.

Majed Bamya

“Bu İsrail saldırısı, tasarım gereği, sivillerin kitlesel ve keyfi öldürülmesine dayanıyor. İnsani felaket, savaşın bir sonucu değil, İsrail’in insanları baskı altına almak ve onları yerlerinden etmek için kullandığı bir araçtır.” şeklinde konuşan Majed Bamya, Konseyin sivillerin korunması, Gazze Şeridi’nde yardımın güvenli, engelsiz ve genişletilmiş bir şekilde sunulabilmesi için acil insani erişim, hukuk kurallarına saygı ve zorla yerinden edilmeye karşı çıkılması çağrısında bulunduğunu belirtti.

“Bu ölçekteki cinayetlerden nasıl sıyrılıyorlar?” diyen Majed Bamya, “çünkü hiçbir zaman hesap vermediler. İşte bu yüzden suçlarını itiraf ediyorlar, işte bu yüzden gündüz vakti hayatlarımızı, topraklarımızı, kaynaklarımızı, paramızı, geçmişimizi, bugünümüzü ve geleceğimizi çalıyorlar.” diyerek sözlerine devam etti.

BM yetkilisi: Çatışmaların yayılma riski yüksek olmaya devam ediyor

BM Genel Sekreter Yardımcısı Khaled Khiari, Konsey üyelerine Orta Doğu’daki durumun endişe verici olduğunu ve “birbiriyle bağlantılı birçok çatışma alanı” da dahil olmak üzere kötüleşmeye devam ettiğini bildirdi.

Güney Afrika Cumhuriyeti’nden, İsrail’e dava

BMGK dışında Güney Afrika Cumhuriyeti de bu konuya el atıp, İsrail’in Gazze’de “soykırım eylemlerine” giriştiği iddiasıyla Uluslararası Adalet Divanı’na (UAD) dava açtı.

BM mahkemesi, İsrail’in Soykırım Sözleşmesi kapsamındaki yükümlülüklerinin ihlal edildiği iddiasıyla ilgili başvuruyu onayladı.

Güney afrika israil

Açıklamada, “Güney Afrika, İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik mevcut saldırılarında ayrım gözetmeyen güç kullanımı ve bölge sakinlerinin zorla uzaklaştırılması nedeniyle yakalanan sivillerin durumundan ciddi şekilde endişe duymaktadır.” ifadelerine yer verildi.

84 sayfalık belgede, “İsrail’in eylem ve ihmallerinin” soykırım niteliğinde olduğu, çünkü bunların Filistin ulusal, ırk ve etnik grubunun önemli bir kısmının yok edilmesini amaçladığı belirtiliyor.

Başvuruda, UAD’den gelecek hafta bir duruşma yapılması talep ediliyor ve İsrail’in Gazze’deki tüm askeri faaliyetlerini durdurması da dahil olmak üzere mahkeme tarafından bir dizi “geçici önlem” belirtilmesi talep ediliyor.

Gazze’deki insani durum

Bu arada bölgedeki insani durum vahim olmaya devam ediyor. BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi, Gazze sağlık kurumarının barınaklarında sığınan hamile kadınların yarısının susuzluk, yetersiz beslenme ve sağlık hizmeti eksikliğinden muzdarip olduğuna dair raporlarını sundu. Yeni doğan bebeklere yönelik aşı eksikliği mevcut ve yerinden edilmiş her iki çocuktan birinin dehidrasyon, yetersiz beslenme ve hastalıklarla karşı karşıya olduğu bildirildi.

Gazze kadınlar ve çocuklar

Yaklaşık 2 milyon Gazzeli, yani bölge nüfusunun %85’i, 7 Ekim’den bu yana yaşadıkları evlerinden sürülmüş ve yerinden edilmiş durumda.

Buy JNews Buy JNews Buy JNews
REKLAM

BMGK üyelerinden İsrail’e tepkiler!

29 Aralık Cuma günü BM Genel Sekreterliği, Güvenlik Konseyi’nin işgal altındaki Batı Şeria’da İsrailli yerleşimciler ile Filistinliler arasında artan şiddet ortamının ve Gazze Şeridi’ndeki çatışmanın Orta Doğu’da daha fazla yayılması konusunda ciddi endişelerini dile getirdi.

BM Siyasi ve Barış İnşası İşleri Dairesi’nin Orta Doğu’dan sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Khaled Khiari, Güvenlik Konseyi’ne bilgi vererek işgal altındaki Batı Şeria’daki İsrailli “yerleşimcilerin” şiddetine ilişkin endişelerini dile getirdi.

Khaled Khiari-1

Güvenlik Konseyi üyeleri çatışmaların Filistinli siviller üzerindeki etkisinin yanı sıra Batı Şeria’daki gerginliklere ilişkin endişelerini de dile getirdi. Büyükelçiler, İsrail’i yerleşimci şiddetini durdurmaya ve failleri sorumlu tutmaya çağırdı.

Birçok üye, insani yardım erişimini sağlamak için derhal ateşkesin hayati önem taşıdığını belirtirken ayrıca iki devletli çözümün önemini vurguladı.

İngiltere: Çok fazla sivil öldürüldü!

Birleşik Krallık’ın BM Büyükelçisi ve Daimi Temsilcisi Barbara Woodward, ülkesinin İsrail’in güvenliğine olan bağlılığının altını çizerken İsrail’in uluslararası insani hukuka uyması ve savaş alanında sivillere yönelik net bir ayrım yapması gerektiğini belirterek, “Fakat çok fazla sivil öldürüldü” diye ifadelerine ekledi.

Barbara Woodward

Ayrıca Büyükelçi Woodward, işgal altındaki Batı Şeria’daki durumun barışa doğru acil ilerleme gerekliliğini vurguladığını belirterek, İsrail’in yerleşimci şiddetine derhal son vermesi ve failleri adalet önüne çıkarması gerektiğini ekledi.

İki devletli çözüme gerçekten bağlı olduklarını göstermek için İsrail ve Filistin Yönetimi’nin politikaları aracılığıyla bunu kanıtlamaları gerektiğini vurgulayan Büyükelçi, ayrıca, çatışmanın bölgeye sıçrama potansiyeli konusunda uyarıda bulundu ve İsrail ile Hizbullah arasında tam ölçekli bir çatışmanın Lübnan ve daha geniş bölge için bir “felaket” olacağını belirtti.

Çin: Gazze’de güvenli bir yer yok!

Çin’in BM Büyükelçisi ve Daimi Temsilci Yardımcısı Geng Shuang, savaşın uzayan doğasının her iki tarafta da daha fazla can kaybına yol açacağını söyledi.

“Gazze’de güvenli bir yer yok.” şeklinde konuşan Geng Shuang, Gazze’deki durumun insani yardımcıların çalışmalarını gerçekleştirmelerine ve ihtiyacı olan insanlara yardım etmesine izin vermediğini vurguladı.

Geng Shuang

Shuang, İsrail’in Batı Şeria’daki yerleşim faaliyetleri ve baskınların sürekli artışının iki devletli çözümün temelini erozyona uğrattığını ekledi ve İsrail’in tüm yerleşim faaliyetlerine son vermesi ve failleri adalet önüne çıkarması gerektiğini vurguladı.

Ayrıca, iki devletli çözümün uygulanmasının ve Filistin halkının temel haklarının garanti altına alınmasının önemini vurgulayan Büyükelçi, “Filistin’in BM’de tam üyeliğini destekliyoruz ve Filistin ile İsrail arasında doğrudan müzakerelerin en kısa sürede yeniden başlamasını umuyoruz” ifadeleriyle sözlerini noktaladı.

Fransa: Uluslararası hukuk herkes tarafından uygulanmalı

Fransa Büyükelçisi ve Daimi Temsilci Nicolas de Rivière, ülkesinin Gazze’deki insani krizle ilgili endişesini dile getirdi.

