Çin Güneydoğu Asya’da müttefikini kaybetmek istemiyor!
Çin lideri Xi Jinping, ABD ve Japonya ile diplomatik ilişkilerini geliştirdikten haftalar sonra, Güneydoğu Asya komşusuyla bağlarını derinleştirmek amacıyla salı günü Vietnam’a gitti.
Vietnam Komünist Partisi Genel Sekreteri Nguyen Phu Trong ile görüşen Xi, iki ülkenin stratejik önemini öne çıkaran “ortak bir geleceğe sahip Çin-Vietnam topluluğu” yaratmak için birlikte çalışacağını açıkladı.
Vietnam’ın hem ABD’yi hem de Japonya’yı “kapsamlı stratejik ortaklar” olarak adlandırmasının ardından Pekin, müttefikinden güvence istediğini belirtti. Çünkü Vietnam, Çin ile ilişkilerini (geçmişte bu ifadeyi kullanmaktan kaçınsa da) “kapsamlı stratejik ortaklık” kavramı ışığında şekillendiriyordu.
Xi’nin ziyareti, Çin ile Vietnam’ın “kapsamlı stratejik ortak” olmasının 15. yılına denk geliyor. Ancak siyaset bilimi uzmanları tarafından Vietnam’ın kendisini Çin’e aşırı bağımlı olmaktan kurtarmak istemesi nedeniyle bu unvanı artık başka ülkelere de verdiği ifade ediliyor.
Eylül ayında ABD Başkanı Joe Biden’ın, Vietnam’ı ziyaret etmesinin arkasındaki sebebin, ABD’nin Çin ile aynı diplomatik statüye yükseltilmesi olduğu iddia edilmişti. Biden, daha güçlü bağların Çin’e karşı koymakla ilgili olmadığını, ancak ABD’nin Asya Pasifik’teki diplomasisinin tam da bunu yapmak için ülkelerle savunma bağlarını geliştirmeye odaklandığını belirtmişti.
Diğer bir taraftan da kasım ayında Japonya ve Vietnam “özgür ve açık bir Hint-Pasifik bölgesi” gerekçesini göstererek ekonomik ve güvenlik bağlarını güçlendirdi. Japonya, Vietnam’la ilişkilerini hızla geliştirmiş ve halihazırda Vietnam’ın en büyük üçüncü yabancı yatırımcısı konumundadır.
“Ortak bir geleceğe sahip topluluk”, Xi Jinping’nin on yıl önce ortaya attığı bir terimdi. Belirli bir girişimi direkt olarak ifade etmese de, bazı uzmanlar bunun altında yatan pek çok anlam olduğunu iddia ediyordu.
Vietnam Fulbright Üniversitesi’ndeki akademisyenlerden Vietnam Çalışmaları Profesörü Nguyen Thanh Trung, “Bu ifade, aslında ittifak için kullanılan başka bir terimdir. Örneğin, Vietnam çok taraflı forumlarda Çin’i desteklemek zorunda ve bu göründüğünden çok daha büyük bir yükümlülüktür.” şeklinde konuştu.
Aynı zamanda Vietnam, Güney Çin Denizi’nde, özellikle Spratly ve Paracel Adaları olmak üzere Çin ile çatışan birkaç ülkeden biridir. Vietnam, tartışmalı sular üzerinde Çin sahil güvenlik kuvvetleriyle karşı karşıya gelmiş fakat yönetim bu çatışmaları genellikle kamuoyuna duyurmamıştır.
Vietnam, Çin ile güçlü bağları olan bir Komünist Parti tarafından yönetiliyor. İdeolojik olarak Çin ile daha yakın sayılabilir. Ancak siyaset bilimcilere göre son aylardaki gelişmeler ışığında Vietnam yönetimi, Çin’in tekelinden çıkıp dengeli bir politika izlemek amacıyla Batılı ülkelerle de yakın ilişkiler kuracağının sinyallerini verdi.
