İsrail, yıllar boyunca sürdürdüğü yoğun temas ve baskılara rağmen Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Savcısı Fatou Bensouda tarafından açıklanan kararı engelleyemedi.
Başsavcı Bensouda, 3 Mart’ta İsrail’in işgal altındaki Filistin topraklarında savaş suçu işlemesi ile ilgili resmi soruşturmanın başladığını duyurdu.
İsrailli devlet yetkilileri UCM’ye karşı görüşmelerini sürdürüyor
Açıklamanın hemen ardından İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Dışişleri Bakanı Gabi Aşkenazi, Savunma Bakanı Benny Gantz, Genelkurmay Başkanı Aviv Kochavi ve Hükümet Hukuk Danışmanı Avikhai Mandelblit kararı kınamakta gecikmedi.
O zamandan bu yana, Netanyahu, Aşkenazi ve Gantz, mahkemeye baskı yapmak için uluslararası liderler, dışişleri bakanları ve savunma bakanlarıyla defalarca gizli ve açık temaslarda bulundu.
“İsrailli yetkililer kendilerini tutuklama listesinde bulabilir”
Üst düzey bir Filistinli yetkili yaptığı açıklamada, soruşturma derinleştikçe düzinelerce İsrailli siyasi ve askeri yetkilinin kendilerini tutuklama kararı listesinde bulabileceğini söyledi.
Söz konusu isimler arasında Netanyahu, yeni ve eski Savunma Bakanları Gantz, Avigdor Liberman, Naftali Bennett ve Moshe Yalon, İsrail İnşaat ve Konut Bakanları, İsrail Genelkurmay Başkanları ve küçültülmüş kabinedeki İsrail Güvenlik ve Siyasi İşler üyeleri olduğunu aktaran yetkili, bu kişilerin, tutuklanma korkusuyla ABD dışında bir yere seyahate cesaret edemez hale gelebileceğini savundu.
“İsrail şu an daha fazla ülkeyi UCM’nin kararına açıkça karşı çıkmaya ikna etmeye çalışıyor”
İsrail’in resmi yayın kuruluşunun Arapça Birimi Siyasi İşler Editörü Şimon Aran, İsrail hükümetinin UCM’nin kararının meşruluğuna itiraz ettiğini, mahkemenin herhangi bir soruşturma yürütme yetkisi olmadığını ve önyargılı olduğunu düşündüğünü aktardı.
Aran “İsrail şu an daha fazla ülkeyi UCM’nin kararına açıkça karşı çıkmaya ikna etmeye çalışıyor. Başbakan Netanyahu, Dışişleri Bakanı Aşkenazi ve diğer yetkililerin temaslar ve toplantıları aracılığı ile bu alandaki siyasi çabaları devam ediyor.” dedi.
Editör Aran, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yine yargı alanında, hükümetin hukuk danışmanı Avikhai Mandelblit bu konuyu yakından takip ediyor ve UCM’nin bu konuda yetkisi olmadığını açıkladı. İsrail, haziran ayında göreve başlayacak olan mahkemenin yeni savcısı Kerim Han’ın görevi devralmasını bekliyor.
İsrail’deki siyasi çevreler, yeni başsavcının mevcut Başsavcı Fatou Bensouda’nın kararını tersine çevirebileceğine inanıyor. İsrail, Filistin yönetimine soruşturmanın İsrail ile Filistin arasındaki siyasi diyaloğu sürdürme şansını azaltacağına dair mesajlar da gönderdi.”
“İsrail, Filistin yönetimini, UCM’nin kararını öne çekme çabalarını sürdürmesi halinde Filistin topraklarındaki bazı kalkınma projelerinden geri adım atabileceği konusunda uyardı.” diyen Aran, “İsrail müfettişlerle iş birliği yapmayacak ve onların soruşturma için İsrail topraklarına girmelerine izin vermeyebilir.” ifadelerini kullandı.