Nicolas de Rivière

“Öncelik, tüm bölgesel ve uluslararası ortakların yardımıyla kalıcı bir ateşkesin derhal uygulanmasına verilmelidir.” sözleriyle insani yardımların “kısıtlama olmaksızın” erişim garantileriyle birlikte bölgedeki sivillere acilen ulaştırılması gerektiğini vurgulayan Büyükelçi, “Bu bağlamda, Fransa, uluslararası insani hukukun her durumda ve herkes tarafından uygulanması gerektiğini hatırlatıyor.” ifadelerini kullandı. Ülkesinin Gazze Şeridi’ndeki sivil nüfusa yönelik insani çabalarla tamamen ilgilenmeye devam edeceğini belirten Fransa temsilcisi ayrıca, BMGK’yi, 7 Ekim’de Hamas tarafından yapılan saldırıları kınamaya çağırarak “Bu Konseyin bunu hala yapamamış olması anlaşılmaz.” ifadelerini kullandı.

Rusya: 2023, Batı Şeria’nın kanlı yılı!

Rusya’nın BM Büyükelçisi ve Daimi Temsilcisi Vassily Nebenzia, ülkesinin Batı Şeria’daki gergin durumu takip ettiğini söyledi.

“İsrail güvenlik güçlerinin ve şiddet yanlısı yerleşimcilerin sürekli operasyonları, sadece büyük ölçekli bir insani felaketi tehdit etmekle kalmıyor, aynı zamanda krizin bölgenin geri kalanına yayılmasına da neden oluyor.” şeklinde konuşan Nebenzia ek olarak Lübnan, Suriye, Irak ve Yemen’deki gerilimlerin arttığını belirterek, Mısır ve Ürdün’ün Gazze ve Batı Şeria’dan Filistinlilerin kitlesel göçü konusunda benzeri görülmemiş risklerle karşı karşıya olduğuna dikkat çekti.

Vassily Nebenzia

Büyükelçi Nebenzia ayrıca 7 Ekim’den bu yana Batı Şeria’da “sadece İsrailli yerleşimciler tarafından” 79’u çocuk 504 Filistinlinin öldürüldüğünü söyledi.

“2023, Batı Şeria sakinleri için en kanlı yıldı ” ifadelerini kullanan Nebenzia, 7 Ekim’deki baskınların İsrail tarafından 21 binden fazla kişinin hayatına mal olan Gazze’yi temizlemeye yönelik benzeri görülmemiş bir operasyonu yürütmek için bir gerekçe görüldüğünü söyledi.

ABD: Herhangi bir sivilin ölümü trajedidir

Amerika Birleşik Devletleri’nin BM Daimi Temsilciliği Bakan Danışmanı ve Siyasi Koordinatörü John Kelley, ülkesinin Batı Şeria’daki aşırılık yanlısı yerleşimciler tarafından uygulanan şiddetin keskin bir şekilde artması ve eşi benzeri görülmemiş şiddet olaylarına ilişkin kaygıyı paylaştığını söyledi.

John Kelley

“2023’ün Batı Şeria’daki Filistinliler için en kanlı yıl olduğunu biliyoruz” şeklinde Rus temsilciye cevap veren Kelley, “İster 7 Ekim’de Hamas tarafından öldürülen bireylerden biri olsun, isterse de öldürülen Filistinlilerden biri olsun, herhangi bir sivilin ölümü bir trajedidir.” ifadelerini kullandı.

ABD’nin, İsrail Hükümeti’ne aşırılıkçı yerleşimci şiddetini önlemenin yanı sıra şiddet eylemleri gerçekleştirenleri soruşturmanın ve sorumlu tutmanın önemini vurgulamaya devam ettiğini vurgulayan ABD’li temsilci, “Açık olalım, İsraillilerin ve Filistinlilerin barış içinde yan yana yaşadığı iki devletli çözüm barışa giden yoldur” şeklinde konuşarak sözlerini sonlandırdı.

Filistinli sivillerin öldürülmesi ‘ikincil bir etki değil’

Filistin Gözlemci Devleti’nin BM Daimi Temsilci Yardımcısı Majed Bamya, Güvenlik Konseyi’ne yaptığı açıklamada, Filistinli sivillerin öldürülmesinin “savaşın yan etkisi olmadığını” belirtti.

Majed Bamya

“Bu İsrail saldırısı, tasarım gereği, sivillerin kitlesel ve keyfi öldürülmesine dayanıyor. İnsani felaket, savaşın bir sonucu değil, İsrail’in insanları baskı altına almak ve onları yerlerinden etmek için kullandığı bir araçtır.” şeklinde konuşan Majed Bamya, Konseyin sivillerin korunması, Gazze Şeridi’nde yardımın güvenli, engelsiz ve genişletilmiş bir şekilde sunulabilmesi için acil insani erişim, hukuk kurallarına saygı ve zorla yerinden edilmeye karşı çıkılması çağrısında bulunduğunu belirtti.

“Bu ölçekteki cinayetlerden nasıl sıyrılıyorlar?” diyen Majed Bamya, “çünkü hiçbir zaman hesap vermediler. İşte bu yüzden suçlarını itiraf ediyorlar, işte bu yüzden gündüz vakti hayatlarımızı, topraklarımızı, kaynaklarımızı, paramızı, geçmişimizi, bugünümüzü ve geleceğimizi çalıyorlar.” diyerek sözlerine devam etti.

BM yetkilisi: Çatışmaların yayılma riski yüksek olmaya devam ediyor

BM Genel Sekreter Yardımcısı Khaled Khiari, Konsey üyelerine Orta Doğu’daki durumun endişe verici olduğunu ve “birbiriyle bağlantılı birçok çatışma alanı” da dahil olmak üzere kötüleşmeye devam ettiğini bildirdi.

Güney Afrika Cumhuriyeti’nden, İsrail’e dava

BMGK dışında Güney Afrika Cumhuriyeti de bu konuya el atıp, İsrail’in Gazze’de “soykırım eylemlerine” giriştiği iddiasıyla Uluslararası Adalet Divanı’na (UAD) dava açtı.

BM mahkemesi, İsrail’in Soykırım Sözleşmesi kapsamındaki yükümlülüklerinin ihlal edildiği iddiasıyla ilgili başvuruyu onayladı.

Güney afrika israil

Açıklamada, “Güney Afrika, İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik mevcut saldırılarında ayrım gözetmeyen güç kullanımı ve bölge sakinlerinin zorla uzaklaştırılması nedeniyle yakalanan sivillerin durumundan ciddi şekilde endişe duymaktadır.” ifadelerine yer verildi.

84 sayfalık belgede, “İsrail’in eylem ve ihmallerinin” soykırım niteliğinde olduğu, çünkü bunların Filistin ulusal, ırk ve etnik grubunun önemli bir kısmının yok edilmesini amaçladığı belirtiliyor.

Başvuruda, UAD’den gelecek hafta bir duruşma yapılması talep ediliyor ve İsrail’in Gazze’deki tüm askeri faaliyetlerini durdurması da dahil olmak üzere mahkeme tarafından bir dizi “geçici önlem” belirtilmesi talep ediliyor.

Gazze’deki insani durum

Bu arada bölgedeki insani durum vahim olmaya devam ediyor. BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi, Gazze sağlık kurumarının barınaklarında sığınan hamile kadınların yarısının susuzluk, yetersiz beslenme ve sağlık hizmeti eksikliğinden muzdarip olduğuna dair raporlarını sundu. Yeni doğan bebeklere yönelik aşı eksikliği mevcut ve yerinden edilmiş her iki çocuktan birinin dehidrasyon, yetersiz beslenme ve hastalıklarla karşı karşıya olduğu bildirildi.

Gazze kadınlar ve çocuklar

Yaklaşık 2 milyon Gazzeli, yani bölge nüfusunun %85’i, 7 Ekim’den bu yana yaşadıkları evlerinden sürülmüş ve yerinden edilmiş durumda.

BMGK üyelerinden İsrail’e tepkiler!

29 Aralık Cuma günü BM Genel Sekreterliği, Güvenlik Konseyi’nin işgal altındaki Batı Şeria’da İsrailli yerleşimciler ile Filistinliler arasında artan şiddet ortamının ve Gazze Şeridi’ndeki çatışmanın Orta Doğu’da daha fazla yayılması konusunda ciddi endişelerini dile getirdi.

