Filistin-İsrail çatışmalarında ABD’nin tutumu ülkenin iç siyasetine gerginlik katıyor!
Dışişleri Bakanlığı içerisinde yer alan muhalefet grubunun hazırladığı belgenin bir kopyası Axios adlı Amerikan haber sitesi tarafından ele geçirildi. Elde edilen kopyaya göre, muhalifler Başkan Biden’ı İsrail-Filistin savaşıyla ilgili “yanlış bilgi yaymakla” suçluyor ve İsrail’in Gazze’de “savaş suçu” işlediğini iddia ediyor.
Bu Belge AXIOS İçin Neden Önemli?
Beş sayfadan oluşan ve sert ifadeler içeren belge, Biden’ın İsrail’e desteğinin kendisini Gazze’deki “soykırıma suç ortağı” yapmış olabileceğini sosyal medyada öne süren genç bir diplomat tarafından düzenlendi. Belge, 100 bakanlık personeli ve USAID (Amerika Birleşik Devletleri Uluslararası Kalkınma Ajansı) çalışanları tarafından imzalanmış olup ABD’nin İsrail politikasını gözden geçirmeye ve Gazze’de ateşkese davet ediyor. Gazze Sağlık Bakanlığı açıklamasında İsrail’in gerçekleştirdiği ve sivilleri hedef alan hastane saldırısında 11 binden fazla Filistinli vatandaşın hayatını kaybettiğini belirtmişti.
Belge, Biden başkanlığının en önemli konuşmalarından biri olan 10 Ekim’deki İsrail’i destekleyen konuşmasında ABD başkanını “yanlış bilgi yaymakla” suçluyor. Ayrıca belgede “binlerce” Filistinlinin “suçlama olmaksızın” İsrail’de tutulduğuna atıfta bulunuluyor.
3 Kasım’da Dışişleri Bakanlığı politika ofisine iletilen belge çoğunlukla, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun Gazze’de gerçekleştirdiği saldırıya odaklanıyor. Tüm insanlık dışı davranışlara ve savaş suçlarına rağmen Biden, İsrail’e olan tam desteğini sürdürmektedir. Ayrıca elektrik kesintisi, insani yardımların kısıtlanması ve yüz binlerce Filistinliyi yerinden eden saldırıları içeren İsrail eylemlerinin sorgulanması gerektiği belgede yer alan diğer bir ifadedir.
Belgede bu davranışların “uluslararası hukuka göre savaş suçu ve/veya insanlık suçu” teşkil ettiği belirtilirken yazarlar ayrıca ABD’nin Orta Doğu politikasına ve İsrail-Filistin çatışmasında “iki devletli bir çözüme doğru geçerli bir yol açma konusundaki başarısızlıklarına” geniş eleştirilerde bulunmaktadır.
Belgede diğer bir önemli husus ise ABD’nin olayları yatıştırmadığı ve olacaklara dair bir öngörü sahibi olamadıkları yönündeki düşüncelerdir. Belgede yer alan “Beyaz Saray ve Ulusal Güvenlik Konseyi üyeleri, kanıtlandığı üzere Filistinlilerin yaşamlarına karşı ilgisizlik sergilemiş, durumu yatıştırmaya niyetlenmemiş ve hatta 7 Ekim’den önce stratejik bir öngörü eksikliği göstermiştir” ifadesi bu durumu açıklamaktadır. Biden’ın 27 Ekim’de gerçekleştirdiği konuşmasında bir yandan İsrail’in gerçekleştirdiği hastane saldırısında “masumların öldüğünden emin olduğunu” söylerken bir yandan ise Gazze Sağlık Bakanlığı tarafından verilen rakamlara güveninin bulunmadığı belirterek rakamları sorgulaması eleştirilmiştir.
İlginç olan diğer bir husus ise Dışişleri Bakanlığı’nda İsrail-Filistin savaşı sırasında sunulan iç muhalefet belgesi sayısının belirsiz olmasıdır. AXIOS tarafından kaleme alınan yazıda ekstra bir parantez açılarak “itiraz kanalı” hususuna değinilmiştir. “Vietnam Savaşı’ndan itibaren Dışişleri Bakanlığı, diplomatlara, uzak elçiliklerde ve bakanlık merkezinde, politikalara karşı itirazlarını kaydetme olanağı sağlamak için bir “itiraz kanalı” sürdürmektedir” ön bilgisini verir ve bu itiraz memolarının normal şartlarda bina içerisinde kalması beklenirken, medyaya da sızabildiği durumların yaşandığını belirtmiştir.
Örnek olarak; 2016’da Suriye’ye yönelik Obama yönetimi politikasını eleştiren 51 diplomatın imzaladığı belgeler sızdırılmıştır. 2021’de Amerika Birleşik Devletleri’nin Afganistan’dan güç çekme kararına dair bir belge sızmamış, ancak Kongre ve Dışişleri Bakanlığı arasında bu durum bir çatışma konusu haline gelmiştir.
ABD DIŞİŞLERİ BAKANI BLINKEN İNSANİ YARDIM ÇAĞRISINDA BULUNDU
Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın kamu ve özel diplomasisinde insani yardım akışını sağlamak ve Filistinli sivillere yönelik askeri etkiyi en aza indirmek için çalıştığı belirtilmektedir.
Çatışmalardan sonra İsrail’i ziyaret eden Blinken, Netanyahu’ya ve İsrail savaş kabinesi üyelerine, insani yardımın Kuzey Gazze’deki Filistinli sivillere ulaşmasına izin vermelerini istedi. Ayrıca, Geçen ay Huffington Post’un bildirdiğine göre Blinken, Biden’ın yaklaşımını eleştiren bazı Dışişleri Bakanlığı çalışanlarıyla bir araya geldi.
