Kazakistan’da çark kimin için dönüyor?

Eylemlerin başlıca sebepleri, kademeli olarak ve çok ciddi artış gösteren gaz fiyatları ve hayat pahalılığı olarak biliniyor. Büyüyen olaylarda şuan için 100’e yakın kişinin hayatını kaybettiği, binlerce kişinin gözaltına alındığı ve yüzlerce kişinin yaralandığı tahmin ediliyor.

İlk günden itibaren olaylar hakkında birçok şey söylendi. Henüz tam olarak kestirilemese de bu yaşananlar Kazakistan’da ilk değil. 2011 yılında da bir takım nedenler gerekçe gösterilerek Janaözen bölgesinde protestolar yaşanmış ve 14 kişi hayatını kaybetmişti.[1] Ancak mevcut protestolardan farkı, ülke geneline yayılmamış olmasıydı.

Şu an için hükümetin istifası ile sonuçlanan gelişmeler gaz fiyatlarında düşüş yapıldığı açıklansa da farklı şehirlerde devam ediyor. Milli Güvenlik Komitesi binasının basılarak silahların yağmalanması ise tehlikenin boyutunu ve güvenlik endişelerini arttırıyor.

Genelden özele bakıldığında yer yer Kazakistan halkının rahatsızlıklarından biri de, kaynak olarak çok zengin olan bu ülkenin zenginliklerini başka ülkelerin değerlendirmesi olarak görülüyor.[2]

Olayların bu noktaya gelmesinin ardından Kazakistan Hükümeti’nin, Rusya’nın öncülüğündeki Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’nden (KGAÖ) askerî yardım istemesi ile gecikmeksizin çeşitli ülkelerden olaylara müdahil olma çağrıları ve yorumlar geldi.

File:Participants in the CSTO Collective Security Council meeting.jpg -  Wikimedia Commons
[KGAÖ’nün eski bir toplantısından;]

Bunlardan en dikkat çekici olanı Rusya’nın hamleleri ve açıklamaları oldu. Rusya’nın en büyük medya organlarından biri olan Sputnik’in Genel Yayın Yönetmeni Margarita Simonyan, Rusya’nın Kazakistan’a yardım etmesi için yapması gerekenler listesi yayınladı. Oldukça dikkat çeken maddelerin olduğu bu listeye göre Kazakistan Rusya’dan yardım alacaksa; Kırım’ı tanımalı, Rusça Kazakistan’ın ikinci dili olarak kalmaya devam etmeli, Kırgızistan’da olduğu gibi Rus harflerine geri dönülmeli (geçtiğimiz Aralık ayında Kazakistan’da görsel bilgilerde Rusça kullanma zorunluluğu da kaldırılmıştı.), Rus okul ve STK’larına serbestlik tanımalı ve tutarlı politikalar belirlemeliydi.

Rusya Dışişleri ise Kazakistan Dışişleri’nin açıklamasına benzer bir açıklamada bulundu. Bugün yapılan açıklamaya göre Rusya’nın olaylar ile ilgili düşüncesi, Kazakistan devlet güvenliğinin zor kullanılarak azaltılmasına yönelik bir dış güvenlik çalışması olduğu şeklindeydi. OHAL ilan edilen Kazakistan’a şimdiye kadar Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’ne bağlı ülkelerden ‘terörle mücadele’ kapsamında 4 bine yakın asker gönderildi. En çok askeri Rusya (3 bin) gönderirken, örgütün başkanlığını yürüten Ermenistan (70) en az askeri gönderdi.

Kazakistan’daki olaylar ile gündeme gelen Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) nedir?