BM Siyasi ve Barış İnşası İşleri Dairesi’nin Orta Doğu’dan sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Khaled Khiari, Güvenlik Konseyi’ne bilgi vererek işgal altındaki Batı Şeria’daki İsrailli “yerleşimcilerin” şiddetine ilişkin endişelerini dile getirdi.

Khaled Khiari-1

Güvenlik Konseyi üyeleri çatışmaların Filistinli siviller üzerindeki etkisinin yanı sıra Batı Şeria’daki gerginliklere ilişkin endişelerini de dile getirdi. Büyükelçiler, İsrail’i yerleşimci şiddetini durdurmaya ve failleri sorumlu tutmaya çağırdı.

Birçok üye, insani yardım erişimini sağlamak için derhal ateşkesin hayati önem taşıdığını belirtirken ayrıca iki devletli çözümün önemini vurguladı.

İngiltere: Çok fazla sivil öldürüldü!

Birleşik Krallık’ın BM Büyükelçisi ve Daimi Temsilcisi Barbara Woodward, ülkesinin İsrail’in güvenliğine olan bağlılığının altını çizerken İsrail’in uluslararası insani hukuka uyması ve savaş alanında sivillere yönelik net bir ayrım yapması gerektiğini belirterek, “Fakat çok fazla sivil öldürüldü” diye ifadelerine ekledi.

Barbara Woodward

Ayrıca Büyükelçi Woodward, işgal altındaki Batı Şeria’daki durumun barışa doğru acil ilerleme gerekliliğini vurguladığını belirterek, İsrail’in yerleşimci şiddetine derhal son vermesi ve failleri adalet önüne çıkarması gerektiğini ekledi.

İki devletli çözüme gerçekten bağlı olduklarını göstermek için İsrail ve Filistin Yönetimi’nin politikaları aracılığıyla bunu kanıtlamaları gerektiğini vurgulayan Büyükelçi, ayrıca, çatışmanın bölgeye sıçrama potansiyeli konusunda uyarıda bulundu ve İsrail ile Hizbullah arasında tam ölçekli bir çatışmanın Lübnan ve daha geniş bölge için bir “felaket” olacağını belirtti.

Çin: Gazze’de güvenli bir yer yok!

Çin’in BM Büyükelçisi ve Daimi Temsilci Yardımcısı Geng Shuang, savaşın uzayan doğasının her iki tarafta da daha fazla can kaybına yol açacağını söyledi.

“Gazze’de güvenli bir yer yok.” şeklinde konuşan Geng Shuang, Gazze’deki durumun insani yardımcıların çalışmalarını gerçekleştirmelerine ve ihtiyacı olan insanlara yardım etmesine izin vermediğini vurguladı.

Geng Shuang

Shuang, İsrail’in Batı Şeria’daki yerleşim faaliyetleri ve baskınların sürekli artışının iki devletli çözümün temelini erozyona uğrattığını ekledi ve İsrail’in tüm yerleşim faaliyetlerine son vermesi ve failleri adalet önüne çıkarması gerektiğini vurguladı.

Ayrıca, iki devletli çözümün uygulanmasının ve Filistin halkının temel haklarının garanti altına alınmasının önemini vurgulayan Büyükelçi, “Filistin’in BM’de tam üyeliğini destekliyoruz ve Filistin ile İsrail arasında doğrudan müzakerelerin en kısa sürede yeniden başlamasını umuyoruz” ifadeleriyle sözlerini noktaladı.

Fransa: Uluslararası hukuk herkes tarafından uygulanmalı

Fransa Büyükelçisi ve Daimi Temsilci Nicolas de Rivière, ülkesinin Gazze’deki insani krizle ilgili endişesini dile getirdi.

Nicolas de Rivière

“Öncelik, tüm bölgesel ve uluslararası ortakların yardımıyla kalıcı bir ateşkesin derhal uygulanmasına verilmelidir.” sözleriyle insani yardımların “kısıtlama olmaksızın” erişim garantileriyle birlikte bölgedeki sivillere acilen ulaştırılması gerektiğini vurgulayan Büyükelçi, “Bu bağlamda, Fransa, uluslararası insani hukukun her durumda ve herkes tarafından uygulanması gerektiğini hatırlatıyor.” ifadelerini kullandı. Ülkesinin Gazze Şeridi’ndeki sivil nüfusa yönelik insani çabalarla tamamen ilgilenmeye devam edeceğini belirten Fransa temsilcisi ayrıca, BMGK’yi, 7 Ekim’de Hamas tarafından yapılan saldırıları kınamaya çağırarak “Bu Konseyin bunu hala yapamamış olması anlaşılmaz.” ifadelerini kullandı.

Rusya: 2023, Batı Şeria’nın kanlı yılı!

Rusya’nın BM Büyükelçisi ve Daimi Temsilcisi Vassily Nebenzia, ülkesinin Batı Şeria’daki gergin durumu takip ettiğini söyledi.

“İsrail güvenlik güçlerinin ve şiddet yanlısı yerleşimcilerin sürekli operasyonları, sadece büyük ölçekli bir insani felaketi tehdit etmekle kalmıyor, aynı zamanda krizin bölgenin geri kalanına yayılmasına da neden oluyor.” şeklinde konuşan Nebenzia ek olarak Lübnan, Suriye, Irak ve Yemen’deki gerilimlerin arttığını belirterek, Mısır ve Ürdün’ün Gazze ve Batı Şeria’dan Filistinlilerin kitlesel göçü konusunda benzeri görülmemiş risklerle karşı karşıya olduğuna dikkat çekti.

Vassily Nebenzia

Büyükelçi Nebenzia ayrıca 7 Ekim’den bu yana Batı Şeria’da “sadece İsrailli yerleşimciler tarafından” 79’u çocuk 504 Filistinlinin öldürüldüğünü söyledi.

“2023, Batı Şeria sakinleri için en kanlı yıldı ” ifadelerini kullanan Nebenzia, 7 Ekim’deki baskınların İsrail tarafından 21 binden fazla kişinin hayatına mal olan Gazze’yi temizlemeye yönelik benzeri görülmemiş bir operasyonu yürütmek için bir gerekçe görüldüğünü söyledi.

ABD: Herhangi bir sivilin ölümü trajedidir

Amerika Birleşik Devletleri’nin BM Daimi Temsilciliği Bakan Danışmanı ve Siyasi Koordinatörü John Kelley, ülkesinin Batı Şeria’daki aşırılık yanlısı yerleşimciler tarafından uygulanan şiddetin keskin bir şekilde artması ve eşi benzeri görülmemiş şiddet olaylarına ilişkin kaygıyı paylaştığını söyledi.

John Kelley

“2023’ün Batı Şeria’daki Filistinliler için en kanlı yıl olduğunu biliyoruz” şeklinde Rus temsilciye cevap veren Kelley, “İster 7 Ekim’de Hamas tarafından öldürülen bireylerden biri olsun, isterse de öldürülen Filistinlilerden biri olsun, herhangi bir sivilin ölümü bir trajedidir.” ifadelerini kullandı.

ABD’nin, İsrail Hükümeti’ne aşırılıkçı yerleşimci şiddetini önlemenin yanı sıra şiddet eylemleri gerçekleştirenleri soruşturmanın ve sorumlu tutmanın önemini vurgulamaya devam ettiğini vurgulayan ABD’li temsilci, “Açık olalım, İsraillilerin ve Filistinlilerin barış içinde yan yana yaşadığı iki devletli çözüm barışa giden yoldur” şeklinde konuşarak sözlerini sonlandırdı.

Filistinli sivillerin öldürülmesi ‘ikincil bir etki değil’

Filistin Gözlemci Devleti’nin BM Daimi Temsilci Yardımcısı Majed Bamya, Güvenlik Konseyi’ne yaptığı açıklamada, Filistinli sivillerin öldürülmesinin “savaşın yan etkisi olmadığını” belirtti.