Filistin-İsrail çatışmalarında ABD’nin tutumu ülkenin iç siyasetine gerginlik katıyor!
Dışişleri Bakanlığı içerisinde yer alan muhalefet grubunun hazırladığı belgenin bir kopyası Axios adlı Amerikan haber sitesi tarafından ele geçirildi. Elde edilen kopyaya göre, muhalifler Başkan Biden’ı İsrail-Filistin savaşıyla ilgili “yanlış bilgi yaymakla” suçluyor ve İsrail’in Gazze’de “savaş suçu” işlediğini iddia ediyor.
Bu Belge AXIOS İçin Neden Önemli?
Beş sayfadan oluşan ve sert ifadeler içeren belge, Biden’ın İsrail’e desteğinin kendisini Gazze’deki “soykırıma suç ortağı” yapmış olabileceğini sosyal medyada öne süren genç bir diplomat tarafından düzenlendi. Belge, 100 bakanlık personeli ve USAID (Amerika Birleşik Devletleri Uluslararası Kalkınma Ajansı) çalışanları tarafından imzalanmış olup ABD’nin İsrail politikasını gözden geçirmeye ve Gazze’de ateşkese davet ediyor. Gazze Sağlık Bakanlığı açıklamasında İsrail’in gerçekleştirdiği ve sivilleri hedef alan hastane saldırısında 11 binden fazla Filistinli vatandaşın hayatını kaybettiğini belirtmişti.
Belge, Biden başkanlığının en önemli konuşmalarından biri olan 10 Ekim’deki İsrail’i destekleyen konuşmasında ABD başkanını “yanlış bilgi yaymakla” suçluyor. Ayrıca belgede “binlerce” Filistinlinin “suçlama olmaksızın” İsrail’de tutulduğuna atıfta bulunuluyor.
3 Kasım’da Dışişleri Bakanlığı politika ofisine iletilen belge çoğunlukla, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun Gazze’de gerçekleştirdiği saldırıya odaklanıyor. Tüm insanlık dışı davranışlara ve savaş suçlarına rağmen Biden, İsrail’e olan tam desteğini sürdürmektedir. Ayrıca elektrik kesintisi, insani yardımların kısıtlanması ve yüz binlerce Filistinliyi yerinden eden saldırıları içeren İsrail eylemlerinin sorgulanması gerektiği belgede yer alan diğer bir ifadedir.
Belgede bu davranışların “uluslararası hukuka göre savaş suçu ve/veya insanlık suçu” teşkil ettiği belirtilirken yazarlar ayrıca ABD’nin Orta Doğu politikasına ve İsrail-Filistin çatışmasında “iki devletli bir çözüme doğru geçerli bir yol açma konusundaki başarısızlıklarına” geniş eleştirilerde bulunmaktadır.
Belgede diğer bir önemli husus ise ABD’nin olayları yatıştırmadığı ve olacaklara dair bir öngörü sahibi olamadıkları yönündeki düşüncelerdir. Belgede yer alan “Beyaz Saray ve Ulusal Güvenlik Konseyi üyeleri, kanıtlandığı üzere Filistinlilerin yaşamlarına karşı ilgisizlik sergilemiş, durumu yatıştırmaya niyetlenmemiş ve hatta 7 Ekim’den önce stratejik bir öngörü eksikliği göstermiştir” ifadesi bu durumu açıklamaktadır. Biden’ın 27 Ekim’de gerçekleştirdiği konuşmasında bir yandan İsrail’in gerçekleştirdiği hastane saldırısında “masumların öldüğünden emin olduğunu” söylerken bir yandan ise Gazze Sağlık Bakanlığı tarafından verilen rakamlara güveninin bulunmadığı belirterek rakamları sorgulaması eleştirilmiştir.
İlginç olan diğer bir husus ise Dışişleri Bakanlığı’nda İsrail-Filistin savaşı sırasında sunulan iç muhalefet belgesi sayısının belirsiz olmasıdır. AXIOS tarafından kaleme alınan yazıda ekstra bir parantez açılarak “itiraz kanalı” hususuna değinilmiştir. “Vietnam Savaşı’ndan itibaren Dışişleri Bakanlığı, diplomatlara, uzak elçiliklerde ve bakanlık merkezinde, politikalara karşı itirazlarını kaydetme olanağı sağlamak için bir “itiraz kanalı” sürdürmektedir” ön bilgisini verir ve bu itiraz memolarının normal şartlarda bina içerisinde kalması beklenirken, medyaya da sızabildiği durumların yaşandığını belirtmiştir.
Örnek olarak; 2016’da Suriye’ye yönelik Obama yönetimi politikasını eleştiren 51 diplomatın imzaladığı belgeler sızdırılmıştır. 2021’de Amerika Birleşik Devletleri’nin Afganistan’dan güç çekme kararına dair bir belge sızmamış, ancak Kongre ve Dışişleri Bakanlığı arasında bu durum bir çatışma konusu haline gelmiştir.
ABD DIŞİŞLERİ BAKANI BLINKEN İNSANİ YARDIM ÇAĞRISINDA BULUNDU
Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın kamu ve özel diplomasisinde insani yardım akışını sağlamak ve Filistinli sivillere yönelik askeri etkiyi en aza indirmek için çalıştığı belirtilmektedir.
Çatışmalardan sonra İsrail’i ziyaret eden Blinken, Netanyahu’ya ve İsrail savaş kabinesi üyelerine, insani yardımın Kuzey Gazze’deki Filistinli sivillere ulaşmasına izin vermelerini istedi. Ayrıca, Geçen ay Huffington Post’un bildirdiğine göre Blinken, Biden’ın yaklaşımını eleştiren bazı Dışişleri Bakanlığı çalışanlarıyla bir araya geldi.