Çin Güneydoğu Asya’da müttefikini kaybetmek istemiyor!
Çin lideri Xi Jinping, ABD ve Japonya ile diplomatik ilişkilerini geliştirdikten haftalar sonra, Güneydoğu Asya komşusuyla bağlarını derinleştirmek amacıyla salı günü Vietnam’a gitti.
Vietnam Komünist Partisi Genel Sekreteri Nguyen Phu Trong ile görüşen Xi, iki ülkenin stratejik önemini öne çıkaran “ortak bir geleceğe sahip Çin-Vietnam topluluğu” yaratmak için birlikte çalışacağını açıkladı.
Vietnam’ın hem ABD’yi hem de Japonya’yı “kapsamlı stratejik ortaklar” olarak adlandırmasının ardından Pekin, müttefikinden güvence istediğini belirtti. Çünkü Vietnam, Çin ile ilişkilerini (geçmişte bu ifadeyi kullanmaktan kaçınsa da) “kapsamlı stratejik ortaklık” kavramı ışığında şekillendiriyordu.
Xi’nin ziyareti, Çin ile Vietnam’ın “kapsamlı stratejik ortak” olmasının 15. yılına denk geliyor. Ancak siyaset bilimi uzmanları tarafından Vietnam’ın kendisini Çin’e aşırı bağımlı olmaktan kurtarmak istemesi nedeniyle bu unvanı artık başka ülkelere de verdiği ifade ediliyor.
Eylül ayında ABD Başkanı Joe Biden’ın, Vietnam’ı ziyaret etmesinin arkasındaki sebebin, ABD’nin Çin ile aynı diplomatik statüye yükseltilmesi olduğu iddia edilmişti. Biden, daha güçlü bağların Çin’e karşı koymakla ilgili olmadığını, ancak ABD’nin Asya Pasifik’teki diplomasisinin tam da bunu yapmak için ülkelerle savunma bağlarını geliştirmeye odaklandığını belirtmişti.
Diğer bir taraftan da kasım ayında Japonya ve Vietnam “özgür ve açık bir Hint-Pasifik bölgesi” gerekçesini göstererek ekonomik ve güvenlik bağlarını güçlendirdi. Japonya, Vietnam’la ilişkilerini hızla geliştirmiş ve halihazırda Vietnam’ın en büyük üçüncü yabancı yatırımcısı konumundadır.
“Ortak bir geleceğe sahip topluluk”, Xi Jinping’nin on yıl önce ortaya attığı bir terimdi. Belirli bir girişimi direkt olarak ifade etmese de, bazı uzmanlar bunun altında yatan pek çok anlam olduğunu iddia ediyordu.
Vietnam Fulbright Üniversitesi’ndeki akademisyenlerden Vietnam Çalışmaları Profesörü Nguyen Thanh Trung, “Bu ifade, aslında ittifak için kullanılan başka bir terimdir. Örneğin, Vietnam çok taraflı forumlarda Çin’i desteklemek zorunda ve bu göründüğünden çok daha büyük bir yükümlülüktür.” şeklinde konuştu.
Aynı zamanda Vietnam, Güney Çin Denizi’nde, özellikle Spratly ve Paracel Adaları olmak üzere Çin ile çatışan birkaç ülkeden biridir. Vietnam, tartışmalı sular üzerinde Çin sahil güvenlik kuvvetleriyle karşı karşıya gelmiş fakat yönetim bu çatışmaları genellikle kamuoyuna duyurmamıştır.
Vietnam, Çin ile güçlü bağları olan bir Komünist Parti tarafından yönetiliyor. İdeolojik olarak Çin ile daha yakın sayılabilir. Ancak siyaset bilimcilere göre son aylardaki gelişmeler ışığında Vietnam yönetimi, Çin’in tekelinden çıkıp dengeli bir politika izlemek amacıyla Batılı ülkelerle de yakın ilişkiler kuracağının sinyallerini verdi.