Majed Bamya

“Bu İsrail saldırısı, tasarım gereği, sivillerin kitlesel ve keyfi öldürülmesine dayanıyor. İnsani felaket, savaşın bir sonucu değil, İsrail’in insanları baskı altına almak ve onları yerlerinden etmek için kullandığı bir araçtır.” şeklinde konuşan Majed Bamya, Konseyin sivillerin korunması, Gazze Şeridi’nde yardımın güvenli, engelsiz ve genişletilmiş bir şekilde sunulabilmesi için acil insani erişim, hukuk kurallarına saygı ve zorla yerinden edilmeye karşı çıkılması çağrısında bulunduğunu belirtti.

“Bu ölçekteki cinayetlerden nasıl sıyrılıyorlar?” diyen Majed Bamya, “çünkü hiçbir zaman hesap vermediler. İşte bu yüzden suçlarını itiraf ediyorlar, işte bu yüzden gündüz vakti hayatlarımızı, topraklarımızı, kaynaklarımızı, paramızı, geçmişimizi, bugünümüzü ve geleceğimizi çalıyorlar.” diyerek sözlerine devam etti.

BM yetkilisi: Çatışmaların yayılma riski yüksek olmaya devam ediyor

BM Genel Sekreter Yardımcısı Khaled Khiari, Konsey üyelerine Orta Doğu’daki durumun endişe verici olduğunu ve “birbiriyle bağlantılı birçok çatışma alanı” da dahil olmak üzere kötüleşmeye devam ettiğini bildirdi.

Güney Afrika Cumhuriyeti’nden, İsrail’e dava

BMGK dışında Güney Afrika Cumhuriyeti de bu konuya el atıp, İsrail’in Gazze’de “soykırım eylemlerine” giriştiği iddiasıyla Uluslararası Adalet Divanı’na (UAD) dava açtı.

BM mahkemesi, İsrail’in Soykırım Sözleşmesi kapsamındaki yükümlülüklerinin ihlal edildiği iddiasıyla ilgili başvuruyu onayladı.

Güney afrika israil

Açıklamada, “Güney Afrika, İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik mevcut saldırılarında ayrım gözetmeyen güç kullanımı ve bölge sakinlerinin zorla uzaklaştırılması nedeniyle yakalanan sivillerin durumundan ciddi şekilde endişe duymaktadır.” ifadelerine yer verildi.

84 sayfalık belgede, “İsrail’in eylem ve ihmallerinin” soykırım niteliğinde olduğu, çünkü bunların Filistin ulusal, ırk ve etnik grubunun önemli bir kısmının yok edilmesini amaçladığı belirtiliyor.

Başvuruda, UAD’den gelecek hafta bir duruşma yapılması talep ediliyor ve İsrail’in Gazze’deki tüm askeri faaliyetlerini durdurması da dahil olmak üzere mahkeme tarafından bir dizi “geçici önlem” belirtilmesi talep ediliyor.

Gazze’deki insani durum

Bu arada bölgedeki insani durum vahim olmaya devam ediyor. BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi, Gazze sağlık kurumarının barınaklarında sığınan hamile kadınların yarısının susuzluk, yetersiz beslenme ve sağlık hizmeti eksikliğinden muzdarip olduğuna dair raporlarını sundu. Yeni doğan bebeklere yönelik aşı eksikliği mevcut ve yerinden edilmiş her iki çocuktan birinin dehidrasyon, yetersiz beslenme ve hastalıklarla karşı karşıya olduğu bildirildi.

Gazze kadınlar ve çocuklar

Yaklaşık 2 milyon Gazzeli, yani bölge nüfusunun %85’i, 7 Ekim’den bu yana yaşadıkları evlerinden sürülmüş ve yerinden edilmiş durumda.

Buy JNews Buy JNews Buy JNews
REKLAM

BMGK üyelerinden İsrail’e tepkiler!

29 Aralık Cuma günü BM Genel Sekreterliği, Güvenlik Konseyi’nin işgal altındaki Batı Şeria’da İsrailli yerleşimciler ile Filistinliler arasında artan şiddet ortamının ve Gazze Şeridi’ndeki çatışmanın Orta Doğu’da daha fazla yayılması konusunda ciddi endişelerini dile getirdi.

BM Siyasi ve Barış İnşası İşleri Dairesi’nin Orta Doğu’dan sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Khaled Khiari, Güvenlik Konseyi’ne bilgi vererek işgal altındaki Batı Şeria’daki İsrailli “yerleşimcilerin” şiddetine ilişkin endişelerini dile getirdi.

Khaled Khiari-1

Güvenlik Konseyi üyeleri çatışmaların Filistinli siviller üzerindeki etkisinin yanı sıra Batı Şeria’daki gerginliklere ilişkin endişelerini de dile getirdi. Büyükelçiler, İsrail’i yerleşimci şiddetini durdurmaya ve failleri sorumlu tutmaya çağırdı.

Birçok üye, insani yardım erişimini sağlamak için derhal ateşkesin hayati önem taşıdığını belirtirken ayrıca iki devletli çözümün önemini vurguladı.

İngiltere: Çok fazla sivil öldürüldü!

Birleşik Krallık’ın BM Büyükelçisi ve Daimi Temsilcisi Barbara Woodward, ülkesinin İsrail’in güvenliğine olan bağlılığının altını çizerken İsrail’in uluslararası insani hukuka uyması ve savaş alanında sivillere yönelik net bir ayrım yapması gerektiğini belirterek, “Fakat çok fazla sivil öldürüldü” diye ifadelerine ekledi.

Barbara Woodward

Ayrıca Büyükelçi Woodward, işgal altındaki Batı Şeria’daki durumun barışa doğru acil ilerleme gerekliliğini vurguladığını belirterek, İsrail’in yerleşimci şiddetine derhal son vermesi ve failleri adalet önüne çıkarması gerektiğini ekledi.

İki devletli çözüme gerçekten bağlı olduklarını göstermek için İsrail ve Filistin Yönetimi’nin politikaları aracılığıyla bunu kanıtlamaları gerektiğini vurgulayan Büyükelçi, ayrıca, çatışmanın bölgeye sıçrama potansiyeli konusunda uyarıda bulundu ve İsrail ile Hizbullah arasında tam ölçekli bir çatışmanın Lübnan ve daha geniş bölge için bir “felaket” olacağını belirtti.

Çin: Gazze’de güvenli bir yer yok!

Çin’in BM Büyükelçisi ve Daimi Temsilci Yardımcısı Geng Shuang, savaşın uzayan doğasının her iki tarafta da daha fazla can kaybına yol açacağını söyledi.

“Gazze’de güvenli bir yer yok.” şeklinde konuşan Geng Shuang, Gazze’deki durumun insani yardımcıların çalışmalarını gerçekleştirmelerine ve ihtiyacı olan insanlara yardım etmesine izin vermediğini vurguladı.

Geng Shuang

Shuang, İsrail’in Batı Şeria’daki yerleşim faaliyetleri ve baskınların sürekli artışının iki devletli çözümün temelini erozyona uğrattığını ekledi ve İsrail’in tüm yerleşim faaliyetlerine son vermesi ve failleri adalet önüne çıkarması gerektiğini vurguladı.

Ayrıca, iki devletli çözümün uygulanmasının ve Filistin halkının temel haklarının garanti altına alınmasının önemini vurgulayan Büyükelçi, “Filistin’in BM’de tam üyeliğini destekliyoruz ve Filistin ile İsrail arasında doğrudan müzakerelerin en kısa sürede yeniden başlamasını umuyoruz” ifadeleriyle sözlerini noktaladı.

Fransa: Uluslararası hukuk herkes tarafından uygulanmalı

Fransa Büyükelçisi ve Daimi Temsilci Nicolas de Rivière, ülkesinin Gazze’deki insani krizle ilgili endişesini dile getirdi.