Filistin-İsrail çatışmalarında ABD’nin tutumu ülkenin iç siyasetine gerginlik katıyor!
Dışişleri Bakanlığı içerisinde yer alan muhalefet grubunun hazırladığı belgenin bir kopyası Axios adlı Amerikan haber sitesi tarafından ele geçirildi. Elde edilen kopyaya göre, muhalifler Başkan Biden’ı İsrail-Filistin savaşıyla ilgili “yanlış bilgi yaymakla” suçluyor ve İsrail’in Gazze’de “savaş suçu” işlediğini iddia ediyor.
Bu Belge AXIOS İçin Neden Önemli?
Beş sayfadan oluşan ve sert ifadeler içeren belge, Biden’ın İsrail’e desteğinin kendisini Gazze’deki “soykırıma suç ortağı” yapmış olabileceğini sosyal medyada öne süren genç bir diplomat tarafından düzenlendi. Belge, 100 bakanlık personeli ve USAID (Amerika Birleşik Devletleri Uluslararası Kalkınma Ajansı) çalışanları tarafından imzalanmış olup ABD’nin İsrail politikasını gözden geçirmeye ve Gazze’de ateşkese davet ediyor. Gazze Sağlık Bakanlığı açıklamasında İsrail’in gerçekleştirdiği ve sivilleri hedef alan hastane saldırısında 11 binden fazla Filistinli vatandaşın hayatını kaybettiğini belirtmişti.
Belge, Biden başkanlığının en önemli konuşmalarından biri olan 10 Ekim’deki İsrail’i destekleyen konuşmasında ABD başkanını “yanlış bilgi yaymakla” suçluyor. Ayrıca belgede “binlerce” Filistinlinin “suçlama olmaksızın” İsrail’de tutulduğuna atıfta bulunuluyor.
3 Kasım’da Dışişleri Bakanlığı politika ofisine iletilen belge çoğunlukla, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun Gazze’de gerçekleştirdiği saldırıya odaklanıyor. Tüm insanlık dışı davranışlara ve savaş suçlarına rağmen Biden, İsrail’e olan tam desteğini sürdürmektedir. Ayrıca elektrik kesintisi, insani yardımların kısıtlanması ve yüz binlerce Filistinliyi yerinden eden saldırıları içeren İsrail eylemlerinin sorgulanması gerektiği belgede yer alan diğer bir ifadedir.
Belgede bu davranışların “uluslararası hukuka göre savaş suçu ve/veya insanlık suçu” teşkil ettiği belirtilirken yazarlar ayrıca ABD’nin Orta Doğu politikasına ve İsrail-Filistin çatışmasında “iki devletli bir çözüme doğru geçerli bir yol açma konusundaki başarısızlıklarına” geniş eleştirilerde bulunmaktadır.
Belgede diğer bir önemli husus ise ABD’nin olayları yatıştırmadığı ve olacaklara dair bir öngörü sahibi olamadıkları yönündeki düşüncelerdir. Belgede yer alan “Beyaz Saray ve Ulusal Güvenlik Konseyi üyeleri, kanıtlandığı üzere Filistinlilerin yaşamlarına karşı ilgisizlik sergilemiş, durumu yatıştırmaya niyetlenmemiş ve hatta 7 Ekim’den önce stratejik bir öngörü eksikliği göstermiştir” ifadesi bu durumu açıklamaktadır. Biden’ın 27 Ekim’de gerçekleştirdiği konuşmasında bir yandan İsrail’in gerçekleştirdiği hastane saldırısında “masumların öldüğünden emin olduğunu” söylerken bir yandan ise Gazze Sağlık Bakanlığı tarafından verilen rakamlara güveninin bulunmadığı belirterek rakamları sorgulaması eleştirilmiştir.
İlginç olan diğer bir husus ise Dışişleri Bakanlığı’nda İsrail-Filistin savaşı sırasında sunulan iç muhalefet belgesi sayısının belirsiz olmasıdır. AXIOS tarafından kaleme alınan yazıda ekstra bir parantez açılarak “itiraz kanalı” hususuna değinilmiştir. “Vietnam Savaşı’ndan itibaren Dışişleri Bakanlığı, diplomatlara, uzak elçiliklerde ve bakanlık merkezinde, politikalara karşı itirazlarını kaydetme olanağı sağlamak için bir “itiraz kanalı” sürdürmektedir” ön bilgisini verir ve bu itiraz memolarının normal şartlarda bina içerisinde kalması beklenirken, medyaya da sızabildiği durumların yaşandığını belirtmiştir.
Örnek olarak; 2016’da Suriye’ye yönelik Obama yönetimi politikasını eleştiren 51 diplomatın imzaladığı belgeler sızdırılmıştır. 2021’de Amerika Birleşik Devletleri’nin Afganistan’dan güç çekme kararına dair bir belge sızmamış, ancak Kongre ve Dışişleri Bakanlığı arasında bu durum bir çatışma konusu haline gelmiştir.
ABD DIŞİŞLERİ BAKANI BLINKEN İNSANİ YARDIM ÇAĞRISINDA BULUNDU
Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın kamu ve özel diplomasisinde insani yardım akışını sağlamak ve Filistinli sivillere yönelik askeri etkiyi en aza indirmek için çalıştığı belirtilmektedir.
Çatışmalardan sonra İsrail’i ziyaret eden Blinken, Netanyahu’ya ve İsrail savaş kabinesi üyelerine, insani yardımın Kuzey Gazze’deki Filistinli sivillere ulaşmasına izin vermelerini istedi. Ayrıca, Geçen ay Huffington Post’un bildirdiğine göre Blinken, Biden’ın yaklaşımını eleştiren bazı Dışişleri Bakanlığı çalışanlarıyla bir araya geldi.