Aralarında Kazakistan, Kırgızistan, Belarus, Ermenistan ve Tacikistan’ın da olduğu örgütün liderliğini Rusya yürütüyor. Asya ülkelerinin bağımsızlıklarını kazandıktan sonra ‘bölgesel güvenliği sağlamak’ amacıyla Rusya’nın önerisiyle kurulan örgütün temelleri 1992’de atılmış ve 2002 yılında örgüt halini almıştı. İlk imzaları Taşkent’te atılan örgütün en önemli ve -NATO’yu anımsatan- maddelerinden biri, kendi ortağına karşı olan kuvvetlere girememesi ve anlaşmanın tarafı olan bu devletlerden herhangi birine yapılacak bir saldırının tümüne yapılmış gibi kabul edileceği olarak değerlendirilebilir. Uzun yıllardır Rusya’nın örgüt çerçevesinde bu ülkelerle işbirliğini geliştirmeye odaklanarak Moskova bölgesel güvenlik sistemini kurma sürecinde ülkeleri yönlendirmeye çalıştığı da bilinmektedir.[3]

Flags Representing Kazakhstan, the United States and Russi… | Flickr

Bu anlaşma ile ilgili dikkat çekici bir diğer hadise ise Özbekistan’ın durumudur. Özbekistan, anlaşma henüz örgüt haline dönüşmeden 1999 yılında tüm temaslarını kesmiş ve ABD ile iyi ilişkiler kurmaya özen göstermiştir. ABD’ye ülkesinde askerî üs kurmaya kadar izin veren Özbekistan 2006 yılında örgüte geri dönse de ortak yapılan tatbikatlara tabur dahi göndermeyerek diğer ülkeler nezdinde paradoks yaşayan bir müttefik resmi çizmiştir. Sonuç olarak bölgede kendi askerî kuvvetlerinin yerleşmiş olmasını isteyen Özbekistan üyeliğini çeşitli yasa ve dış politika doktrinlerine dayanarak tekrar durdurmuştur.

ABD bu işin neresinde?

Sahip olduğu enerji ve kaynaklarla birçok gücün ilgisini çeken Kazakistan’ın bugün yaşadığı çıkmazda ‘Neden?’ sorusu herkesin merakını celbediyor. Bir defa Rusya ile Avrupa ve hatta diğer Asya ülkeleri arasında, enerjinin lojistiği konusunda ciddi bir rekabet ortamı var. Böyle bir ortamda Kazakistan’ın ‘daha bağımsız’ olma çalışmalarının sekteye uğradığı birçok örnek bulunabilmektedir. ABD’nin Kazakistan’a ilişme çabaları ise zaman zaman dünya gündemine düşüyor. Son olaylarla ilgili ABD’li hükümet yetkilileri, ABD’nin yaşanan olaylarda hiçbir dahilinin olmadığını hatta bunu düşünmenin ‘çılgınca’ olduğunu dile getirdiler. En son 7 Aralık’ta Kazakistan ile arasındaki askerî anlaşmayı yenileyen ABD’nin veya herhangi bir ülkenin bu konuda parmağının olup olmadığını konuşmak için çok erken olabilir ancak ABD’nin Orta Asya’daki varlığını sürdürme çabaları tazeliğini hep koruyor.

2008 yılında Kazakistan ve ABD arasında bir hava üssü konusunda görüşülse de[4] ABD’ye ait bir takım askerî üslerin Kazakistan’da kurulacak olması Tokayev ve hükümet yetkilileri tarafından hep yalanlanmış, hükümetin böyle bir programının olmadığı ifade edilmişti.[5] Tüm bunlara rağmen ABD –özellikle Afganistan’dan çekildikten sonra- Orta Asya’ya daki nüfuzunu genişleterek varlığını sürdürmeyi planlıyor.[6]

Türkiye ile Kazakistan’ın ilişkileri ve Türk Devletleri Teşkilatı girişimi

Türk Devletleri Teşkilatı yapısı itibariyle bünyesindeki devletlerin kültürel ve etnik yaklaşımlarının ekonomik ve askerî olarak bütünleştirilmesi için mükemmel bir olanak. Ancak özellikle Rusya bu duruma bir ünlem koymuştu. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, Teşkilat’ın kültürel faaliyetlerinin serbest olabileceğini ancak askerî bir yapı olması halinde Rusya’nın buna kesinlikle karşı çıkacağını yakın zamanda dile getirmişti. Zaten Rusya Devlet Başkanı Putin’in de Asya ülkelerini ‘Rus halkının cömert bir hediyesi’ olarak tanımlaması konuya açıklık getirir nitelikte.