Çin Güneydoğu Asya’da müttefikini kaybetmek istemiyor!
Çin lideri Xi Jinping, ABD ve Japonya ile diplomatik ilişkilerini geliştirdikten haftalar sonra, Güneydoğu Asya komşusuyla bağlarını derinleştirmek amacıyla salı günü Vietnam’a gitti.
Vietnam Komünist Partisi Genel Sekreteri Nguyen Phu Trong ile görüşen Xi, iki ülkenin stratejik önemini öne çıkaran “ortak bir geleceğe sahip Çin-Vietnam topluluğu” yaratmak için birlikte çalışacağını açıkladı.
Vietnam’ın hem ABD’yi hem de Japonya’yı “kapsamlı stratejik ortaklar” olarak adlandırmasının ardından Pekin, müttefikinden güvence istediğini belirtti. Çünkü Vietnam, Çin ile ilişkilerini (geçmişte bu ifadeyi kullanmaktan kaçınsa da) “kapsamlı stratejik ortaklık” kavramı ışığında şekillendiriyordu.
Xi’nin ziyareti, Çin ile Vietnam’ın “kapsamlı stratejik ortak” olmasının 15. yılına denk geliyor. Ancak siyaset bilimi uzmanları tarafından Vietnam’ın kendisini Çin’e aşırı bağımlı olmaktan kurtarmak istemesi nedeniyle bu unvanı artık başka ülkelere de verdiği ifade ediliyor.
Eylül ayında ABD Başkanı Joe Biden’ın, Vietnam’ı ziyaret etmesinin arkasındaki sebebin, ABD’nin Çin ile aynı diplomatik statüye yükseltilmesi olduğu iddia edilmişti. Biden, daha güçlü bağların Çin’e karşı koymakla ilgili olmadığını, ancak ABD’nin Asya Pasifik’teki diplomasisinin tam da bunu yapmak için ülkelerle savunma bağlarını geliştirmeye odaklandığını belirtmişti.
Diğer bir taraftan da kasım ayında Japonya ve Vietnam “özgür ve açık bir Hint-Pasifik bölgesi” gerekçesini göstererek ekonomik ve güvenlik bağlarını güçlendirdi. Japonya, Vietnam’la ilişkilerini hızla geliştirmiş ve halihazırda Vietnam’ın en büyük üçüncü yabancı yatırımcısı konumundadır.
“Ortak bir geleceğe sahip topluluk”, Xi Jinping’nin on yıl önce ortaya attığı bir terimdi. Belirli bir girişimi direkt olarak ifade etmese de, bazı uzmanlar bunun altında yatan pek çok anlam olduğunu iddia ediyordu.
Vietnam Fulbright Üniversitesi’ndeki akademisyenlerden Vietnam Çalışmaları Profesörü Nguyen Thanh Trung, “Bu ifade, aslında ittifak için kullanılan başka bir terimdir. Örneğin, Vietnam çok taraflı forumlarda Çin’i desteklemek zorunda ve bu göründüğünden çok daha büyük bir yükümlülüktür.” şeklinde konuştu.
Aynı zamanda Vietnam, Güney Çin Denizi’nde, özellikle Spratly ve Paracel Adaları olmak üzere Çin ile çatışan birkaç ülkeden biridir. Vietnam, tartışmalı sular üzerinde Çin sahil güvenlik kuvvetleriyle karşı karşıya gelmiş fakat yönetim bu çatışmaları genellikle kamuoyuna duyurmamıştır.
Vietnam, Çin ile güçlü bağları olan bir Komünist Parti tarafından yönetiliyor. İdeolojik olarak Çin ile daha yakın sayılabilir. Ancak siyaset bilimcilere göre son aylardaki gelişmeler ışığında Vietnam yönetimi, Çin’in tekelinden çıkıp dengeli bir politika izlemek amacıyla Batılı ülkelerle de yakın ilişkiler kuracağının sinyallerini verdi.