Filistin-İsrail çatışmalarında ABD’nin tutumu ülkenin iç siyasetine gerginlik katıyor!
Dışişleri Bakanlığı içerisinde yer alan muhalefet grubunun hazırladığı belgenin bir kopyası Axios adlı Amerikan haber sitesi tarafından ele geçirildi. Elde edilen kopyaya göre, muhalifler Başkan Biden’ı İsrail-Filistin savaşıyla ilgili “yanlış bilgi yaymakla” suçluyor ve İsrail’in Gazze’de “savaş suçu” işlediğini iddia ediyor.
Bu Belge AXIOS İçin Neden Önemli?
Beş sayfadan oluşan ve sert ifadeler içeren belge, Biden’ın İsrail’e desteğinin kendisini Gazze’deki “soykırıma suç ortağı” yapmış olabileceğini sosyal medyada öne süren genç bir diplomat tarafından düzenlendi. Belge, 100 bakanlık personeli ve USAID (Amerika Birleşik Devletleri Uluslararası Kalkınma Ajansı) çalışanları tarafından imzalanmış olup ABD’nin İsrail politikasını gözden geçirmeye ve Gazze’de ateşkese davet ediyor. Gazze Sağlık Bakanlığı açıklamasında İsrail’in gerçekleştirdiği ve sivilleri hedef alan hastane saldırısında 11 binden fazla Filistinli vatandaşın hayatını kaybettiğini belirtmişti.
Belge, Biden başkanlığının en önemli konuşmalarından biri olan 10 Ekim’deki İsrail’i destekleyen konuşmasında ABD başkanını “yanlış bilgi yaymakla” suçluyor. Ayrıca belgede “binlerce” Filistinlinin “suçlama olmaksızın” İsrail’de tutulduğuna atıfta bulunuluyor.
3 Kasım’da Dışişleri Bakanlığı politika ofisine iletilen belge çoğunlukla, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun Gazze’de gerçekleştirdiği saldırıya odaklanıyor. Tüm insanlık dışı davranışlara ve savaş suçlarına rağmen Biden, İsrail’e olan tam desteğini sürdürmektedir. Ayrıca elektrik kesintisi, insani yardımların kısıtlanması ve yüz binlerce Filistinliyi yerinden eden saldırıları içeren İsrail eylemlerinin sorgulanması gerektiği belgede yer alan diğer bir ifadedir.
Belgede bu davranışların “uluslararası hukuka göre savaş suçu ve/veya insanlık suçu” teşkil ettiği belirtilirken yazarlar ayrıca ABD’nin Orta Doğu politikasına ve İsrail-Filistin çatışmasında “iki devletli bir çözüme doğru geçerli bir yol açma konusundaki başarısızlıklarına” geniş eleştirilerde bulunmaktadır.
Belgede diğer bir önemli husus ise ABD’nin olayları yatıştırmadığı ve olacaklara dair bir öngörü sahibi olamadıkları yönündeki düşüncelerdir. Belgede yer alan “Beyaz Saray ve Ulusal Güvenlik Konseyi üyeleri, kanıtlandığı üzere Filistinlilerin yaşamlarına karşı ilgisizlik sergilemiş, durumu yatıştırmaya niyetlenmemiş ve hatta 7 Ekim’den önce stratejik bir öngörü eksikliği göstermiştir” ifadesi bu durumu açıklamaktadır. Biden’ın 27 Ekim’de gerçekleştirdiği konuşmasında bir yandan İsrail’in gerçekleştirdiği hastane saldırısında “masumların öldüğünden emin olduğunu” söylerken bir yandan ise Gazze Sağlık Bakanlığı tarafından verilen rakamlara güveninin bulunmadığı belirterek rakamları sorgulaması eleştirilmiştir.
İlginç olan diğer bir husus ise Dışişleri Bakanlığı’nda İsrail-Filistin savaşı sırasında sunulan iç muhalefet belgesi sayısının belirsiz olmasıdır. AXIOS tarafından kaleme alınan yazıda ekstra bir parantez açılarak “itiraz kanalı” hususuna değinilmiştir. “Vietnam Savaşı’ndan itibaren Dışişleri Bakanlığı, diplomatlara, uzak elçiliklerde ve bakanlık merkezinde, politikalara karşı itirazlarını kaydetme olanağı sağlamak için bir “itiraz kanalı” sürdürmektedir” ön bilgisini verir ve bu itiraz memolarının normal şartlarda bina içerisinde kalması beklenirken, medyaya da sızabildiği durumların yaşandığını belirtmiştir.
Örnek olarak; 2016’da Suriye’ye yönelik Obama yönetimi politikasını eleştiren 51 diplomatın imzaladığı belgeler sızdırılmıştır. 2021’de Amerika Birleşik Devletleri’nin Afganistan’dan güç çekme kararına dair bir belge sızmamış, ancak Kongre ve Dışişleri Bakanlığı arasında bu durum bir çatışma konusu haline gelmiştir.
ABD DIŞİŞLERİ BAKANI BLINKEN İNSANİ YARDIM ÇAĞRISINDA BULUNDU
Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın kamu ve özel diplomasisinde insani yardım akışını sağlamak ve Filistinli sivillere yönelik askeri etkiyi en aza indirmek için çalıştığı belirtilmektedir.
Çatışmalardan sonra İsrail’i ziyaret eden Blinken, Netanyahu’ya ve İsrail savaş kabinesi üyelerine, insani yardımın Kuzey Gazze’deki Filistinli sivillere ulaşmasına izin vermelerini istedi. Ayrıca, Geçen ay Huffington Post’un bildirdiğine göre Blinken, Biden’ın yaklaşımını eleştiren bazı Dışişleri Bakanlığı çalışanlarıyla bir araya geldi.
