Rusya’yı durduran bir avuç insan

Sürgünü henüz kundaktayken başladı. “Olur da Türkiye ile anlaşamazsak Çeçenler başımıza bela olmasın” diye akıl almaz bir tehcire maruz kalarak Rusya kâbusuyla henüz bebekken tanıştı. 500 bin kişilik halkıyla Kazakistan’a sürülürken içlerinde belki komşuları belki de akrabaları da olan binlerce insanını kaybetti. Allah’ın hikmeti; o kundağında bile soğuğa, karanlığa ve ayaza meydan okudu.

Asya’nın steplerinde gariban bir çocukluk geçirirken onun ruhunu doyuran ve direncini arttıran en önemli etken annesinin anlattığı Çeçenistan hikâyeleri ile ailesinin verdiği dinî terbiye idi. Kaldı ki gelecekte çatacağı Rusya, bu terbiyeyi alma hürriyetini herkese yasaklamıştı. Bu hürriyeti karanlığın elinden söküp almanın hayallerini daha o yaşlardan kuruyordu.


[Bağımsız Çeçenistan’ın Kurucu Lideri Cevher Dudayev]

13 yaşında ailesi ile birlikte vatanına geri döndü. Şu ana kadar kısaca çocukluğunu okuduğunuz Cevher Dudayev ‘erken büyümüş’ bir çocuk olarak vatanının rüzgârını derince ciğerlerine çekti; artık işe koyulmanın vaktiydi…

Başarılı bir öğrenci olarak sırasıyla SSCB (Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği)’ye ait Tombov Hava Harp Okulu’nu, ardından Uzun Mesafeli Uçak Pilotluğu Fakültesini ve Gagarin Hava Harp Akademisi’ni yüksek başarı ile bitirdi. 1967’de hayatını Rus bir subayın kızı olan Alla Dudayeva ile birleştirdi. Rusların kökten dinci, gerici diye adını çıkartacakları Dudayev öyle bir Müslümandı ki, Alla Dudayeva’nın eşini anlattığı “Milyon Birinci” kitabında ifade ettiği üzere ona bir kez bile Müslüman ol dememiş, ancak Dudayeva onun hayatına bakıp kendiliğinden Müslüman olmuştu…


[Cevher Dudayev ve eşi Alla Dudayeva]

Sovyet üstün nişanı ile ödüllendirilen Dudayev Rus ordusunda gözde bir generaldi. Her şeyi kabullenmiş bir kişiliği olsa belki de Politbüro’nun en has adamlarından biri olabilirdi. Ancak bunun yerine ‘çatışmayı göze almanın vakti’ gelmişti. 1989 yılında Tuğgeneral olarak görev yaptığı Estonya’da bağımsızlığın konuşulduğu bir atmosferde isyanları zor kullanarak bastırılması istendi Dudayev’den. Cevabı net ve sert oldu: “Vatanını savunanlara bomba atamam!
Rus yönetiminden asi damgasını yese de Estonya’da kahraman olmuştu. Artık Rus ordusunda istenmeyen Cevher Dudayev davet üzerine vatanına geri döndü.

Bağımsız Çeçenistan kuruluyor
20 kişilerdi… Hepsi asker ve bürokrat kökenli, Sovyetleri ve dünyayı iyi tanıyan nitelikli insanlardı. Ağır bir yük altında vatanlarını hürriyete kavuşturacaklardı. Çeçen halkının lideri artık üzerlerinde büyük saygınlığı bulunan Cevher Dudayev’di.
1991 yılında başta Cevher Dudayev, Aslan Mashadov ve Şamil Basayev gibi önemli isimlerin liderliğinde bağımsızlık ilan etti Çeçen halkı. Bu bağımsızlığın ekonomik bağımsızlığa geçiş süreci doğrultusunda Çeçenistan petrollerinin işlenerek ihracatına başlanması ile Ruslar teyakkuza geçti. Çünkü kendi oligarkları dışında böyle bir politikanın izlenmesine tahammülleri yoktu.


[Çeçenler, Rusya’ya karşı önemli bir direniş sergiledi.]

Karşılarında dik ve tavizsiz duran bir yönetimle karşılaşan Rusya, oligarklık teklifini Dudayev’e sundu. Bu da kabul görmemişti… Çeçenistan lideri petrol ihracatından oluşacak gelirin Çeçen halkına adaletli bir şekilde pay edilmesi taraftarıydı. Bunun dışında hiçbir teklife olumlu bakmadı.