Türk Devletleri Teşkilatı, protestolara karşı sessizliğini bugün bozdu ve Kazakistan için her türlü desteğe hazır olunduğuna dair bir bildiri yayınladı. Ancak diğer ülkelerin yanı sıra dünya gündemine özellikle Türkiye düştü. Ünlü Fransız Gazetesi Le Monde’de bugün yayınlanan bir analizin başlığı “Kazakistan, Türkiye ile stratejik bir yakınlaşmanın ameliyatını gerçekleştiriyor” şeklindeydi.

Makalede Kazakistan’ın Rusya ile güvenlik anlaşması imzalamasına rağmen Türkiye ile gittikçe artan stratejik bir yakınlaşma içinde olduğuna vurgu yapılırken;

“…
7 Aralık’ta Kazakistan Savunma Bakanlığı, ABD ile 5 yıllık askeri anlaşmayı yeniledi. Kazakistan’ın Moskova’nın domine ettiği bir askeri ittifak olan Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü’nün kurucu üyesi olması, ülkenin başka yerlere bakmasına engel değil. Özellikle de, Orta Asya ve Kafkaslar’da SSCB’nin beş eski uydu ülkesini bir araya getiren ve yeniden canlandırılan Türk Devletleri Teşkilatı’nı (TDT) daha da geliştirmek için çalışan Türkiye’ye.

Bu ülkeler Türkiye ile büyük bir dilsel ve kültürel yakınlığa sahip ve nüfusları büyük çoğunluğu İslam dinini benimsemekte. Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev, Mart 2021’de düzenlenen TDT zirvesinde yaptığı açıklamada, ‘Hedefimiz Türk dünyasını 21. yüzyılın en önemli ekonomik, kültürel ve insani bölgelerinden biri haline getirmek‘ dedi.”

Türkiye, 2020’de Dağlık Karabağ’da kilit bir oyuncu olduğunu gösterdi, TDT üyelerinin gözünde güçlü argümanları var. Şimdi her şey iki şey etrafında dönüyor: Ekonomi ve güvenlik. Pan-Türk ittifakı şimdiden olaylara hızlı tepki verecek, askeri araçlarla hareket edecek bir yapı kurmayı planlıyor.
…”

ifadelerine yer verildi.[7]

Son dönemde Kazakistan ile Türkiye arasındaki savunma sanayii ilişkileri ve ticareti giderek artıyordu. Görünen o ki, teşkilat yapısını geçtiğimiz yılın sonlarına doğru alan Türk Devletleri’nin ekonomik olarak da bu birlikteliklerini taçlandıracak görüşlere yer vermesi ABD’den Rusya’ya kadar birçok devleti rahatsız ediyor. Yaşananlara yönelik yapılacak yorumları tüm bu gelişmelere –şu an için- entegre etmek zor olsa da göz önünde tutulması önem teşkil ediyor.

 


Kaynakça:

[1]Doç. Dr. Serdar Yılmaz, Kazakistan’da Neler Oluyor? Türk Baharı ya da Rus Parmağı Söylemleri, www.millidevletgazetesi.net, 2022

[2] www.gzt.com/jurnalist/nazgul-kenzhetay-anlatiyor-kazakistanda-ne-oluyor-3601093

[3] Saltanat Kydyralieva – Burulkan Abdibaitova, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’nün Merkezî Asya’daki Etkinsizliği, Bilge Strateji, 2018

[4] www.dunyabulteni.net/arsiv/kazakistandan-abdye-askeri-hava-ussu-h59549.html

[5] tr.shafaqna.com/archives/97056/

[6] www.amerikaninsesi.com/a/abd-orta-asyada-yeni-guvenlik-ortakliklari-arayisinda/5899650.html

[7] tr.euronews.com/2022/01/05/le-monde-kazakistan-turkiye-ile-stratejik-bir-yak-nlasman-n-ameliyat-n-gerceklestiriyor

Editör : SavunmaTR Haber Merkezi

Buy JNews Buy JNews Buy JNews
REKLAM

Benzer Haberler

Hoşgeldiniz

Aşağıdaki hesabınıza giriş yapın

Şifrenizi Sıfırlayın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi giriniz.