Çin Güneydoğu Asya’da müttefikini kaybetmek istemiyor!
Çin lideri Xi Jinping, ABD ve Japonya ile diplomatik ilişkilerini geliştirdikten haftalar sonra, Güneydoğu Asya komşusuyla bağlarını derinleştirmek amacıyla salı günü Vietnam’a gitti.
Vietnam Komünist Partisi Genel Sekreteri Nguyen Phu Trong ile görüşen Xi, iki ülkenin stratejik önemini öne çıkaran “ortak bir geleceğe sahip Çin-Vietnam topluluğu” yaratmak için birlikte çalışacağını açıkladı.
Vietnam’ın hem ABD’yi hem de Japonya’yı “kapsamlı stratejik ortaklar” olarak adlandırmasının ardından Pekin, müttefikinden güvence istediğini belirtti. Çünkü Vietnam, Çin ile ilişkilerini (geçmişte bu ifadeyi kullanmaktan kaçınsa da) “kapsamlı stratejik ortaklık” kavramı ışığında şekillendiriyordu.
Xi’nin ziyareti, Çin ile Vietnam’ın “kapsamlı stratejik ortak” olmasının 15. yılına denk geliyor. Ancak siyaset bilimi uzmanları tarafından Vietnam’ın kendisini Çin’e aşırı bağımlı olmaktan kurtarmak istemesi nedeniyle bu unvanı artık başka ülkelere de verdiği ifade ediliyor.
Eylül ayında ABD Başkanı Joe Biden’ın, Vietnam’ı ziyaret etmesinin arkasındaki sebebin, ABD’nin Çin ile aynı diplomatik statüye yükseltilmesi olduğu iddia edilmişti. Biden, daha güçlü bağların Çin’e karşı koymakla ilgili olmadığını, ancak ABD’nin Asya Pasifik’teki diplomasisinin tam da bunu yapmak için ülkelerle savunma bağlarını geliştirmeye odaklandığını belirtmişti.
Diğer bir taraftan da kasım ayında Japonya ve Vietnam “özgür ve açık bir Hint-Pasifik bölgesi” gerekçesini göstererek ekonomik ve güvenlik bağlarını güçlendirdi. Japonya, Vietnam’la ilişkilerini hızla geliştirmiş ve halihazırda Vietnam’ın en büyük üçüncü yabancı yatırımcısı konumundadır.
“Ortak bir geleceğe sahip topluluk”, Xi Jinping’nin on yıl önce ortaya attığı bir terimdi. Belirli bir girişimi direkt olarak ifade etmese de, bazı uzmanlar bunun altında yatan pek çok anlam olduğunu iddia ediyordu.
Vietnam Fulbright Üniversitesi’ndeki akademisyenlerden Vietnam Çalışmaları Profesörü Nguyen Thanh Trung, “Bu ifade, aslında ittifak için kullanılan başka bir terimdir. Örneğin, Vietnam çok taraflı forumlarda Çin’i desteklemek zorunda ve bu göründüğünden çok daha büyük bir yükümlülüktür.” şeklinde konuştu.
Aynı zamanda Vietnam, Güney Çin Denizi’nde, özellikle Spratly ve Paracel Adaları olmak üzere Çin ile çatışan birkaç ülkeden biridir. Vietnam, tartışmalı sular üzerinde Çin sahil güvenlik kuvvetleriyle karşı karşıya gelmiş fakat yönetim bu çatışmaları genellikle kamuoyuna duyurmamıştır.
Vietnam, Çin ile güçlü bağları olan bir Komünist Parti tarafından yönetiliyor. İdeolojik olarak Çin ile daha yakın sayılabilir. Ancak siyaset bilimcilere göre son aylardaki gelişmeler ışığında Vietnam yönetimi, Çin’in tekelinden çıkıp dengeli bir politika izlemek amacıyla Batılı ülkelerle de yakın ilişkiler kuracağının sinyallerini verdi.