Soruşturmanın önde gelen isimlere odaklanması bekleniyor
Tel Aviv Üniversitesi Ulusal Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü araştırmacılarından Benina Baruh, mahkemenin kararının Başsavcılığın Batı Şeria (Doğu Kudüs dahil) ve Gazze Şeridi’nin tüm bölgelerinde soruşturma başlatmasının önünü açtığına dikkati çekti.
Baruh, “Faaliyet takvimi konusunda ise savcının Haziran 2021’de değiştirilmesinin planlandığı düşünülürse, Bensouda’nın bu aşamada pratik adımlardan kaçınması muhtemeldir. Bensouda 2020 Aralık’taki konuşmasında, soruşturmalara öncelik verilmesi konusunda halefine danışma niyetinde olduğunu açıklamıştı.” ifadelerini kullandı.
“Yerleşim yerleri konusunda ise İsrail’in yasa dışı bir faaliyet olarak görmediği bir durum için İsrail’de bir soruşturmaya güvenmek mümkün olmayacaktır.” görüşünü dile getiren Baruh, soruşturmanın askerlere veya subaylara değil öncelikli olarak önemli isimlere açılmasını öngördüklerini kaydetti.
Baruh, “Mevcut devlet yöneticileri de dahil olmak üzere üst düzey görevlerde bulunanlar için mahkemede dokunulmazlık yoktur. Soruşturma siyasi liderlere de uzanabilir.” değerlendirmesinde bulundu.
İsrail küresel savunma avukatları ağını yeniden faaliyete geçirebilir
Jerusalem Post gazetesinin 4 Mart’taki haberinde ise “Durum daha da ciddileşirse, İsrail’in birkaç yıl hatta aylar içinde küresel savunma avukatları ağını yeniden faaliyete geçirmesi muhtemeldir.” ifadelerine yer verildi.
Mahkemenin tutuklama emri çıkarması halinde harekete geçip geçmeyeceklerini görmek için 123 üye ülkesiyle düzenli bir diyalog sürdürülmesinin de ihtimal dahilinde olduğu aktarılan haberde, bazı ülkelerin bu durumu görmezden gelebileceği, birçok ülkenin de kendi topraklarına seyahat etmemesi gereken İsrailli yetkililerin adlarını bildirmek için İsrail ile gizliden ikili anlaşma yapabileceğine dikkat çekildi.
Filistinliler UCM’den İsrail’in Gazze’ye karşı yürüttüğü savaş, Filistin topraklarındaki yerleşim yerleri ve İsrail hapishanelerindeki mahkumlar olmak üzere 3 ana dosyayı soruşturmasını talep etmişti.
Filistin soruşturması
UCM, 16 Ocak 2015’te İsrail tarafından işlenen savaş suçlarıyla ilgili ön inceleme açılması kararı almıştı.
Başsavcı Fatou Bensouda, söz konusu ön incelemenin, Filistin’in, 2 Ocak 2015’te mahkemenin kuruluşuna kaynaklık eden Roma Anlaşması’nı imzalaması ve 1 Ocak 2015’te UCM’ye verdiği, Filistin topraklarında işlenen suçlarla ilgili mahkemenin otoritesini 13 Haziran 2014 itibarıyla kabul ettiğine dair beyanı üzerine açıldığını açıklamıştı.
İsrail’in UCM’ye üye olmadığına işaret eden Bensouda, soruşturma açılması yönünde hakimlerden soruşturmanın coğrafi kapsamını belirlemelerini istedi.
UCM ilk derece dairesi 5 Şubat 2021’de verdiği kararda Mahkemenin Gazze, Batı Şeria ve Doğu Kudüs ve diğer Filistin topraklarında işlenen suçları soruşturmak için yargı yetkisine sahip olduğuna ve Filistin’in Mahkemeye taraf devlet olduğuna hükmetmişti.
Editör : SavunmaTR Haber Merkezi