Pek tabii Rusya’da tamam diyerek masayı terk etmedi. Dudayev yıldırılmak üzere 3 suikast girişimi bir de darbe girişimi atlattı.


Tüm bunların da Çeçen yönetimini vazgeçiremediğini gören Rusya artık askerî güç kullanmaya karar verdi. 1994 yılında Çeçenistan’da yeniden Rus askerleri görüldü…

Büyüklenerek ellerindeki güce güvenen Ruslar Grozni’yi iki saatte alabileceklerini düşünseler de yanıldılar. Çünkü Rusya belki de hiç yaşamadığı bir infiali -bir avuç kadar gördüğü- bir topluluk vesilesiyle yaşayacaktı.
Önce bu bir avuç insan tarafından uyarıldılar. Operasyonla görevlendirilen Rus Piyade Tugayı (Maykop) komutanının telsizine sızan İsa isimli bir Çeçen komutan, İvan Savin’e (Maykop Tugay Komutanı):

“Askerlerini geri çek, ne biz size ne de siz bize acıyacaksınız. Bu erlerin arkalarından ağlayacak annelerini düşünelim.”

Minvalinde bir konuşma yaptı. Ancak böbürlenen Rus Tugayı kendilerinden emin şekilde yoluna devam etti.

[wpcc-iframe allow=”;” allowfullscreen=”” height=”360″ src=”https://www.youtube.com/embed/NnA552tMV8g” width=”640″]
Büyük bir kıyım için Çeçenistan topraklarında ilerleyen Rus askerlerinin işitecekleri son ses ‘Komutan İsa’nın sesi oldu. 
Çeçen liderlerden Aslan Mashadov’un fikri olan “Ayı Kapanı” isimli plan başarı ile uygulandı. Günlerdir bombaladıkları rafinerilerin kara dumanından dolayı Moskova’dan hava desteği de alamayan Rus Tugayı; 3 bin 500 askerinin 2 bin’ini, 110 zırhlı aracından 102’sini ve 28 tankından 20’sini ‘o bir avuç mücahide’ kaybetti. Bin kişi ise Çeçenlerin elinde esir oldu.


[Aslan Mashadov]

Aileleri, kendilerinden emin şekilde girdikleri ve günlerce bombaladıkları Grozni’den çıkamayan Rus askerlerinin cesetlerini dahi göremedi. Rusya artık bir infialin içindeydi…
Hiçbir eğitimi olmayan gençleri askere alıp Çeçenistan’a göndermek zorunda kalan Rusya daha çok kaybediyordu. Çünkü Çeçenistan bu erleri öldürmeyip esir alıyor, Rusya hükümetine karşı koz olarak kullanıyordu. Böylece askerleri salma karşılığında birçok taleplerini kabul ettiriyorlardı.

Basayev, Rusya’yı ateşkese mecbur bıraktı
Şok baskınları gerçekleştirmek üzere dağlara çıkan Çeçenler 1 milyon nüfusu olan ülkelerindeki 200 bin kişilik Rus askerlerini bu taktik ile çıkartamadı. Bu sefer devreye Gerilla Birlikleri Komutanı Şamil Basayev girdi.


[Çok az kişi ile KGB ofisini basan Basayev’in poz verdiği görüntü]

Rus askerleri onun adını duymaya bile tahammül edemiyordu. KGB yerleşkesini basan, 150 kişilik askerleriyle Rusya’ya günlerce direnen Basayev, Rusya’yı ateşkese mecbur bıraktı. 1996 yılında artık Çeçenistan Rus askerlerinden tamamen temizlenmişti.

[Şamil Basayev]

Ancak vatanının mürüvvetini gören büyük lider Cevher Dudayev’in konumu, bir Rus senato üyesi ile telefon görüşmesi yaptığı sırada tespit edildi. Çok kapsamlı düşünülmüş bir saldırı ile konumu artık Rusya tarafından bilinen  Cevher Paşa şehit edilmişti. Dudayev’in şehit edilişindeki en önemli nokta işgalci Rusya’nın canını ne kadar yaktığını ortaya koyuyordu. Rusya, ondan geriye en ufak bir parça kalsın istemiyordu. Dudayev’i lazer güdümlü savaş uçağı füzeleriyle şehit etti…


[Dudayev’in şehit edilme anına ait olduğu iddia edilen fotoğraf]

Milyon birinci general…
Eşi Dudayeva, Cevher Dudayev’in halkına karşı bakış açısını onun sözleri ile hatırlatıyordu kitabında:
“Her Çeçen bir generaldir. Ben sadece milyon birincisiyim!”