Çin Güneydoğu Asya’da müttefikini kaybetmek istemiyor!
Çin lideri Xi Jinping, ABD ve Japonya ile diplomatik ilişkilerini geliştirdikten haftalar sonra, Güneydoğu Asya komşusuyla bağlarını derinleştirmek amacıyla salı günü Vietnam’a gitti.
Vietnam Komünist Partisi Genel Sekreteri Nguyen Phu Trong ile görüşen Xi, iki ülkenin stratejik önemini öne çıkaran “ortak bir geleceğe sahip Çin-Vietnam topluluğu” yaratmak için birlikte çalışacağını açıkladı.
Vietnam’ın hem ABD’yi hem de Japonya’yı “kapsamlı stratejik ortaklar” olarak adlandırmasının ardından Pekin, müttefikinden güvence istediğini belirtti. Çünkü Vietnam, Çin ile ilişkilerini (geçmişte bu ifadeyi kullanmaktan kaçınsa da) “kapsamlı stratejik ortaklık” kavramı ışığında şekillendiriyordu.
Xi’nin ziyareti, Çin ile Vietnam’ın “kapsamlı stratejik ortak” olmasının 15. yılına denk geliyor. Ancak siyaset bilimi uzmanları tarafından Vietnam’ın kendisini Çin’e aşırı bağımlı olmaktan kurtarmak istemesi nedeniyle bu unvanı artık başka ülkelere de verdiği ifade ediliyor.
Eylül ayında ABD Başkanı Joe Biden’ın, Vietnam’ı ziyaret etmesinin arkasındaki sebebin, ABD’nin Çin ile aynı diplomatik statüye yükseltilmesi olduğu iddia edilmişti. Biden, daha güçlü bağların Çin’e karşı koymakla ilgili olmadığını, ancak ABD’nin Asya Pasifik’teki diplomasisinin tam da bunu yapmak için ülkelerle savunma bağlarını geliştirmeye odaklandığını belirtmişti.
Diğer bir taraftan da kasım ayında Japonya ve Vietnam “özgür ve açık bir Hint-Pasifik bölgesi” gerekçesini göstererek ekonomik ve güvenlik bağlarını güçlendirdi. Japonya, Vietnam’la ilişkilerini hızla geliştirmiş ve halihazırda Vietnam’ın en büyük üçüncü yabancı yatırımcısı konumundadır.
“Ortak bir geleceğe sahip topluluk”, Xi Jinping’nin on yıl önce ortaya attığı bir terimdi. Belirli bir girişimi direkt olarak ifade etmese de, bazı uzmanlar bunun altında yatan pek çok anlam olduğunu iddia ediyordu.
Vietnam Fulbright Üniversitesi’ndeki akademisyenlerden Vietnam Çalışmaları Profesörü Nguyen Thanh Trung, “Bu ifade, aslında ittifak için kullanılan başka bir terimdir. Örneğin, Vietnam çok taraflı forumlarda Çin’i desteklemek zorunda ve bu göründüğünden çok daha büyük bir yükümlülüktür.” şeklinde konuştu.
Aynı zamanda Vietnam, Güney Çin Denizi’nde, özellikle Spratly ve Paracel Adaları olmak üzere Çin ile çatışan birkaç ülkeden biridir. Vietnam, tartışmalı sular üzerinde Çin sahil güvenlik kuvvetleriyle karşı karşıya gelmiş fakat yönetim bu çatışmaları genellikle kamuoyuna duyurmamıştır.
Vietnam, Çin ile güçlü bağları olan bir Komünist Parti tarafından yönetiliyor. İdeolojik olarak Çin ile daha yakın sayılabilir. Ancak siyaset bilimcilere göre son aylardaki gelişmeler ışığında Vietnam yönetimi, Çin’in tekelinden çıkıp dengeli bir politika izlemek amacıyla Batılı ülkelerle de yakın ilişkiler kuracağının sinyallerini verdi.