Filistin-İsrail çatışmalarında ABD’nin tutumu ülkenin iç siyasetine gerginlik katıyor!
Dışişleri Bakanlığı içerisinde yer alan muhalefet grubunun hazırladığı belgenin bir kopyası Axios adlı Amerikan haber sitesi tarafından ele geçirildi. Elde edilen kopyaya göre, muhalifler Başkan Biden’ı İsrail-Filistin savaşıyla ilgili “yanlış bilgi yaymakla” suçluyor ve İsrail’in Gazze’de “savaş suçu” işlediğini iddia ediyor.
Bu Belge AXIOS İçin Neden Önemli?
Beş sayfadan oluşan ve sert ifadeler içeren belge, Biden’ın İsrail’e desteğinin kendisini Gazze’deki “soykırıma suç ortağı” yapmış olabileceğini sosyal medyada öne süren genç bir diplomat tarafından düzenlendi. Belge, 100 bakanlık personeli ve USAID (Amerika Birleşik Devletleri Uluslararası Kalkınma Ajansı) çalışanları tarafından imzalanmış olup ABD’nin İsrail politikasını gözden geçirmeye ve Gazze’de ateşkese davet ediyor. Gazze Sağlık Bakanlığı açıklamasında İsrail’in gerçekleştirdiği ve sivilleri hedef alan hastane saldırısında 11 binden fazla Filistinli vatandaşın hayatını kaybettiğini belirtmişti.
Belge, Biden başkanlığının en önemli konuşmalarından biri olan 10 Ekim’deki İsrail’i destekleyen konuşmasında ABD başkanını “yanlış bilgi yaymakla” suçluyor. Ayrıca belgede “binlerce” Filistinlinin “suçlama olmaksızın” İsrail’de tutulduğuna atıfta bulunuluyor.
3 Kasım’da Dışişleri Bakanlığı politika ofisine iletilen belge çoğunlukla, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun Gazze’de gerçekleştirdiği saldırıya odaklanıyor. Tüm insanlık dışı davranışlara ve savaş suçlarına rağmen Biden, İsrail’e olan tam desteğini sürdürmektedir. Ayrıca elektrik kesintisi, insani yardımların kısıtlanması ve yüz binlerce Filistinliyi yerinden eden saldırıları içeren İsrail eylemlerinin sorgulanması gerektiği belgede yer alan diğer bir ifadedir.
Belgede bu davranışların “uluslararası hukuka göre savaş suçu ve/veya insanlık suçu” teşkil ettiği belirtilirken yazarlar ayrıca ABD’nin Orta Doğu politikasına ve İsrail-Filistin çatışmasında “iki devletli bir çözüme doğru geçerli bir yol açma konusundaki başarısızlıklarına” geniş eleştirilerde bulunmaktadır.
Belgede diğer bir önemli husus ise ABD’nin olayları yatıştırmadığı ve olacaklara dair bir öngörü sahibi olamadıkları yönündeki düşüncelerdir. Belgede yer alan “Beyaz Saray ve Ulusal Güvenlik Konseyi üyeleri, kanıtlandığı üzere Filistinlilerin yaşamlarına karşı ilgisizlik sergilemiş, durumu yatıştırmaya niyetlenmemiş ve hatta 7 Ekim’den önce stratejik bir öngörü eksikliği göstermiştir” ifadesi bu durumu açıklamaktadır. Biden’ın 27 Ekim’de gerçekleştirdiği konuşmasında bir yandan İsrail’in gerçekleştirdiği hastane saldırısında “masumların öldüğünden emin olduğunu” söylerken bir yandan ise Gazze Sağlık Bakanlığı tarafından verilen rakamlara güveninin bulunmadığı belirterek rakamları sorgulaması eleştirilmiştir.
İlginç olan diğer bir husus ise Dışişleri Bakanlığı’nda İsrail-Filistin savaşı sırasında sunulan iç muhalefet belgesi sayısının belirsiz olmasıdır. AXIOS tarafından kaleme alınan yazıda ekstra bir parantez açılarak “itiraz kanalı” hususuna değinilmiştir. “Vietnam Savaşı’ndan itibaren Dışişleri Bakanlığı, diplomatlara, uzak elçiliklerde ve bakanlık merkezinde, politikalara karşı itirazlarını kaydetme olanağı sağlamak için bir “itiraz kanalı” sürdürmektedir” ön bilgisini verir ve bu itiraz memolarının normal şartlarda bina içerisinde kalması beklenirken, medyaya da sızabildiği durumların yaşandığını belirtmiştir.
Örnek olarak; 2016’da Suriye’ye yönelik Obama yönetimi politikasını eleştiren 51 diplomatın imzaladığı belgeler sızdırılmıştır. 2021’de Amerika Birleşik Devletleri’nin Afganistan’dan güç çekme kararına dair bir belge sızmamış, ancak Kongre ve Dışişleri Bakanlığı arasında bu durum bir çatışma konusu haline gelmiştir.
ABD DIŞİŞLERİ BAKANI BLINKEN İNSANİ YARDIM ÇAĞRISINDA BULUNDU
Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın kamu ve özel diplomasisinde insani yardım akışını sağlamak ve Filistinli sivillere yönelik askeri etkiyi en aza indirmek için çalıştığı belirtilmektedir.
Çatışmalardan sonra İsrail’i ziyaret eden Blinken, Netanyahu’ya ve İsrail savaş kabinesi üyelerine, insani yardımın Kuzey Gazze’deki Filistinli sivillere ulaşmasına izin vermelerini istedi. Ayrıca, Geçen ay Huffington Post’un bildirdiğine göre Blinken, Biden’ın yaklaşımını eleştiren bazı Dışişleri Bakanlığı çalışanlarıyla bir araya geldi.