Bugün Rusya, işgal, savaş kavramları bir araya gelince herkesin aklına aynı soru düşüyor: “Kim durdurabilir Rusya’yı?”

O ve ekibi durdurmuştu… Şair Süleyman Çobanoğlu’nun Cevher Paşa’nın şehadetinden sonra kaleme aldığı yazıda ifade ettiği gibi;

“…Her noktasına ateş ve çelik isabet eden delik deşik bir yurdu, sevgiliden yadigâr bir ipek mendil gibi kanlı koyunlarında saklamışlardı…”

[wpcc-iframe allow=”;” allowfullscreen=”” height=”360″ src=”https://www.youtube.com/embed/VilBIuy03Jg?start=2″ width=”640″]

Sonra ne mi oldu? Basayev, Mashadov gibi isimler mukavemet gösterirken birileri de Rusya’nın gücüne tamah etti. Bugün Çeçenistan’ın başındaki isim Ramazan Kadirov’un babası Ahmet Kadirov iktidar hırsı yüzünden, direniş gösterilen tüm noktaları ve mücahitleri KGB’ye ihbar etmişti…


[Ahmet Kadirov ve Rusya Devlet Başkanı Putin]

Rusya ondan temin ettiği bilgilerle çeşitli saldırı senaryoları kurarak -kendi kendini vurdu- ve Mashadov önderliğindeki Çeçenleri terörist ilan etti. Öyle ki Çeçenlerin yapmadığı saldırılar onlara atfedildi. Onlar her ne kadar;

“Biz yapsak üstleniriz, 300 yıldır beklediğimiz bağımsızlığa kavuşmuşken neden böyle bir şey yapalım?”

deseler de ve hatta bu saldırıların altında Rusya’nın parmağı olduğunu ortaya çıkartan gazeteciler susturulsa da(*), sonrasında bombalı saldırı ile öldürülen Ahmet Kadirov’un ardından Şamil Basayev “Yaptıysak üstleniriz! Eylem bana ait!” diye açıklama yapsa da Çeçen mücadelesi bir ihanete kurban olmuştu.

[Aslan Mashadov ve Şamil Basayev’in cepheden bir fotoğrafı]

Bugün Çeçenistan’ı Ahmet Kadirov’un oğlu Ramazan Kadirov yönetiyor. Kadirov, Rusya Devlet Başkanı Putin’in en büyük hizmetkârlarından biri. Babası Ahmet Kadirov’un Rusya’ya sadakati ve hizmetlerinden ötürü kendisi bir petrol zengini. Yani bin bir mücadele ve acı ile bir dönem bağımsızlığına kavuşmuş bir ülkeyi babasının mirası olarak Rusya adına sömürüyor…

Dudayev önderliğindeki Çeçen mukavemeti bugün bile Rusya için öyle korkulu bir bela ki, Rusya Ukrayna’ya saldırırken onların saflarına katılan –hatta namaz kılan- Çeçenleri dünya kamuoyunun gözüne sokuyorlar.


[Kadirov ve Putin]

Hâlbuki bugün Kadirov’u destekleyen Çeçen sayısı tabir-i caizse bir elin parmaklarını geçmiyor. Dudayev ve silah arkadaşlarının ismi ise Çeçen halkının gönlünden silinmiyor; silinmeyecektir de…

(*): Rus gazeteci Anna Politkovskaya, ‘A Russian Diary’ isimli kitabında ve köşe yazılarında bu saldırıların altında Rusya’nın parmağı olduğunu ispatlarıyla kaleme aldıktan ve kamuoyu oluşturduktan sonra bir asansörde ölü bulundu.

Editör : SavunmaTR Haber Merkezi

Buy JNews Buy JNews Buy JNews
REKLAM

Benzer Haberler

Hoşgeldiniz

Aşağıdaki hesabınıza giriş yapın

Şifrenizi Sıfırlayın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi giriniz.