Çin Güneydoğu Asya’da müttefikini kaybetmek istemiyor!
Çin lideri Xi Jinping, ABD ve Japonya ile diplomatik ilişkilerini geliştirdikten haftalar sonra, Güneydoğu Asya komşusuyla bağlarını derinleştirmek amacıyla salı günü Vietnam’a gitti.
Vietnam Komünist Partisi Genel Sekreteri Nguyen Phu Trong ile görüşen Xi, iki ülkenin stratejik önemini öne çıkaran “ortak bir geleceğe sahip Çin-Vietnam topluluğu” yaratmak için birlikte çalışacağını açıkladı.
Vietnam’ın hem ABD’yi hem de Japonya’yı “kapsamlı stratejik ortaklar” olarak adlandırmasının ardından Pekin, müttefikinden güvence istediğini belirtti. Çünkü Vietnam, Çin ile ilişkilerini (geçmişte bu ifadeyi kullanmaktan kaçınsa da) “kapsamlı stratejik ortaklık” kavramı ışığında şekillendiriyordu.
Xi’nin ziyareti, Çin ile Vietnam’ın “kapsamlı stratejik ortak” olmasının 15. yılına denk geliyor. Ancak siyaset bilimi uzmanları tarafından Vietnam’ın kendisini Çin’e aşırı bağımlı olmaktan kurtarmak istemesi nedeniyle bu unvanı artık başka ülkelere de verdiği ifade ediliyor.
Eylül ayında ABD Başkanı Joe Biden’ın, Vietnam’ı ziyaret etmesinin arkasındaki sebebin, ABD’nin Çin ile aynı diplomatik statüye yükseltilmesi olduğu iddia edilmişti. Biden, daha güçlü bağların Çin’e karşı koymakla ilgili olmadığını, ancak ABD’nin Asya Pasifik’teki diplomasisinin tam da bunu yapmak için ülkelerle savunma bağlarını geliştirmeye odaklandığını belirtmişti.
Diğer bir taraftan da kasım ayında Japonya ve Vietnam “özgür ve açık bir Hint-Pasifik bölgesi” gerekçesini göstererek ekonomik ve güvenlik bağlarını güçlendirdi. Japonya, Vietnam’la ilişkilerini hızla geliştirmiş ve halihazırda Vietnam’ın en büyük üçüncü yabancı yatırımcısı konumundadır.
“Ortak bir geleceğe sahip topluluk”, Xi Jinping’nin on yıl önce ortaya attığı bir terimdi. Belirli bir girişimi direkt olarak ifade etmese de, bazı uzmanlar bunun altında yatan pek çok anlam olduğunu iddia ediyordu.
Vietnam Fulbright Üniversitesi’ndeki akademisyenlerden Vietnam Çalışmaları Profesörü Nguyen Thanh Trung, “Bu ifade, aslında ittifak için kullanılan başka bir terimdir. Örneğin, Vietnam çok taraflı forumlarda Çin’i desteklemek zorunda ve bu göründüğünden çok daha büyük bir yükümlülüktür.” şeklinde konuştu.
Aynı zamanda Vietnam, Güney Çin Denizi’nde, özellikle Spratly ve Paracel Adaları olmak üzere Çin ile çatışan birkaç ülkeden biridir. Vietnam, tartışmalı sular üzerinde Çin sahil güvenlik kuvvetleriyle karşı karşıya gelmiş fakat yönetim bu çatışmaları genellikle kamuoyuna duyurmamıştır.
Vietnam, Çin ile güçlü bağları olan bir Komünist Parti tarafından yönetiliyor. İdeolojik olarak Çin ile daha yakın sayılabilir. Ancak siyaset bilimcilere göre son aylardaki gelişmeler ışığında Vietnam yönetimi, Çin’in tekelinden çıkıp dengeli bir politika izlemek amacıyla Batılı ülkelerle de yakın ilişkiler kuracağının sinyallerini verdi.