Nicolas de Rivière

“Öncelik, tüm bölgesel ve uluslararası ortakların yardımıyla kalıcı bir ateşkesin derhal uygulanmasına verilmelidir.” sözleriyle insani yardımların “kısıtlama olmaksızın” erişim garantileriyle birlikte bölgedeki sivillere acilen ulaştırılması gerektiğini vurgulayan Büyükelçi, “Bu bağlamda, Fransa, uluslararası insani hukukun her durumda ve herkes tarafından uygulanması gerektiğini hatırlatıyor.” ifadelerini kullandı. Ülkesinin Gazze Şeridi’ndeki sivil nüfusa yönelik insani çabalarla tamamen ilgilenmeye devam edeceğini belirten Fransa temsilcisi ayrıca, BMGK’yi, 7 Ekim’de Hamas tarafından yapılan saldırıları kınamaya çağırarak “Bu Konseyin bunu hala yapamamış olması anlaşılmaz.” ifadelerini kullandı.

Rusya: 2023, Batı Şeria’nın kanlı yılı!

Rusya’nın BM Büyükelçisi ve Daimi Temsilcisi Vassily Nebenzia, ülkesinin Batı Şeria’daki gergin durumu takip ettiğini söyledi.

“İsrail güvenlik güçlerinin ve şiddet yanlısı yerleşimcilerin sürekli operasyonları, sadece büyük ölçekli bir insani felaketi tehdit etmekle kalmıyor, aynı zamanda krizin bölgenin geri kalanına yayılmasına da neden oluyor.” şeklinde konuşan Nebenzia ek olarak Lübnan, Suriye, Irak ve Yemen’deki gerilimlerin arttığını belirterek, Mısır ve Ürdün’ün Gazze ve Batı Şeria’dan Filistinlilerin kitlesel göçü konusunda benzeri görülmemiş risklerle karşı karşıya olduğuna dikkat çekti.

Vassily Nebenzia

Büyükelçi Nebenzia ayrıca 7 Ekim’den bu yana Batı Şeria’da “sadece İsrailli yerleşimciler tarafından” 79’u çocuk 504 Filistinlinin öldürüldüğünü söyledi.

“2023, Batı Şeria sakinleri için en kanlı yıldı ” ifadelerini kullanan Nebenzia, 7 Ekim’deki baskınların İsrail tarafından 21 binden fazla kişinin hayatına mal olan Gazze’yi temizlemeye yönelik benzeri görülmemiş bir operasyonu yürütmek için bir gerekçe görüldüğünü söyledi.

ABD: Herhangi bir sivilin ölümü trajedidir

Amerika Birleşik Devletleri’nin BM Daimi Temsilciliği Bakan Danışmanı ve Siyasi Koordinatörü John Kelley, ülkesinin Batı Şeria’daki aşırılık yanlısı yerleşimciler tarafından uygulanan şiddetin keskin bir şekilde artması ve eşi benzeri görülmemiş şiddet olaylarına ilişkin kaygıyı paylaştığını söyledi.

John Kelley

“2023’ün Batı Şeria’daki Filistinliler için en kanlı yıl olduğunu biliyoruz” şeklinde Rus temsilciye cevap veren Kelley, “İster 7 Ekim’de Hamas tarafından öldürülen bireylerden biri olsun, isterse de öldürülen Filistinlilerden biri olsun, herhangi bir sivilin ölümü bir trajedidir.” ifadelerini kullandı.

ABD’nin, İsrail Hükümeti’ne aşırılıkçı yerleşimci şiddetini önlemenin yanı sıra şiddet eylemleri gerçekleştirenleri soruşturmanın ve sorumlu tutmanın önemini vurgulamaya devam ettiğini vurgulayan ABD’li temsilci, “Açık olalım, İsraillilerin ve Filistinlilerin barış içinde yan yana yaşadığı iki devletli çözüm barışa giden yoldur” şeklinde konuşarak sözlerini sonlandırdı.

Filistinli sivillerin öldürülmesi ‘ikincil bir etki değil’

Filistin Gözlemci Devleti’nin BM Daimi Temsilci Yardımcısı Majed Bamya, Güvenlik Konseyi’ne yaptığı açıklamada, Filistinli sivillerin öldürülmesinin “savaşın yan etkisi olmadığını” belirtti.

Majed Bamya

“Bu İsrail saldırısı, tasarım gereği, sivillerin kitlesel ve keyfi öldürülmesine dayanıyor. İnsani felaket, savaşın bir sonucu değil, İsrail’in insanları baskı altına almak ve onları yerlerinden etmek için kullandığı bir araçtır.” şeklinde konuşan Majed Bamya, Konseyin sivillerin korunması, Gazze Şeridi’nde yardımın güvenli, engelsiz ve genişletilmiş bir şekilde sunulabilmesi için acil insani erişim, hukuk kurallarına saygı ve zorla yerinden edilmeye karşı çıkılması çağrısında bulunduğunu belirtti.

“Bu ölçekteki cinayetlerden nasıl sıyrılıyorlar?” diyen Majed Bamya, “çünkü hiçbir zaman hesap vermediler. İşte bu yüzden suçlarını itiraf ediyorlar, işte bu yüzden gündüz vakti hayatlarımızı, topraklarımızı, kaynaklarımızı, paramızı, geçmişimizi, bugünümüzü ve geleceğimizi çalıyorlar.” diyerek sözlerine devam etti.

BM yetkilisi: Çatışmaların yayılma riski yüksek olmaya devam ediyor

BM Genel Sekreter Yardımcısı Khaled Khiari, Konsey üyelerine Orta Doğu’daki durumun endişe verici olduğunu ve “birbiriyle bağlantılı birçok çatışma alanı” da dahil olmak üzere kötüleşmeye devam ettiğini bildirdi.

Güney Afrika Cumhuriyeti’nden, İsrail’e dava

BMGK dışında Güney Afrika Cumhuriyeti de bu konuya el atıp, İsrail’in Gazze’de “soykırım eylemlerine” giriştiği iddiasıyla Uluslararası Adalet Divanı’na (UAD) dava açtı.

BM mahkemesi, İsrail’in Soykırım Sözleşmesi kapsamındaki yükümlülüklerinin ihlal edildiği iddiasıyla ilgili başvuruyu onayladı.

Güney afrika israil

Açıklamada, “Güney Afrika, İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik mevcut saldırılarında ayrım gözetmeyen güç kullanımı ve bölge sakinlerinin zorla uzaklaştırılması nedeniyle yakalanan sivillerin durumundan ciddi şekilde endişe duymaktadır.” ifadelerine yer verildi.

84 sayfalık belgede, “İsrail’in eylem ve ihmallerinin” soykırım niteliğinde olduğu, çünkü bunların Filistin ulusal, ırk ve etnik grubunun önemli bir kısmının yok edilmesini amaçladığı belirtiliyor.

Başvuruda, UAD’den gelecek hafta bir duruşma yapılması talep ediliyor ve İsrail’in Gazze’deki tüm askeri faaliyetlerini durdurması da dahil olmak üzere mahkeme tarafından bir dizi “geçici önlem” belirtilmesi talep ediliyor.

Gazze’deki insani durum

Bu arada bölgedeki insani durum vahim olmaya devam ediyor. BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi, Gazze sağlık kurumarının barınaklarında sığınan hamile kadınların yarısının susuzluk, yetersiz beslenme ve sağlık hizmeti eksikliğinden muzdarip olduğuna dair raporlarını sundu. Yeni doğan bebeklere yönelik aşı eksikliği mevcut ve yerinden edilmiş her iki çocuktan birinin dehidrasyon, yetersiz beslenme ve hastalıklarla karşı karşıya olduğu bildirildi.

Gazze kadınlar ve çocuklar

Yaklaşık 2 milyon Gazzeli, yani bölge nüfusunun %85’i, 7 Ekim’den bu yana yaşadıkları evlerinden sürülmüş ve yerinden edilmiş durumda.

BMGK üyelerinden İsrail’e tepkiler!