Filistin-İsrail çatışmalarında ABD’nin tutumu ülkenin iç siyasetine gerginlik katıyor!
Dışişleri Bakanlığı içerisinde yer alan muhalefet grubunun hazırladığı belgenin bir kopyası Axios adlı Amerikan haber sitesi tarafından ele geçirildi. Elde edilen kopyaya göre, muhalifler Başkan Biden’ı İsrail-Filistin savaşıyla ilgili “yanlış bilgi yaymakla” suçluyor ve İsrail’in Gazze’de “savaş suçu” işlediğini iddia ediyor.
Bu Belge AXIOS İçin Neden Önemli?
Beş sayfadan oluşan ve sert ifadeler içeren belge, Biden’ın İsrail’e desteğinin kendisini Gazze’deki “soykırıma suç ortağı” yapmış olabileceğini sosyal medyada öne süren genç bir diplomat tarafından düzenlendi. Belge, 100 bakanlık personeli ve USAID (Amerika Birleşik Devletleri Uluslararası Kalkınma Ajansı) çalışanları tarafından imzalanmış olup ABD’nin İsrail politikasını gözden geçirmeye ve Gazze’de ateşkese davet ediyor. Gazze Sağlık Bakanlığı açıklamasında İsrail’in gerçekleştirdiği ve sivilleri hedef alan hastane saldırısında 11 binden fazla Filistinli vatandaşın hayatını kaybettiğini belirtmişti.
Belge, Biden başkanlığının en önemli konuşmalarından biri olan 10 Ekim’deki İsrail’i destekleyen konuşmasında ABD başkanını “yanlış bilgi yaymakla” suçluyor. Ayrıca belgede “binlerce” Filistinlinin “suçlama olmaksızın” İsrail’de tutulduğuna atıfta bulunuluyor.
3 Kasım’da Dışişleri Bakanlığı politika ofisine iletilen belge çoğunlukla, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun Gazze’de gerçekleştirdiği saldırıya odaklanıyor. Tüm insanlık dışı davranışlara ve savaş suçlarına rağmen Biden, İsrail’e olan tam desteğini sürdürmektedir. Ayrıca elektrik kesintisi, insani yardımların kısıtlanması ve yüz binlerce Filistinliyi yerinden eden saldırıları içeren İsrail eylemlerinin sorgulanması gerektiği belgede yer alan diğer bir ifadedir.
Belgede bu davranışların “uluslararası hukuka göre savaş suçu ve/veya insanlık suçu” teşkil ettiği belirtilirken yazarlar ayrıca ABD’nin Orta Doğu politikasına ve İsrail-Filistin çatışmasında “iki devletli bir çözüme doğru geçerli bir yol açma konusundaki başarısızlıklarına” geniş eleştirilerde bulunmaktadır.
Belgede diğer bir önemli husus ise ABD’nin olayları yatıştırmadığı ve olacaklara dair bir öngörü sahibi olamadıkları yönündeki düşüncelerdir. Belgede yer alan “Beyaz Saray ve Ulusal Güvenlik Konseyi üyeleri, kanıtlandığı üzere Filistinlilerin yaşamlarına karşı ilgisizlik sergilemiş, durumu yatıştırmaya niyetlenmemiş ve hatta 7 Ekim’den önce stratejik bir öngörü eksikliği göstermiştir” ifadesi bu durumu açıklamaktadır. Biden’ın 27 Ekim’de gerçekleştirdiği konuşmasında bir yandan İsrail’in gerçekleştirdiği hastane saldırısında “masumların öldüğünden emin olduğunu” söylerken bir yandan ise Gazze Sağlık Bakanlığı tarafından verilen rakamlara güveninin bulunmadığı belirterek rakamları sorgulaması eleştirilmiştir.
İlginç olan diğer bir husus ise Dışişleri Bakanlığı’nda İsrail-Filistin savaşı sırasında sunulan iç muhalefet belgesi sayısının belirsiz olmasıdır. AXIOS tarafından kaleme alınan yazıda ekstra bir parantez açılarak “itiraz kanalı” hususuna değinilmiştir. “Vietnam Savaşı’ndan itibaren Dışişleri Bakanlığı, diplomatlara, uzak elçiliklerde ve bakanlık merkezinde, politikalara karşı itirazlarını kaydetme olanağı sağlamak için bir “itiraz kanalı” sürdürmektedir” ön bilgisini verir ve bu itiraz memolarının normal şartlarda bina içerisinde kalması beklenirken, medyaya da sızabildiği durumların yaşandığını belirtmiştir.
Örnek olarak; 2016’da Suriye’ye yönelik Obama yönetimi politikasını eleştiren 51 diplomatın imzaladığı belgeler sızdırılmıştır. 2021’de Amerika Birleşik Devletleri’nin Afganistan’dan güç çekme kararına dair bir belge sızmamış, ancak Kongre ve Dışişleri Bakanlığı arasında bu durum bir çatışma konusu haline gelmiştir.
ABD DIŞİŞLERİ BAKANI BLINKEN İNSANİ YARDIM ÇAĞRISINDA BULUNDU
Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın kamu ve özel diplomasisinde insani yardım akışını sağlamak ve Filistinli sivillere yönelik askeri etkiyi en aza indirmek için çalıştığı belirtilmektedir.
Çatışmalardan sonra İsrail’i ziyaret eden Blinken, Netanyahu’ya ve İsrail savaş kabinesi üyelerine, insani yardımın Kuzey Gazze’deki Filistinli sivillere ulaşmasına izin vermelerini istedi. Ayrıca, Geçen ay Huffington Post’un bildirdiğine göre Blinken, Biden’ın yaklaşımını eleştiren bazı Dışişleri Bakanlığı çalışanlarıyla bir araya geldi.