Çin Güneydoğu Asya’da müttefikini kaybetmek istemiyor!
Çin lideri Xi Jinping, ABD ve Japonya ile diplomatik ilişkilerini geliştirdikten haftalar sonra, Güneydoğu Asya komşusuyla bağlarını derinleştirmek amacıyla salı günü Vietnam’a gitti.
Vietnam Komünist Partisi Genel Sekreteri Nguyen Phu Trong ile görüşen Xi, iki ülkenin stratejik önemini öne çıkaran “ortak bir geleceğe sahip Çin-Vietnam topluluğu” yaratmak için birlikte çalışacağını açıkladı.
Vietnam’ın hem ABD’yi hem de Japonya’yı “kapsamlı stratejik ortaklar” olarak adlandırmasının ardından Pekin, müttefikinden güvence istediğini belirtti. Çünkü Vietnam, Çin ile ilişkilerini (geçmişte bu ifadeyi kullanmaktan kaçınsa da) “kapsamlı stratejik ortaklık” kavramı ışığında şekillendiriyordu.
Xi’nin ziyareti, Çin ile Vietnam’ın “kapsamlı stratejik ortak” olmasının 15. yılına denk geliyor. Ancak siyaset bilimi uzmanları tarafından Vietnam’ın kendisini Çin’e aşırı bağımlı olmaktan kurtarmak istemesi nedeniyle bu unvanı artık başka ülkelere de verdiği ifade ediliyor.
Eylül ayında ABD Başkanı Joe Biden’ın, Vietnam’ı ziyaret etmesinin arkasındaki sebebin, ABD’nin Çin ile aynı diplomatik statüye yükseltilmesi olduğu iddia edilmişti. Biden, daha güçlü bağların Çin’e karşı koymakla ilgili olmadığını, ancak ABD’nin Asya Pasifik’teki diplomasisinin tam da bunu yapmak için ülkelerle savunma bağlarını geliştirmeye odaklandığını belirtmişti.
Diğer bir taraftan da kasım ayında Japonya ve Vietnam “özgür ve açık bir Hint-Pasifik bölgesi” gerekçesini göstererek ekonomik ve güvenlik bağlarını güçlendirdi. Japonya, Vietnam’la ilişkilerini hızla geliştirmiş ve halihazırda Vietnam’ın en büyük üçüncü yabancı yatırımcısı konumundadır.
“Ortak bir geleceğe sahip topluluk”, Xi Jinping’nin on yıl önce ortaya attığı bir terimdi. Belirli bir girişimi direkt olarak ifade etmese de, bazı uzmanlar bunun altında yatan pek çok anlam olduğunu iddia ediyordu.
Vietnam Fulbright Üniversitesi’ndeki akademisyenlerden Vietnam Çalışmaları Profesörü Nguyen Thanh Trung, “Bu ifade, aslında ittifak için kullanılan başka bir terimdir. Örneğin, Vietnam çok taraflı forumlarda Çin’i desteklemek zorunda ve bu göründüğünden çok daha büyük bir yükümlülüktür.” şeklinde konuştu.
Aynı zamanda Vietnam, Güney Çin Denizi’nde, özellikle Spratly ve Paracel Adaları olmak üzere Çin ile çatışan birkaç ülkeden biridir. Vietnam, tartışmalı sular üzerinde Çin sahil güvenlik kuvvetleriyle karşı karşıya gelmiş fakat yönetim bu çatışmaları genellikle kamuoyuna duyurmamıştır.
Vietnam, Çin ile güçlü bağları olan bir Komünist Parti tarafından yönetiliyor. İdeolojik olarak Çin ile daha yakın sayılabilir. Ancak siyaset bilimcilere göre son aylardaki gelişmeler ışığında Vietnam yönetimi, Çin’in tekelinden çıkıp dengeli bir politika izlemek amacıyla Batılı ülkelerle de yakın ilişkiler kuracağının sinyallerini verdi.