29 Aralık Cuma günü BM Genel Sekreterliği, Güvenlik Konseyi’nin işgal altındaki Batı Şeria’da İsrailli yerleşimciler ile Filistinliler arasında artan şiddet ortamının ve Gazze Şeridi’ndeki çatışmanın Orta Doğu’da daha fazla yayılması konusunda ciddi endişelerini dile getirdi.

BM Siyasi ve Barış İnşası İşleri Dairesi’nin Orta Doğu’dan sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Khaled Khiari, Güvenlik Konseyi’ne bilgi vererek işgal altındaki Batı Şeria’daki İsrailli “yerleşimcilerin” şiddetine ilişkin endişelerini dile getirdi.

Khaled Khiari-1

Güvenlik Konseyi üyeleri çatışmaların Filistinli siviller üzerindeki etkisinin yanı sıra Batı Şeria’daki gerginliklere ilişkin endişelerini de dile getirdi. Büyükelçiler, İsrail’i yerleşimci şiddetini durdurmaya ve failleri sorumlu tutmaya çağırdı.

Birçok üye, insani yardım erişimini sağlamak için derhal ateşkesin hayati önem taşıdığını belirtirken ayrıca iki devletli çözümün önemini vurguladı.

İngiltere: Çok fazla sivil öldürüldü!

Birleşik Krallık’ın BM Büyükelçisi ve Daimi Temsilcisi Barbara Woodward, ülkesinin İsrail’in güvenliğine olan bağlılığının altını çizerken İsrail’in uluslararası insani hukuka uyması ve savaş alanında sivillere yönelik net bir ayrım yapması gerektiğini belirterek, “Fakat çok fazla sivil öldürüldü” diye ifadelerine ekledi.

Barbara Woodward

Ayrıca Büyükelçi Woodward, işgal altındaki Batı Şeria’daki durumun barışa doğru acil ilerleme gerekliliğini vurguladığını belirterek, İsrail’in yerleşimci şiddetine derhal son vermesi ve failleri adalet önüne çıkarması gerektiğini ekledi.

İki devletli çözüme gerçekten bağlı olduklarını göstermek için İsrail ve Filistin Yönetimi’nin politikaları aracılığıyla bunu kanıtlamaları gerektiğini vurgulayan Büyükelçi, ayrıca, çatışmanın bölgeye sıçrama potansiyeli konusunda uyarıda bulundu ve İsrail ile Hizbullah arasında tam ölçekli bir çatışmanın Lübnan ve daha geniş bölge için bir “felaket” olacağını belirtti.

Çin: Gazze’de güvenli bir yer yok!

Çin’in BM Büyükelçisi ve Daimi Temsilci Yardımcısı Geng Shuang, savaşın uzayan doğasının her iki tarafta da daha fazla can kaybına yol açacağını söyledi.

“Gazze’de güvenli bir yer yok.” şeklinde konuşan Geng Shuang, Gazze’deki durumun insani yardımcıların çalışmalarını gerçekleştirmelerine ve ihtiyacı olan insanlara yardım etmesine izin vermediğini vurguladı.

Geng Shuang

Shuang, İsrail’in Batı Şeria’daki yerleşim faaliyetleri ve baskınların sürekli artışının iki devletli çözümün temelini erozyona uğrattığını ekledi ve İsrail’in tüm yerleşim faaliyetlerine son vermesi ve failleri adalet önüne çıkarması gerektiğini vurguladı.

Ayrıca, iki devletli çözümün uygulanmasının ve Filistin halkının temel haklarının garanti altına alınmasının önemini vurgulayan Büyükelçi, “Filistin’in BM’de tam üyeliğini destekliyoruz ve Filistin ile İsrail arasında doğrudan müzakerelerin en kısa sürede yeniden başlamasını umuyoruz” ifadeleriyle sözlerini noktaladı.

Fransa: Uluslararası hukuk herkes tarafından uygulanmalı

Fransa Büyükelçisi ve Daimi Temsilci Nicolas de Rivière, ülkesinin Gazze’deki insani krizle ilgili endişesini dile getirdi.

Nicolas de Rivière

“Öncelik, tüm bölgesel ve uluslararası ortakların yardımıyla kalıcı bir ateşkesin derhal uygulanmasına verilmelidir.” sözleriyle insani yardımların “kısıtlama olmaksızın” erişim garantileriyle birlikte bölgedeki sivillere acilen ulaştırılması gerektiğini vurgulayan Büyükelçi, “Bu bağlamda, Fransa, uluslararası insani hukukun her durumda ve herkes tarafından uygulanması gerektiğini hatırlatıyor.” ifadelerini kullandı. Ülkesinin Gazze Şeridi’ndeki sivil nüfusa yönelik insani çabalarla tamamen ilgilenmeye devam edeceğini belirten Fransa temsilcisi ayrıca, BMGK’yi, 7 Ekim’de Hamas tarafından yapılan saldırıları kınamaya çağırarak “Bu Konseyin bunu hala yapamamış olması anlaşılmaz.” ifadelerini kullandı.

Rusya: 2023, Batı Şeria’nın kanlı yılı!

Rusya’nın BM Büyükelçisi ve Daimi Temsilcisi Vassily Nebenzia, ülkesinin Batı Şeria’daki gergin durumu takip ettiğini söyledi.

“İsrail güvenlik güçlerinin ve şiddet yanlısı yerleşimcilerin sürekli operasyonları, sadece büyük ölçekli bir insani felaketi tehdit etmekle kalmıyor, aynı zamanda krizin bölgenin geri kalanına yayılmasına da neden oluyor.” şeklinde konuşan Nebenzia ek olarak Lübnan, Suriye, Irak ve Yemen’deki gerilimlerin arttığını belirterek, Mısır ve Ürdün’ün Gazze ve Batı Şeria’dan Filistinlilerin kitlesel göçü konusunda benzeri görülmemiş risklerle karşı karşıya olduğuna dikkat çekti.

Vassily Nebenzia

Büyükelçi Nebenzia ayrıca 7 Ekim’den bu yana Batı Şeria’da “sadece İsrailli yerleşimciler tarafından” 79’u çocuk 504 Filistinlinin öldürüldüğünü söyledi.

“2023, Batı Şeria sakinleri için en kanlı yıldı ” ifadelerini kullanan Nebenzia, 7 Ekim’deki baskınların İsrail tarafından 21 binden fazla kişinin hayatına mal olan Gazze’yi temizlemeye yönelik benzeri görülmemiş bir operasyonu yürütmek için bir gerekçe görüldüğünü söyledi.

ABD: Herhangi bir sivilin ölümü trajedidir

Amerika Birleşik Devletleri’nin BM Daimi Temsilciliği Bakan Danışmanı ve Siyasi Koordinatörü John Kelley, ülkesinin Batı Şeria’daki aşırılık yanlısı yerleşimciler tarafından uygulanan şiddetin keskin bir şekilde artması ve eşi benzeri görülmemiş şiddet olaylarına ilişkin kaygıyı paylaştığını söyledi.

John Kelley

“2023’ün Batı Şeria’daki Filistinliler için en kanlı yıl olduğunu biliyoruz” şeklinde Rus temsilciye cevap veren Kelley, “İster 7 Ekim’de Hamas tarafından öldürülen bireylerden biri olsun, isterse de öldürülen Filistinlilerden biri olsun, herhangi bir sivilin ölümü bir trajedidir.” ifadelerini kullandı.

ABD’nin, İsrail Hükümeti’ne aşırılıkçı yerleşimci şiddetini önlemenin yanı sıra şiddet eylemleri gerçekleştirenleri soruşturmanın ve sorumlu tutmanın önemini vurgulamaya devam ettiğini vurgulayan ABD’li temsilci, “Açık olalım, İsraillilerin ve Filistinlilerin barış içinde yan yana yaşadığı iki devletli çözüm barışa giden yoldur” şeklinde konuşarak sözlerini sonlandırdı.

Filistinli sivillerin öldürülmesi ‘ikincil bir etki değil’

Filistin Gözlemci Devleti’nin BM Daimi Temsilci Yardımcısı Majed Bamya, Güvenlik Konseyi’ne yaptığı açıklamada, Filistinli sivillerin öldürülmesinin “savaşın yan etkisi olmadığını” belirtti.