Filistin-İsrail çatışmalarında ABD’nin tutumu ülkenin iç siyasetine gerginlik katıyor!
Dışişleri Bakanlığı içerisinde yer alan muhalefet grubunun hazırladığı belgenin bir kopyası Axios adlı Amerikan haber sitesi tarafından ele geçirildi. Elde edilen kopyaya göre, muhalifler Başkan Biden’ı İsrail-Filistin savaşıyla ilgili “yanlış bilgi yaymakla” suçluyor ve İsrail’in Gazze’de “savaş suçu” işlediğini iddia ediyor.
Bu Belge AXIOS İçin Neden Önemli?
Beş sayfadan oluşan ve sert ifadeler içeren belge, Biden’ın İsrail’e desteğinin kendisini Gazze’deki “soykırıma suç ortağı” yapmış olabileceğini sosyal medyada öne süren genç bir diplomat tarafından düzenlendi. Belge, 100 bakanlık personeli ve USAID (Amerika Birleşik Devletleri Uluslararası Kalkınma Ajansı) çalışanları tarafından imzalanmış olup ABD’nin İsrail politikasını gözden geçirmeye ve Gazze’de ateşkese davet ediyor. Gazze Sağlık Bakanlığı açıklamasında İsrail’in gerçekleştirdiği ve sivilleri hedef alan hastane saldırısında 11 binden fazla Filistinli vatandaşın hayatını kaybettiğini belirtmişti.
Belge, Biden başkanlığının en önemli konuşmalarından biri olan 10 Ekim’deki İsrail’i destekleyen konuşmasında ABD başkanını “yanlış bilgi yaymakla” suçluyor. Ayrıca belgede “binlerce” Filistinlinin “suçlama olmaksızın” İsrail’de tutulduğuna atıfta bulunuluyor.
3 Kasım’da Dışişleri Bakanlığı politika ofisine iletilen belge çoğunlukla, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun Gazze’de gerçekleştirdiği saldırıya odaklanıyor. Tüm insanlık dışı davranışlara ve savaş suçlarına rağmen Biden, İsrail’e olan tam desteğini sürdürmektedir. Ayrıca elektrik kesintisi, insani yardımların kısıtlanması ve yüz binlerce Filistinliyi yerinden eden saldırıları içeren İsrail eylemlerinin sorgulanması gerektiği belgede yer alan diğer bir ifadedir.
Belgede bu davranışların “uluslararası hukuka göre savaş suçu ve/veya insanlık suçu” teşkil ettiği belirtilirken yazarlar ayrıca ABD’nin Orta Doğu politikasına ve İsrail-Filistin çatışmasında “iki devletli bir çözüme doğru geçerli bir yol açma konusundaki başarısızlıklarına” geniş eleştirilerde bulunmaktadır.
Belgede diğer bir önemli husus ise ABD’nin olayları yatıştırmadığı ve olacaklara dair bir öngörü sahibi olamadıkları yönündeki düşüncelerdir. Belgede yer alan “Beyaz Saray ve Ulusal Güvenlik Konseyi üyeleri, kanıtlandığı üzere Filistinlilerin yaşamlarına karşı ilgisizlik sergilemiş, durumu yatıştırmaya niyetlenmemiş ve hatta 7 Ekim’den önce stratejik bir öngörü eksikliği göstermiştir” ifadesi bu durumu açıklamaktadır. Biden’ın 27 Ekim’de gerçekleştirdiği konuşmasında bir yandan İsrail’in gerçekleştirdiği hastane saldırısında “masumların öldüğünden emin olduğunu” söylerken bir yandan ise Gazze Sağlık Bakanlığı tarafından verilen rakamlara güveninin bulunmadığı belirterek rakamları sorgulaması eleştirilmiştir.
İlginç olan diğer bir husus ise Dışişleri Bakanlığı’nda İsrail-Filistin savaşı sırasında sunulan iç muhalefet belgesi sayısının belirsiz olmasıdır. AXIOS tarafından kaleme alınan yazıda ekstra bir parantez açılarak “itiraz kanalı” hususuna değinilmiştir. “Vietnam Savaşı’ndan itibaren Dışişleri Bakanlığı, diplomatlara, uzak elçiliklerde ve bakanlık merkezinde, politikalara karşı itirazlarını kaydetme olanağı sağlamak için bir “itiraz kanalı” sürdürmektedir” ön bilgisini verir ve bu itiraz memolarının normal şartlarda bina içerisinde kalması beklenirken, medyaya da sızabildiği durumların yaşandığını belirtmiştir.
Örnek olarak; 2016’da Suriye’ye yönelik Obama yönetimi politikasını eleştiren 51 diplomatın imzaladığı belgeler sızdırılmıştır. 2021’de Amerika Birleşik Devletleri’nin Afganistan’dan güç çekme kararına dair bir belge sızmamış, ancak Kongre ve Dışişleri Bakanlığı arasında bu durum bir çatışma konusu haline gelmiştir.
ABD DIŞİŞLERİ BAKANI BLINKEN İNSANİ YARDIM ÇAĞRISINDA BULUNDU
Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın kamu ve özel diplomasisinde insani yardım akışını sağlamak ve Filistinli sivillere yönelik askeri etkiyi en aza indirmek için çalıştığı belirtilmektedir.
Çatışmalardan sonra İsrail’i ziyaret eden Blinken, Netanyahu’ya ve İsrail savaş kabinesi üyelerine, insani yardımın Kuzey Gazze’deki Filistinli sivillere ulaşmasına izin vermelerini istedi. Ayrıca, Geçen ay Huffington Post’un bildirdiğine göre Blinken, Biden’ın yaklaşımını eleştiren bazı Dışişleri Bakanlığı çalışanlarıyla bir araya geldi.