Çin Güneydoğu Asya’da müttefikini kaybetmek istemiyor!
Çin lideri Xi Jinping, ABD ve Japonya ile diplomatik ilişkilerini geliştirdikten haftalar sonra, Güneydoğu Asya komşusuyla bağlarını derinleştirmek amacıyla salı günü Vietnam’a gitti.
Vietnam Komünist Partisi Genel Sekreteri Nguyen Phu Trong ile görüşen Xi, iki ülkenin stratejik önemini öne çıkaran “ortak bir geleceğe sahip Çin-Vietnam topluluğu” yaratmak için birlikte çalışacağını açıkladı.
Vietnam’ın hem ABD’yi hem de Japonya’yı “kapsamlı stratejik ortaklar” olarak adlandırmasının ardından Pekin, müttefikinden güvence istediğini belirtti. Çünkü Vietnam, Çin ile ilişkilerini (geçmişte bu ifadeyi kullanmaktan kaçınsa da) “kapsamlı stratejik ortaklık” kavramı ışığında şekillendiriyordu.
Xi’nin ziyareti, Çin ile Vietnam’ın “kapsamlı stratejik ortak” olmasının 15. yılına denk geliyor. Ancak siyaset bilimi uzmanları tarafından Vietnam’ın kendisini Çin’e aşırı bağımlı olmaktan kurtarmak istemesi nedeniyle bu unvanı artık başka ülkelere de verdiği ifade ediliyor.
Eylül ayında ABD Başkanı Joe Biden’ın, Vietnam’ı ziyaret etmesinin arkasındaki sebebin, ABD’nin Çin ile aynı diplomatik statüye yükseltilmesi olduğu iddia edilmişti. Biden, daha güçlü bağların Çin’e karşı koymakla ilgili olmadığını, ancak ABD’nin Asya Pasifik’teki diplomasisinin tam da bunu yapmak için ülkelerle savunma bağlarını geliştirmeye odaklandığını belirtmişti.
Diğer bir taraftan da kasım ayında Japonya ve Vietnam “özgür ve açık bir Hint-Pasifik bölgesi” gerekçesini göstererek ekonomik ve güvenlik bağlarını güçlendirdi. Japonya, Vietnam’la ilişkilerini hızla geliştirmiş ve halihazırda Vietnam’ın en büyük üçüncü yabancı yatırımcısı konumundadır.
“Ortak bir geleceğe sahip topluluk”, Xi Jinping’nin on yıl önce ortaya attığı bir terimdi. Belirli bir girişimi direkt olarak ifade etmese de, bazı uzmanlar bunun altında yatan pek çok anlam olduğunu iddia ediyordu.
Vietnam Fulbright Üniversitesi’ndeki akademisyenlerden Vietnam Çalışmaları Profesörü Nguyen Thanh Trung, “Bu ifade, aslında ittifak için kullanılan başka bir terimdir. Örneğin, Vietnam çok taraflı forumlarda Çin’i desteklemek zorunda ve bu göründüğünden çok daha büyük bir yükümlülüktür.” şeklinde konuştu.
Aynı zamanda Vietnam, Güney Çin Denizi’nde, özellikle Spratly ve Paracel Adaları olmak üzere Çin ile çatışan birkaç ülkeden biridir. Vietnam, tartışmalı sular üzerinde Çin sahil güvenlik kuvvetleriyle karşı karşıya gelmiş fakat yönetim bu çatışmaları genellikle kamuoyuna duyurmamıştır.
Vietnam, Çin ile güçlü bağları olan bir Komünist Parti tarafından yönetiliyor. İdeolojik olarak Çin ile daha yakın sayılabilir. Ancak siyaset bilimcilere göre son aylardaki gelişmeler ışığında Vietnam yönetimi, Çin’in tekelinden çıkıp dengeli bir politika izlemek amacıyla Batılı ülkelerle de yakın ilişkiler kuracağının sinyallerini verdi.