Majed Bamya

“Bu İsrail saldırısı, tasarım gereği, sivillerin kitlesel ve keyfi öldürülmesine dayanıyor. İnsani felaket, savaşın bir sonucu değil, İsrail’in insanları baskı altına almak ve onları yerlerinden etmek için kullandığı bir araçtır.” şeklinde konuşan Majed Bamya, Konseyin sivillerin korunması, Gazze Şeridi’nde yardımın güvenli, engelsiz ve genişletilmiş bir şekilde sunulabilmesi için acil insani erişim, hukuk kurallarına saygı ve zorla yerinden edilmeye karşı çıkılması çağrısında bulunduğunu belirtti.

“Bu ölçekteki cinayetlerden nasıl sıyrılıyorlar?” diyen Majed Bamya, “çünkü hiçbir zaman hesap vermediler. İşte bu yüzden suçlarını itiraf ediyorlar, işte bu yüzden gündüz vakti hayatlarımızı, topraklarımızı, kaynaklarımızı, paramızı, geçmişimizi, bugünümüzü ve geleceğimizi çalıyorlar.” diyerek sözlerine devam etti.

BM yetkilisi: Çatışmaların yayılma riski yüksek olmaya devam ediyor

BM Genel Sekreter Yardımcısı Khaled Khiari, Konsey üyelerine Orta Doğu’daki durumun endişe verici olduğunu ve “birbiriyle bağlantılı birçok çatışma alanı” da dahil olmak üzere kötüleşmeye devam ettiğini bildirdi.

Güney Afrika Cumhuriyeti’nden, İsrail’e dava

BMGK dışında Güney Afrika Cumhuriyeti de bu konuya el atıp, İsrail’in Gazze’de “soykırım eylemlerine” giriştiği iddiasıyla Uluslararası Adalet Divanı’na (UAD) dava açtı.

BM mahkemesi, İsrail’in Soykırım Sözleşmesi kapsamındaki yükümlülüklerinin ihlal edildiği iddiasıyla ilgili başvuruyu onayladı.

Güney afrika israil

Açıklamada, “Güney Afrika, İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik mevcut saldırılarında ayrım gözetmeyen güç kullanımı ve bölge sakinlerinin zorla uzaklaştırılması nedeniyle yakalanan sivillerin durumundan ciddi şekilde endişe duymaktadır.” ifadelerine yer verildi.

84 sayfalık belgede, “İsrail’in eylem ve ihmallerinin” soykırım niteliğinde olduğu, çünkü bunların Filistin ulusal, ırk ve etnik grubunun önemli bir kısmının yok edilmesini amaçladığı belirtiliyor.

Başvuruda, UAD’den gelecek hafta bir duruşma yapılması talep ediliyor ve İsrail’in Gazze’deki tüm askeri faaliyetlerini durdurması da dahil olmak üzere mahkeme tarafından bir dizi “geçici önlem” belirtilmesi talep ediliyor.

Gazze’deki insani durum

Bu arada bölgedeki insani durum vahim olmaya devam ediyor. BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi, Gazze sağlık kurumarının barınaklarında sığınan hamile kadınların yarısının susuzluk, yetersiz beslenme ve sağlık hizmeti eksikliğinden muzdarip olduğuna dair raporlarını sundu. Yeni doğan bebeklere yönelik aşı eksikliği mevcut ve yerinden edilmiş her iki çocuktan birinin dehidrasyon, yetersiz beslenme ve hastalıklarla karşı karşıya olduğu bildirildi.

Gazze kadınlar ve çocuklar

Yaklaşık 2 milyon Gazzeli, yani bölge nüfusunun %85’i, 7 Ekim’den bu yana yaşadıkları evlerinden sürülmüş ve yerinden edilmiş durumda.

Buy JNews Buy JNews Buy JNews
REKLAM

BMGK üyelerinden İsrail’e tepkiler!

29 Aralık Cuma günü BM Genel Sekreterliği, Güvenlik Konseyi’nin işgal altındaki Batı Şeria’da İsrailli yerleşimciler ile Filistinliler arasında artan şiddet ortamının ve Gazze Şeridi’ndeki çatışmanın Orta Doğu’da daha fazla yayılması konusunda ciddi endişelerini dile getirdi.

BM Siyasi ve Barış İnşası İşleri Dairesi’nin Orta Doğu’dan sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Khaled Khiari, Güvenlik Konseyi’ne bilgi vererek işgal altındaki Batı Şeria’daki İsrailli “yerleşimcilerin” şiddetine ilişkin endişelerini dile getirdi.

Khaled Khiari-1

Güvenlik Konseyi üyeleri çatışmaların Filistinli siviller üzerindeki etkisinin yanı sıra Batı Şeria’daki gerginliklere ilişkin endişelerini de dile getirdi. Büyükelçiler, İsrail’i yerleşimci şiddetini durdurmaya ve failleri sorumlu tutmaya çağırdı.

Birçok üye, insani yardım erişimini sağlamak için derhal ateşkesin hayati önem taşıdığını belirtirken ayrıca iki devletli çözümün önemini vurguladı.

İngiltere: Çok fazla sivil öldürüldü!

Birleşik Krallık’ın BM Büyükelçisi ve Daimi Temsilcisi Barbara Woodward, ülkesinin İsrail’in güvenliğine olan bağlılığının altını çizerken İsrail’in uluslararası insani hukuka uyması ve savaş alanında sivillere yönelik net bir ayrım yapması gerektiğini belirterek, “Fakat çok fazla sivil öldürüldü” diye ifadelerine ekledi.

Barbara Woodward

Ayrıca Büyükelçi Woodward, işgal altındaki Batı Şeria’daki durumun barışa doğru acil ilerleme gerekliliğini vurguladığını belirterek, İsrail’in yerleşimci şiddetine derhal son vermesi ve failleri adalet önüne çıkarması gerektiğini ekledi.

İki devletli çözüme gerçekten bağlı olduklarını göstermek için İsrail ve Filistin Yönetimi’nin politikaları aracılığıyla bunu kanıtlamaları gerektiğini vurgulayan Büyükelçi, ayrıca, çatışmanın bölgeye sıçrama potansiyeli konusunda uyarıda bulundu ve İsrail ile Hizbullah arasında tam ölçekli bir çatışmanın Lübnan ve daha geniş bölge için bir “felaket” olacağını belirtti.

Çin: Gazze’de güvenli bir yer yok!

Çin’in BM Büyükelçisi ve Daimi Temsilci Yardımcısı Geng Shuang, savaşın uzayan doğasının her iki tarafta da daha fazla can kaybına yol açacağını söyledi.

“Gazze’de güvenli bir yer yok.” şeklinde konuşan Geng Shuang, Gazze’deki durumun insani yardımcıların çalışmalarını gerçekleştirmelerine ve ihtiyacı olan insanlara yardım etmesine izin vermediğini vurguladı.

Geng Shuang

Shuang, İsrail’in Batı Şeria’daki yerleşim faaliyetleri ve baskınların sürekli artışının iki devletli çözümün temelini erozyona uğrattığını ekledi ve İsrail’in tüm yerleşim faaliyetlerine son vermesi ve failleri adalet önüne çıkarması gerektiğini vurguladı.

Ayrıca, iki devletli çözümün uygulanmasının ve Filistin halkının temel haklarının garanti altına alınmasının önemini vurgulayan Büyükelçi, “Filistin’in BM’de tam üyeliğini destekliyoruz ve Filistin ile İsrail arasında doğrudan müzakerelerin en kısa sürede yeniden başlamasını umuyoruz” ifadeleriyle sözlerini noktaladı.

Fransa: Uluslararası hukuk herkes tarafından uygulanmalı

Fransa Büyükelçisi ve Daimi Temsilci Nicolas de Rivière, ülkesinin Gazze’deki insani krizle ilgili endişesini dile getirdi.