Filistin-İsrail çatışmalarında ABD’nin tutumu ülkenin iç siyasetine gerginlik katıyor!
Dışişleri Bakanlığı içerisinde yer alan muhalefet grubunun hazırladığı belgenin bir kopyası Axios adlı Amerikan haber sitesi tarafından ele geçirildi. Elde edilen kopyaya göre, muhalifler Başkan Biden’ı İsrail-Filistin savaşıyla ilgili “yanlış bilgi yaymakla” suçluyor ve İsrail’in Gazze’de “savaş suçu” işlediğini iddia ediyor.
Bu Belge AXIOS İçin Neden Önemli?
Beş sayfadan oluşan ve sert ifadeler içeren belge, Biden’ın İsrail’e desteğinin kendisini Gazze’deki “soykırıma suç ortağı” yapmış olabileceğini sosyal medyada öne süren genç bir diplomat tarafından düzenlendi. Belge, 100 bakanlık personeli ve USAID (Amerika Birleşik Devletleri Uluslararası Kalkınma Ajansı) çalışanları tarafından imzalanmış olup ABD’nin İsrail politikasını gözden geçirmeye ve Gazze’de ateşkese davet ediyor. Gazze Sağlık Bakanlığı açıklamasında İsrail’in gerçekleştirdiği ve sivilleri hedef alan hastane saldırısında 11 binden fazla Filistinli vatandaşın hayatını kaybettiğini belirtmişti.
Belge, Biden başkanlığının en önemli konuşmalarından biri olan 10 Ekim’deki İsrail’i destekleyen konuşmasında ABD başkanını “yanlış bilgi yaymakla” suçluyor. Ayrıca belgede “binlerce” Filistinlinin “suçlama olmaksızın” İsrail’de tutulduğuna atıfta bulunuluyor.
3 Kasım’da Dışişleri Bakanlığı politika ofisine iletilen belge çoğunlukla, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun Gazze’de gerçekleştirdiği saldırıya odaklanıyor. Tüm insanlık dışı davranışlara ve savaş suçlarına rağmen Biden, İsrail’e olan tam desteğini sürdürmektedir. Ayrıca elektrik kesintisi, insani yardımların kısıtlanması ve yüz binlerce Filistinliyi yerinden eden saldırıları içeren İsrail eylemlerinin sorgulanması gerektiği belgede yer alan diğer bir ifadedir.
Belgede bu davranışların “uluslararası hukuka göre savaş suçu ve/veya insanlık suçu” teşkil ettiği belirtilirken yazarlar ayrıca ABD’nin Orta Doğu politikasına ve İsrail-Filistin çatışmasında “iki devletli bir çözüme doğru geçerli bir yol açma konusundaki başarısızlıklarına” geniş eleştirilerde bulunmaktadır.
Belgede diğer bir önemli husus ise ABD’nin olayları yatıştırmadığı ve olacaklara dair bir öngörü sahibi olamadıkları yönündeki düşüncelerdir. Belgede yer alan “Beyaz Saray ve Ulusal Güvenlik Konseyi üyeleri, kanıtlandığı üzere Filistinlilerin yaşamlarına karşı ilgisizlik sergilemiş, durumu yatıştırmaya niyetlenmemiş ve hatta 7 Ekim’den önce stratejik bir öngörü eksikliği göstermiştir” ifadesi bu durumu açıklamaktadır. Biden’ın 27 Ekim’de gerçekleştirdiği konuşmasında bir yandan İsrail’in gerçekleştirdiği hastane saldırısında “masumların öldüğünden emin olduğunu” söylerken bir yandan ise Gazze Sağlık Bakanlığı tarafından verilen rakamlara güveninin bulunmadığı belirterek rakamları sorgulaması eleştirilmiştir.
İlginç olan diğer bir husus ise Dışişleri Bakanlığı’nda İsrail-Filistin savaşı sırasında sunulan iç muhalefet belgesi sayısının belirsiz olmasıdır. AXIOS tarafından kaleme alınan yazıda ekstra bir parantez açılarak “itiraz kanalı” hususuna değinilmiştir. “Vietnam Savaşı’ndan itibaren Dışişleri Bakanlığı, diplomatlara, uzak elçiliklerde ve bakanlık merkezinde, politikalara karşı itirazlarını kaydetme olanağı sağlamak için bir “itiraz kanalı” sürdürmektedir” ön bilgisini verir ve bu itiraz memolarının normal şartlarda bina içerisinde kalması beklenirken, medyaya da sızabildiği durumların yaşandığını belirtmiştir.
Örnek olarak; 2016’da Suriye’ye yönelik Obama yönetimi politikasını eleştiren 51 diplomatın imzaladığı belgeler sızdırılmıştır. 2021’de Amerika Birleşik Devletleri’nin Afganistan’dan güç çekme kararına dair bir belge sızmamış, ancak Kongre ve Dışişleri Bakanlığı arasında bu durum bir çatışma konusu haline gelmiştir.
ABD DIŞİŞLERİ BAKANI BLINKEN İNSANİ YARDIM ÇAĞRISINDA BULUNDU
Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın kamu ve özel diplomasisinde insani yardım akışını sağlamak ve Filistinli sivillere yönelik askeri etkiyi en aza indirmek için çalıştığı belirtilmektedir.
Çatışmalardan sonra İsrail’i ziyaret eden Blinken, Netanyahu’ya ve İsrail savaş kabinesi üyelerine, insani yardımın Kuzey Gazze’deki Filistinli sivillere ulaşmasına izin vermelerini istedi. Ayrıca, Geçen ay Huffington Post’un bildirdiğine göre Blinken, Biden’ın yaklaşımını eleştiren bazı Dışişleri Bakanlığı çalışanlarıyla bir araya geldi.