Nicolas de Rivière

“Öncelik, tüm bölgesel ve uluslararası ortakların yardımıyla kalıcı bir ateşkesin derhal uygulanmasına verilmelidir.” sözleriyle insani yardımların “kısıtlama olmaksızın” erişim garantileriyle birlikte bölgedeki sivillere acilen ulaştırılması gerektiğini vurgulayan Büyükelçi, “Bu bağlamda, Fransa, uluslararası insani hukukun her durumda ve herkes tarafından uygulanması gerektiğini hatırlatıyor.” ifadelerini kullandı. Ülkesinin Gazze Şeridi’ndeki sivil nüfusa yönelik insani çabalarla tamamen ilgilenmeye devam edeceğini belirten Fransa temsilcisi ayrıca, BMGK’yi, 7 Ekim’de Hamas tarafından yapılan saldırıları kınamaya çağırarak “Bu Konseyin bunu hala yapamamış olması anlaşılmaz.” ifadelerini kullandı.

Rusya: 2023, Batı Şeria’nın kanlı yılı!

Rusya’nın BM Büyükelçisi ve Daimi Temsilcisi Vassily Nebenzia, ülkesinin Batı Şeria’daki gergin durumu takip ettiğini söyledi.

“İsrail güvenlik güçlerinin ve şiddet yanlısı yerleşimcilerin sürekli operasyonları, sadece büyük ölçekli bir insani felaketi tehdit etmekle kalmıyor, aynı zamanda krizin bölgenin geri kalanına yayılmasına da neden oluyor.” şeklinde konuşan Nebenzia ek olarak Lübnan, Suriye, Irak ve Yemen’deki gerilimlerin arttığını belirterek, Mısır ve Ürdün’ün Gazze ve Batı Şeria’dan Filistinlilerin kitlesel göçü konusunda benzeri görülmemiş risklerle karşı karşıya olduğuna dikkat çekti.

Vassily Nebenzia

Büyükelçi Nebenzia ayrıca 7 Ekim’den bu yana Batı Şeria’da “sadece İsrailli yerleşimciler tarafından” 79’u çocuk 504 Filistinlinin öldürüldüğünü söyledi.

“2023, Batı Şeria sakinleri için en kanlı yıldı ” ifadelerini kullanan Nebenzia, 7 Ekim’deki baskınların İsrail tarafından 21 binden fazla kişinin hayatına mal olan Gazze’yi temizlemeye yönelik benzeri görülmemiş bir operasyonu yürütmek için bir gerekçe görüldüğünü söyledi.

ABD: Herhangi bir sivilin ölümü trajedidir

Amerika Birleşik Devletleri’nin BM Daimi Temsilciliği Bakan Danışmanı ve Siyasi Koordinatörü John Kelley, ülkesinin Batı Şeria’daki aşırılık yanlısı yerleşimciler tarafından uygulanan şiddetin keskin bir şekilde artması ve eşi benzeri görülmemiş şiddet olaylarına ilişkin kaygıyı paylaştığını söyledi.

John Kelley

“2023’ün Batı Şeria’daki Filistinliler için en kanlı yıl olduğunu biliyoruz” şeklinde Rus temsilciye cevap veren Kelley, “İster 7 Ekim’de Hamas tarafından öldürülen bireylerden biri olsun, isterse de öldürülen Filistinlilerden biri olsun, herhangi bir sivilin ölümü bir trajedidir.” ifadelerini kullandı.

ABD’nin, İsrail Hükümeti’ne aşırılıkçı yerleşimci şiddetini önlemenin yanı sıra şiddet eylemleri gerçekleştirenleri soruşturmanın ve sorumlu tutmanın önemini vurgulamaya devam ettiğini vurgulayan ABD’li temsilci, “Açık olalım, İsraillilerin ve Filistinlilerin barış içinde yan yana yaşadığı iki devletli çözüm barışa giden yoldur” şeklinde konuşarak sözlerini sonlandırdı.

Filistinli sivillerin öldürülmesi ‘ikincil bir etki değil’

Filistin Gözlemci Devleti’nin BM Daimi Temsilci Yardımcısı Majed Bamya, Güvenlik Konseyi’ne yaptığı açıklamada, Filistinli sivillerin öldürülmesinin “savaşın yan etkisi olmadığını” belirtti.

Majed Bamya

“Bu İsrail saldırısı, tasarım gereği, sivillerin kitlesel ve keyfi öldürülmesine dayanıyor. İnsani felaket, savaşın bir sonucu değil, İsrail’in insanları baskı altına almak ve onları yerlerinden etmek için kullandığı bir araçtır.” şeklinde konuşan Majed Bamya, Konseyin sivillerin korunması, Gazze Şeridi’nde yardımın güvenli, engelsiz ve genişletilmiş bir şekilde sunulabilmesi için acil insani erişim, hukuk kurallarına saygı ve zorla yerinden edilmeye karşı çıkılması çağrısında bulunduğunu belirtti.

“Bu ölçekteki cinayetlerden nasıl sıyrılıyorlar?” diyen Majed Bamya, “çünkü hiçbir zaman hesap vermediler. İşte bu yüzden suçlarını itiraf ediyorlar, işte bu yüzden gündüz vakti hayatlarımızı, topraklarımızı, kaynaklarımızı, paramızı, geçmişimizi, bugünümüzü ve geleceğimizi çalıyorlar.” diyerek sözlerine devam etti.

BM yetkilisi: Çatışmaların yayılma riski yüksek olmaya devam ediyor

BM Genel Sekreter Yardımcısı Khaled Khiari, Konsey üyelerine Orta Doğu’daki durumun endişe verici olduğunu ve “birbiriyle bağlantılı birçok çatışma alanı” da dahil olmak üzere kötüleşmeye devam ettiğini bildirdi.

Güney Afrika Cumhuriyeti’nden, İsrail’e dava

BMGK dışında Güney Afrika Cumhuriyeti de bu konuya el atıp, İsrail’in Gazze’de “soykırım eylemlerine” giriştiği iddiasıyla Uluslararası Adalet Divanı’na (UAD) dava açtı.

BM mahkemesi, İsrail’in Soykırım Sözleşmesi kapsamındaki yükümlülüklerinin ihlal edildiği iddiasıyla ilgili başvuruyu onayladı.

Güney afrika israil

Açıklamada, “Güney Afrika, İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik mevcut saldırılarında ayrım gözetmeyen güç kullanımı ve bölge sakinlerinin zorla uzaklaştırılması nedeniyle yakalanan sivillerin durumundan ciddi şekilde endişe duymaktadır.” ifadelerine yer verildi.

84 sayfalık belgede, “İsrail’in eylem ve ihmallerinin” soykırım niteliğinde olduğu, çünkü bunların Filistin ulusal, ırk ve etnik grubunun önemli bir kısmının yok edilmesini amaçladığı belirtiliyor.

Başvuruda, UAD’den gelecek hafta bir duruşma yapılması talep ediliyor ve İsrail’in Gazze’deki tüm askeri faaliyetlerini durdurması da dahil olmak üzere mahkeme tarafından bir dizi “geçici önlem” belirtilmesi talep ediliyor.

Gazze’deki insani durum

Bu arada bölgedeki insani durum vahim olmaya devam ediyor. BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi, Gazze sağlık kurumarının barınaklarında sığınan hamile kadınların yarısının susuzluk, yetersiz beslenme ve sağlık hizmeti eksikliğinden muzdarip olduğuna dair raporlarını sundu. Yeni doğan bebeklere yönelik aşı eksikliği mevcut ve yerinden edilmiş her iki çocuktan birinin dehidrasyon, yetersiz beslenme ve hastalıklarla karşı karşıya olduğu bildirildi.

Gazze kadınlar ve çocuklar

Yaklaşık 2 milyon Gazzeli, yani bölge nüfusunun %85’i, 7 Ekim’den bu yana yaşadıkları evlerinden sürülmüş ve yerinden edilmiş durumda.

Benzer Haberler

Hoşgeldiniz

Aşağıdaki hesabınıza giriş yapın

Şifrenizi Sıfırlayın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi giriniz.